Sandy. Amerikan tarihinin en kuvvetli kasırgası ilan edilen Sandy, siz bu satırları okuduğunuz sıralarda başkent Washington'u da içine alan çok geniş bir alanı kasıp kavuruyor olacak.
ABD'liler kasırgalara alışkın bir millet. Okyanusla iç içe yaşayan kıyı bölgeleri yıl içinde zaman zaman hızlı rüzgarlardan, kıyıları yalayıp vuran devasa dalgalardan nasibini alır, bazen zararı bir dahaki benzer doğal felakete kadar telafi edilemeyecek büyüklükteki afetlerle yöre insanını başbaşa bırakır.
Katrina kasırgasının New Orleans insanlarına ödettiği bedel Amerikalıların hafızalarında hala taze. Kısmen bölgesel seyreden Katrina şehri sular üzerinde tutan köprüleri ve güçlü dalgaların hızını kesen dalgakıranları yerle bir edince ortaya inanılması güç bir manzara çıkmıştır bundan yedi sene önce. Binsekizyüz kişinin ölümüne sebep olan kasırgayı diğerlerinden farklı kılan da bu ölümlerin çoğunun devletin ihmali sonucunda gerçekleşmesiydi.
Dönemin başkanı Bush ki sanırım Afganistan ve Irak işgali ile o denli meşguldü, şuracıkta, kendi insanına arkasını dönecek kadar gaflette yakalandı Katrina'ya.
İnsanlar, bu kadar güçlü geçinen Amerika'ya yakışmayan manzaralarla kelimenin tam manası ile sokaklarda telef oldular. Cesetler caddeleri doldurdu, kaldırılmamış cenazeler şehri ürkütücü bir havaya bürüyüverdi. Federal hükümetin New Orleans'a "gitmesi" günler aldı -bu hikayeyi bir yerden tanıyorum galiba, 17 Ağustos depreminde Ecevit-Bahçeli-Yılmaz hükümetinin bölgeye ulaşması da çok zaman almış, çoğunluğu dindar kadrolu belediyeler olaya anında el koymuş, bu ülkeye 28 Şubat'ı reva görenler mağdur halka hizmet götürme gayretindeki bu kadrolara engel olmaya bile çalışmışlardı, hatırlayınız-.
Konu Katrina olunca diskurun en önemli parçası da ırkçılık olmuştu. Zira New Orleans gibi zenci halkın çoğunlukta yaşadığı bölgelerde Cumhuriyetçi bir başkan olarak Bush gereken dikkati göstermemekle ve kendi halkını "kendinden" olmadığı için ihmal etmekle suçlandı. Birçokları "acaba" diye sordular "benzer bir kasırga çoğunluğu beyazların yaşadığı bir bölgede olmuş olsaydı federal hükümetin harekete geçmesi bu kadar gecikir miydi ve daha da önemlisi yirmibirinci yüzyılın Amerikasına, dünyaya o veya bu şekilde meydan okuyup, orayı burayı işgal eden ABD'ye sokaklarda kokuşmuş cesetlerin yüzdüğü bir manzara yakıştı mı?"
Katrina'nın canlı görüntüsü hala hafızalarda şimdi Amerika Sandy'e hazırlanıyor. Güneyden kuzeye ülkenin bütün doğu sahiline vuracak olan Sandy yüzoniki kilometreye ulaşacak hızıyla büyük hasara sebep olacak gibi gözüküyor. İşin belki de en ilginç tarafı tahminlerin, şimdiye kadar olan tecrübelerin aksine kasırganın döne döne kıyı bölgeleri yalayarak geçmek yerine, orta Amerika'ya ulaştığı anlarda birden yön değiştirip karaya doksan derece acı ile çarpacak olması. Eksperler durumu mantıken açıklayamazken böyle olmasının afetin getireceği zararı artıracağına dikkat çekiyorlar.
Ayaklarına diken batsa yaygara çıkaran bu millet Sandy'nin sebep olacağı muhtemel hasarı duyunca ne olduklarını şaşırdılar ve son iki günü evlerine yiyecek ve erzak depolamakla geçirdiler. Şu anda bütün devlet daireleri, bir çok eyaletin okulları, üniversiteleri, iş yerleri kapalı. Halk evlerinden çıkmama konusunda uyarılıyor. Akledenler, üzerinde durup düşünenler için Allah'ın ayetleri göz önünde bir bir uçuşuyor. O'nun gadabından yine O'na sığınıyoruz.
yeni akit