Amerika’da yaşayanlar Six Flags’i bilirler. Türünde, dünyanın en büyük “rollercoster” tabir edilen lunapark misali eğlence merkezidir. İçinde devasa yükseklikte salıncaklar da vardır, insanı göklere savuran 120 km hızda eğlence araçları da. Yıllar önce çoluk çocuk gittiğimiz bir seferinde küçüklerden biri henüz yeni açılmış olan Texas Giant yani Teksas Canavarı adı verilen trene binmek istedi. Ben yok kızım, dedim kenara çekildim, ata binsem atın yüksekliğinden bile korkan biri olarak insanların yerde nokta gibi gözükeceği yükseklikte bir eğlence aletine üzerine para verseler bile mümkün değildi. Birer birer herkes kenara çekilince kızım, dede sen biner misin benimle diyerek babama yöneldi, biz de ısrar ettik, dede torun trenin yolunu tuttular.
Böyle eğlence merkezlerinin talibi çok olunca önündeki sıra uzun, bekleme süresi çoktur, neyse aradan geçen belki bir saat gibi bir süre sonra babamla kızım dönüp geldiler. Babamın ilk sözü hepimizi kahkahaya boğmuştu: Yeniden doğdum elhamdülillah! diyor, kızııııım siz beni neye bindirdiniz öyle diyerek bizlerle şakalaşıyordu: “Baktım, ayaklarımızın altındaki platform çekildi, yükseldikçe yükseliyoruz, havada asılı sallanıyoruz, yumdum gözlerimi, Kelime-i Tevhid getirdim de getirdim.”
Mü’minin kalkanıdır zikir… Onunla heyecanlanır, onunla sakinleşir, korkusunu da onunla yener, sevincini de onunla paylaşır. Onun dilini anlamak için Müslüman olmak gerekir. İslam ile yaşamak, Rab ile irtibatta olmak şarttır. Yoksa tekbirat da, şehadet de başka anlamlara işaret ettirilir…
Şimdi bunları neden söylüyorum. 11 Eylül 2001 saldırıları sonrasında hızla artan İslamofobi bağlamında tuhaf şeylere tanık oluyorduk. Mısır’da düşen bir uçakta, pilotun son sözlerinin kara kutuda Allahu Ekber olarak tesbit edilmiş olması Avrupa ve Amerika basınında hiç düşünmeksizin terör eylemi söylemini gündeme sokmuştu. O uçakta uzaktan tanıdığım bir ailenin bir ferdi de vefat etmişti. Aradan geçen bir süreden sonra anlaşıldı ki uçak teknik bir arızadan dolayı düşmüş, pilotun bu düşmede hiç bir dahli olmamıştı. Ama o, ‘Allahu Ekber, Allah en Yüce’dir’ diye bağırmıştı…
Oysa Allahu Ekber zikrinin İslam ülkelerinin kültürlerinde nasıl kullanıldığına bir baksalar, şüphelenilecek bir şeyin olmadığını da görmek mümkündü…
İki dünya arasında veya dünyalar arasındaki uçurum da işte tam da böyle bir şeydi…
Şimdi Hollanda’da Ajouad El Miloudi adlı Müslüman bir televizyon sunucusunun, programı için bindiği yüksek lunapark treninde korkudan ‘’Allahu Ekber’’ diye bağırması, İslam karşıtı Özgürlük Partisi’ne (PVV) malzeme olmuş. Nasıl mı? PVV Milletvekili Martin Bosma, ‘’Bu, insanların Allah adına öldürülmeden önce duydukları son kelime’’ diyerek soru önergesi sunmaya hazırlanıyormuş…
Bilmem…Belki de treni öldürecekti (!)….
yeniakit