Derin Gerçekler
“Allah cc yere-göğe bakmaz mısınız” der. İman ettim o Güneş’in ayın, Şira’nın ve Tarık’ın Rabbi’dir. O bana sadece büyük hacimleri şeyleri misal vermez. O sivrisineğin, karıncaların, ebabil kuşlarının da Rabbidir, örümceğin de.
“En sevgili”nin korunması için, gideceği yeri en iyi bilen bir kılavuza ihtiyacı vardı. Önünde Cebrail yürürken ve deve yolu bildiği halde (Ki peygamberimizin hangi eve misafir olacağını da o deve biliyordu). Resulullah (sav) Medine'ye hicret ettiği zaman yanında Hicret yolculuğunda Hz. Peygamberin yanında Hz. Ebu Bekir ve Onun azatlısı Amir b. Füheyre vardı. Bir de kılavuz olarak henüz İslam'ı kabul etmemiş ama güvenilir bir kimse ve maharetli bir kılavuz olan Abdullah b. Üreykıt. -
Süraka bin Malik vardı. Kaldı ki, daha yolun başında Resulullah mağarada yakalanmışlardı. Onların yakalanmasına engel olan sebep bir örümcekti. Örümcek aslında olayı biliyormuş, sadece deve değil. Rüzgar da biliyormuş, örümcek ağını tozla perdeleyen. Güvercinde biliyormuş ki gelip yuva yaptı. Dahası Suraka da yakalamıştı onları, Cebrail Suraka’nın bineğinin ayağından tuttu da, o inadından vazgeçti ama Resul buna rağmen ümmetine örneklik ettiği için ve başka sebeplerle işi ehline verecektir. Yoksa bir örümcek de onu yakalamak isteyenlerin önünde aşılmaz bir engel olma konusunda yeter.
Talut, Tanrı-kıral Goliath’ın 100 binlik ordusuna karşı 70.000 kişilik bir ordu hazırlamak zorundaydı. Ama zaten onun 69.700’ü düşmanla buluşmadan hemen önce “içme!” denilen nehrin suyundan içerek bayıldılar. Geriye kalan , nehri geçen 300 kişiydiler, karşılarında 100.000 kişilik bir ordu. Bu durumda ne yapmak gerek? Goliad’ı yenmek için Çoban Davud’un sapanı yeter!
Yunus’un denizde boğulmaktan kurtuluşu için onu insanlar önce tanımamakta dirense de, denizdeki balık tanır ve onu karaya çıkartır. Bir keçi gelir sahilde onu bulur tanır ve sütü ile onu besler. Onun için Süleyman Aleyhisselam ordusu savaşa giderken karıncalarla konuşur ve onların şikayetini dinler ve ordusunun yürüyüş güzergahını değiştirir. Siz karınca gibi gördüğünüz insanların sesini duyuyor musunuz, yoksa ali makamınız ve şanınız, etrafınızda öttürülen borular, top sesleri, bandolar, sloganlar, o tantana karıncaların sesini duymanıza engel mi?
Sahi sizi savunma için envanterinize Ebabilleri yazdınız mı? istihbaratınızı yapan Hüdhüd’leriniz var mı? Ya da Belkıs’ın tahtını göz açıp kapayıncaya kadar getirecek bir ifrit var mı müşavirleriniz arasında. Âsaf bin Berhiyâ gibi bir dostunuz var mı mesela? Hızır ile yolculuk ettiniz mi? Hz. Musa gibi.
Mesela uluslararası sistemin baronlarına “bir elime ayı, bir elime güneşi verseniz, yapmam sizin istediklerinizi” dediniz mi mesela. Ya da diyebilir misiniz? Burak diye bir atınız, Kıtmir diye bir köpeğiniz var mı?
Dikkat: Allah’ın kolaylaştırdığından daha kolay, zorlaştırdığından zor bir iş yoktur.
Ebabiller Fil ordularını yener, Ebabiller'i hafife almayın. Açlıktan korkmayın kudret helvalarına, bıldırcın kebaplarına ulaşmanın, suya ulaşmanın başka yolları da var. Siz şuna bakın elleriniz ve ayaklarınız temiz mi? “Dil”iniz temiz mi her anlamda. Yani kalbiniz, sözünüz, yedikleriniz, içtiklerimiz temiz mi?
