AKP Ankara Milletvekili Haluk Özdalga, Genelkurmay'ı "İrticayla Mücadele Eylem Planı" nedeniyle sert eleştirerek, "TSK maalesef eşi az görülen bir yıpranma ve itibar kaybı yaşadı" dedi.
AKP'li Özdalga, yaptığı yazılı açıklamada, herkesin yürütülen soruşturmanın sonucunu beklemesi ve olayın hukuki sonucuna saygılı olması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Ancak hukuki süreç yürürken yapılması gereken şeylerde var. Öncelikle TSK dahil herkesin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmaya yardımcı olması, hukuki süreci zorlaştırıcı bir tavırdan kaçınması gerekiyor. Ana en önemlisi, ordu yönetiminde köklü bir zihniyet ve işleyiş değişimine duyulan şiddetli ihtiyacın karşılanmasıdır. TSK'nın modern demokrasilerin ordusu niteliğini kazanması için böyle bir dönüşüm şarttır."
Hazırlanan planın demokratik düzene karşı açık bir meydan okuma anlamına geldiğini vurgulayan Özdalga,"Plan ve ilişkili belgelerin içeriği aynı zamanda, elem verici düzeyde çarpık bir fikir yapısını ve sağlıksız bir zihniyet yansıtıyor" dedi. Özdalga açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
"Son gelişmeler, aşırı ölçüde siyasete bulaşmış bir ordu görüntüsü vermektedir. TSK mutlaka ve mutlaka siyaset dışına çıkmak zorundadır. Askerler, mesleki konular hariç, artık medya manşetlerine konu olmamalıdır. İkincisi, ordunun özerk bir kurum olduğu, sadece kendi iç kurallarına göre yönetilen bir yapı olduğu hayalini besleyenler, artık bu hayallerinden vazgeçmeliler. TSK, milleti temsil eden ve demokratik seçimler sonunda işbaşına gelen hükümetlerin emri altında görev yapan bir kurumdur.
TSK'nın, hızla değişen dünya ve Türkiye'nin 21.yy'daki yükselen yürüyüşüyle olumlu bir ilişki durumunda olabilmesi de, böyle bir köklü zihniyet ve işleyiş yenilenmesine bağlıdır. İhtiyaç duyulan yenilenmeyi, eski zihniyetin tasarruf amacıyla küçültülmüş veya kısaltılmış ucuz baskısıyla sağlamak mümkün değildir.
Hem bu dönüşümleri gerçekleştirmenin, hem de mesleğine ve mesleki başarıya odaklanmış bir orduyu hazır bulundurmanın sorumluluğu öncelikle TSK'nın önder kadrosunu oluşturan değerli yüksek düzey komutanlarımıza aittir. Ancak ihtiyaç olduğunda, işbaşında hangi hükümet bulunursa bulunsun, siyasi iradenin üstlendiği sorumluluğun gerektirdiği adımları atacağı da muhakkaktır."