Kimi Türk doktorlarının Almanya’ya gideceğini veya gittiğini pasaport ile uçak biletini de iliştirerek sosyal medyadan “gurur” ile paylaştığını bilmeyen yoktur! Özellikle bu “beyin” göçünü muhalefetin de kullanarak siyaset yapması dikkat çekiyor.
O halde şunu da soralım:
“Almanya bu kadar doktoru ne yapacak?”
İşte sorunun yanıtını arayan 5gvirusnews yaptığı araştırmada, Covid-19 aşılarına karşı çıkan yüzlerce Alman doktorun varlığını ortaya çıkarırken KKTC’ye sığınan Alman doktora işaret etti.
5gvirusnews’in “Almanya’ya giden doktorların dikkatine” başlığıyla yaptığı haberde Almanya’dan kaçan ve Alternatif Parti’den milletvekili adayı da olan Alman doktorun ve diğerlerinin hikayesi anlatıldı.
Almanya’ya giden Türk doktorlarımızı uyarırken söz konusu haberi de buraya alıyoruz.
İşte o haber:
modRNA SIVILARINA KARŞI OLAN ALMAN DOKTOR KKTC’YE SIĞINDI!
Türkiye’den binlerce sağlık görevlisi Almanya’ya giderken, Almanya’dan kaçan Alternatif Parti’den milletvekili adayı da olan bir doktor KKTC’ye sığındı!
Nedeni, planlı salgın sonucu ortaya çıkan modRNA’lara karşı olmak, bu sıvıları insanlara zerk etmemek ve/veya boşa sıkmanın sonucu olarak, 5.000 Euro para cezasına çarptırılması ve diplomasının iptal edilmesi.
Almanya’nın doğusu ile batısı birleşti ama ayrım veya iki halk arasında fark hala devam ediyor. Alman doktorun ifadesine göre, batı’da aşılanma nerdeyse %90 olurken, bu oran doğu’da %50’ye kadar düşmüş. Aradaki fark, doğudaki doktorların önemli bölümünün Covid-19’a inanmamaları ve modRNA sıvılarına karşı durmalarından oluşmuş.
Yapılan soruşturmalar sonucu 20 doktor tespit edilmiş ve yargılamanın sonucu hapse atılmış.
KKTC’ye sığınan doktorun açıklamalarına benzer davalar daha önce Almanya’da haberlere de konu olmuştu. Yayınlanan haberlerde, Almanya’da bazı doktorlar hakkında onlarca dava açıldığı ve hatta 52 yaşındaki bir doktorun, “tıbbi nedenlerle korona aşısı olmaması gerektiği konusunda muayene yapılmadan rapor vermekle” suçlandığı ve doktorun yurt dışına gitme planı olduğu ihtimaline karşı da tutuklandığı yazılmıştı.
Almanya’da başlangıçta aşıya mesafeli yaklaşan doktorlarla ilgili 3000 vaka ile başlayan soruşturmaların sayısının bugün on binlere ulaştığı tahmin edilmektedir. Fakat daha sonra modRNA’ların yan etkileri ve ölümlere neden olduğuna ilişkin açılan tazminat davaları, bu doktorlara karşı uygulanan baskınında zayıflamasına neden oldu.
Planlı salgının getirdiği korku ve yoğun “korona aşısı” propagandalarına rağmen mesleğinin gereğini yaparak, ruhsatsız teknolojik sıvılardan insanları koruyan Almanya’daki o doktorlara bugün hayat kurtardıkları için saygı duyuluyor. Saygı duymayan ise bu sıvıları zorunlu tutan DSÖ ve Alman hükümeti.
Bu yüzden Almanya hayat kurtaran, küresel planı uygulamaktan yani insanları modRNA ile zehirlemek istemeyen doktorların yerine, kendisine itaat edecek doktorlar arıyor.
Anlaşılan tüm bu nedenlerden dolayı Almanya’da Hipokrat yeminine sadık kalan doktor sayısı azalıyor. Sağlık alanında ortaya çıkan bu boşluğu da çoğunlukla Türkiye’den giden doktorlar dolduruyor. Böylelikle insan sağlığı için eğitilen doktorlardan hükümet politikalarına uygun ama insan sağlığı için tartışmalı olan konularda görev yapmaları isteniyor.
KKTC’ye sığınan doktor, II. Dünya Savaşından sonra kurulan Nürnberg mahkemesinde Nazilere hizmet eden, “doktorlar davası”nı ve hizmet etmeyenlerin ise kaçışını hatırlatmıyor mu?
İittifakgazetesi.