Bir de bakın bakalım, sizin ordularınızın yüzü nereye dönük! Başınızda kim var, Talut mu, Calud mu? Davud kimden yana?
Dua edelim dua! Ama Allah kendine uzatılan ellerin ve dudaklarından dökülen ifadelerin temiz olmasını ister. Kirli eller ve dudaklarla yapılan dualar kabul olmaz. Bir de kişi, Allahtan istediği şeylerin gerçekleşmesi için kişinin ayağa kalkmasını ve çözüm için yürümeye başlamasını ister!
Seçime gidiyoruz da, halimize baktım, efkar bastı. Böyle, kaçtığımızı sandığımız şeye doğru koşacak olursak, korkarım korktuğumuz başımıza gelir. Allah cahillerin, zalimlerin işlerini sarp dağlara sardırır, onların üstlerine pislik yağdırır.
Allah sivrisineği misal verir. Bir sivrisinekle insan arasında biyolojik anlamda fazla bir fark yok. Sivrisinek deyip geçmeyin. Bill Gates’de biyolojik savaş için sivrisinekler üzerinden çalışıyor.
Kur’an-ı Kerimde Sivrisinek tarafından öldürülen Nemrut hakkında şu bilgi verilir:
“Allah kendisine hükümdarlık verdiği için şımararak Rabbi hakkında İbrâhim ile tartışan kişinin haline bir baksana! İbrâhim ona: 'Benim Rabbim hayatı veren ve hayatı alandır.' deyince O: 'Ben de yaşatır ve öldürürüm.' dedi. Bunun üzerine İbrâhim: 'İşte Allah Güneşi doğudan doğduruyor, haydi sen de batıdan doğdur bakalım!' der demez kâfir donakaldı. Zaten Allah zalimleri hidayet etmez, emellerine kavuşturmaz.” (Bakara, 2/258)
Konuyla ilgili Risale-i Nur'da şu bilgiler verilir: “... O kudrete intisab kuvvetiyle bir sinek, bir Nemrut'u gebertir. Karınca, Firavun'un sarayını harap eder..”( Lem'alar, s. 241) Sivrisinek saldırıları ile Anadolu’da, bir çok güçlü uygarlıklar yıkılıp gitmiştir. İnanmak zor ama; Tarihte en fazla insan ölümüne sivrisinekler sebep oldu
Bugüne dek yaşamış olan insanların yarısı sivrisinekler yüzünden yok oldu. Yani 52 milyar kişi, sivrisineklerin taşıdığı hastalıklar nedeniyle öldü. Bilim insanlarına göre yakın gelecekte sivrisinek kaynaklı ölümlerde artış yaşanabilir. Ne savaşlar, ne terör saldırıları, ne de kanser veya veba...
Tarihte en fazla insan ölümüne sivrisinekler sebep oldu.
DSÖ'ye göre her yıl yaklaşık 800 bin kişi sivrisineklerin taşıdığı hastalıklar sebebiyle hayatını kaybediyor. Tarihçi Timothy Winegard,’a göre bugüne kadar 52 milyar insan, sivrisineklerin taşıdığı hastalıklar yüzünden yaşamını yitirdi. Bu sayı, insanlığın bugüne kadarki toplam nüfusunun yarısına eşit. Yazara göre sivrisineklerin taşıdığı virüsler savaşlarda "silah" olarak kullanıldı. Sivrisineklerin yol açtığı hastalıklardan etkilenenler sadece insanlar da değil. Kuş türleri de sivrisineklerin taşıdığı hastalıklar nedeniyle yok oluyor. Sivrisinekleri tamamen ortadan kaldırmanın sonuçları ise tahmin edilemiyor.
Hani derler ya dostunu söyle sana kim olduğunu söyleyeyim. Altına, üstüne çevresine bakın yüzü nereye dönük, bana onu söyleyin ben onun kim olduğunu söyleyeyim.
Sahi G20’de kim kimdir, bu ölçülere bakın, dünyanın halini anlayın.
Selam ve dua ile.