Azerbaycan İslam Partisi'nin Genel meclisi yapıldı. Toplantıda günün önemli meseleleri parti önündeki görevler müzakere olunarak pozisyonlar açıklandı. Kurul gündemine göre, ülkemizde ve uluslararası alanda yaşanan olaylar, Dağlık Karabağ sorunu, cari konular konuşuldu
Samedov,Azerbaycan halkının çıkarlarına cevap vermeyen bir takım olaylara, özellikle son günlerin güncel konusuna çevrilmiş-manevî faktörlere ve ulusal mentalitetiye aykırı kademelere partinin genel tutumunu yorumladı. M Samedov ülkede İslam atributlarına iktidar düzeyinde negatif tutum ve halkımızın, ayrıca İslâm dünyası ve dünya Müslümanları tarafından beğenilmeyen baskı, tecavüzleri keskin dille kınayarak tüm bunların Respublikamızda kargaşa oluşturulmaya çalışıldığını bildirdi.
AİP Başkanı Mevsim Samedov son dönemlerde eğitim bakanlığının orta okullarda türban yasağının uygulanmasını dinimizin önemli meselelerinden ve yol verilmez, izin verilmez bir girişim olarak değerlendirerek bunun dış güçlerin, özellikle İslam düşmanlarının etkisi ile gerçekleştiğini söyledi.
"Bugün Azerbaycan halkı bu Muharrem ayında bundan 1400 yıl öncesinde gerçekleşen faciaları bir bir tahlil ederek, İmam Hüseyin'in başına gelen faciaları düşünüyor. Bugün biz o zamanda olanları göz önünde bulundurduğumuzda, Yezid'in yaptığı işler ile bugün Azerbaycan Cumhurbaşkanının yaptığı işler arasında hiçbir fark olmadığını görüyoruz. Yezid de gençliğinde fasid, fasık ve kumarbaz birisi olarak tanınıyordu, Azerbaycan Cumhurbaşkanı da ister Azerbaycan basınında, ister Türkiye basınında olsun aynı olduğu yazılıyor. Yezid ibn-i Muaviye iktidara geldiğinde nasıl ki ezan seslerini susturmak istemişti; çünkü onun ataları Hz. Peygamberin sedasının semaya yükselmesini istememişti. Bugün de görüyoruz ki, Azerbaycan da aynısı yapılmak isteniyor. Dün Yezid Allah'ın evine saldırıp Kabe'yi ateşe verdirmişti, bugün de Azerbaycan'da nice camilerin yıkıldığına ve Müslümanların başlarına dökülmesine tanık oluyoruz. Hatta bir İslam ülkesi olan Azerbaycan'da bir mescid mahkemeye veriliyor. Ne yazık ki Azerbaycan halkı olarak biz bugün bu durumlarla karşı karşıyayız. Yezid'ler dün Lat ve Uzzat gibi putları getirip insanları putperestliğe çağırdıkları gibi, bugün de Haydar Aliyev'in heykellerini dikip halkı bu putun altından geçirerek ona tapmaya çağırıyorlar. O gün Kerbela'da Yezid ibni Muaviye'nin askerleri Hz. İmam Hüseyin'i şehid ettikten sonra, Hz. Paygamberin haremine hücum ederek Peygamberimizin yavrularının hicablarına saldırıp onları "Ya Muhammedâ" feryadlarıyla çöllere salmışlardı; bugün de, İmam Hüseyin'in takipçilerinin, onun çocuklarının başörtülerine el uzatılmaktadır. Bu durumlar gittikçe daha da derinleşmekte ve daha da şiddetlenmektedir.
O zamanda suçsuz Müslümanları zindanlara atıp işkence ediyorlardı, bugün de bizim 5 tane aziz kardeşimizi caddelere çıkıp Hz. Peygamberin adını yaşatmak için "ya Muhammeda" diye haykırdıklarından ve şehitlik makamını diriltmek istediklerinden dolayı 2.5 yıl hapis cezasına çarptırdılar. 200 kişiden fazla kişiye Kur'an-ı Kerim'i öğreten Hacı Ali kardeşimize de 2.5 yıl hapes cezası veriyorlar.
Peygamber efendimiz (s.a.v) "ne zaman dininize karşı bir bela gelirse, dininizi bu beladan kurtarmak için canınızı verin" buyurmaktadır. Acaba şimdi bunun zamanı değil mi? Azerbaycan halkının uyanık olması ve ayağa kalkması gereken bir zamandayız. Eğer birileri kalkıp bizim dinimize, bizim maneviyatımıza ve bizim ahretimize el uzatmaya kalkarsa, bilsinler ki biz de onların dünyalarına el uzatırız. Bugün Azerbaycan halkı böyle zalim bir rejimin ve onun Yezid gibi liderinin hakimiyetine son vermesi gerekir.
(Alluhuekber ve Lailahe illallah sloganları)
İnanın ki bundan öte bir şey yoktur. İnanın ki bundan sonra olacak olanlar büyük facialardır. Dün Yezid'in etrafında Hristiyan ve Yahudi danışmanlar olduğu gibi, bugün de bu yönetim tamamıyla Yahudilerin eli altında. Her ne isterlerse Azerbaycan'ı o yöne götürüyorlar.
Azerbaycan halkının bu durum karşısında sessiz kalması asla düşünülümez. Ben Azerbaycanhalkının bu zulmün karşına çıkmaya ve su zulmü durdurmaya davet ediyorum.
Allah Tebareke ve Teala Kur'an-ı Kerim'de buyuruyor ki, "inyensurukumullah fela galibelekum" Eğer Allah Tebareke ve Teala bize yardım ederse kardeşlerim, hiç kimse bize galip gelemez.
Bugün Allah'ın bir kulu ve Peygamberin bir ümmeti olarak hepimizin vazifesi, bu zülmü insanlara gösterip onun karşısında durmaktır. Ben sözümü söyleyerek Allah Tebareke ve Teala karşısında kendi vazifemi yerine getirdim.
Allah'ım sen şahit ol ki, senin rızan için ben sözümü söyledim. Bundan başka da hiçbir şeye aldırış etmeyeceğim.
Ey Hüseyn can! Dün Kerbela'da senin yanına, yardımına gelemedik. Ama bugün geldik Ey hüseyn! Senin adınla, senin yolunda uğruna şehid olduğun bu dini savunmaya geldik.
Vessselamu aleykum verahmetullahi veberekatuh"
Azerbaycan İslam Partisi Genel Başkanı Samedov'un tarihi konuşması, müslüman Azerbaycan halkı ile zalim İlhal Aliyev yönetimi arasında bir "savaş" anlamına geliyor.
Azerbaycan yönetiminin Samedov'un bu konuşmasın nasıl tepki vereceği bilinmezken, Azerbaycan'da yeni Kerbela'ların işaretleri görülüyor.