Basın açıklamasının metni:
Hiçbir hukuki ve yasal dayanağı olmadan senelerdir uygulatılan başörtüsü yasağının arka bahçesinde olanlar nefretlerini ve kinlerini kusmaya devam ediyor. Soruyoruz: 'bu kin, bu nefret kimin adına?'
Bu ülkede yaşayan insanlarımızın önüne konulan sosyal, demokratik, laik hukuk devleti anlayışı kimler için vardır, merak ediyoruz!
Halkı temsil eden TBMM'nin 550 üyesinin 411'inin evet diyerek kabul ettiği bir maddeyi iptal ettirmek için anayasa mahkemesine müracaat eden CHP'nin başörtüsüne karşı olan kini barizdir, CHP'nin, bürokratik oligarşinin İslam dinini yaşayan insanlarımıza gösterdiği hasmane tavrı nefretle kınıyoruz.
TBMM'nin yüzde 75'inin evet oyu ile kabul edilen 'yüksek öğretim kurumlarında başörtüsü serbesttir' maddesini iptal eden anayasa mahkemesi siyasi bir karar vermiştir. Halkın temsil yetkisine sahip meclis iradesi yok sayılmıştır. Sözlerine ve görüşlerine güven duyulan hukukçuları bile çileden çıkartan bu iptal kararını biz de hukuki bulmuyoruz.
Hukukçuların (yargıçların) milli iradeyi yok sayan, hukuku ortadan kaldıran, insanları ötekileştiren kararlara imza atma lükslerinin olmadığını hatırlatırız. Bu yaptıklarının hesabını hukuk önünde mutlaka vermelidirler.
Bugüne kadar Müslümanların mağduriyetleri konusunda adil kararlar alamayan AİHM bu sefer de Sakarya'lı iki başörtülü öğretmen hakkında verdiği haksız kararla haçlı zihniyetini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu çifte standartlarından dolayı AİHM'li yargıçları kınıyoruz.
Müslümanların aleyhinde alınan kararlara destek vererek kamuoyunu aksi yönde yönlendirmeye çalışanları şiddetle protesto ediyoruz.
Akyazı başörtüsüne platformu olarak biz bu topraklar üzerinde onuruyla yaşayan Müslümanlar'a yıllardır uygulanan baskı, zulüm ve darbelerin karşısında olduğumuzu belirtmek için 70 haftadır buradayız. Bundan sonra da insan hak ve hürriyetlerine konulan yasaklar tamamen bitene kadar burada olmaya devam edeceğiz.