Avrupa'da İslam'la ilgili tartışmaların arttığı bir dönemde Almanya, önemli bir girişim başlattı. Dinî önyargıları gidermek amacıyla Alman İçişleri Bakanlığı'nın da desteklediği bir proje hayata geçirildi. Müslümanlar hakkında olumsuz bir imaj vermek için kullanılan 'şeriat' kelimesinin ne olduğu, İslam'ın hangi temel esasları içerdiği sorularına cevap veren bir broşür hazırlandı. Bir yıl önce başlatılan projeyi, Almanya'nın devlet kuruluşu Interkultureller Rat (Kültürlerarası Konsey) üstlendi. Konsey, çalışmayı, aralarında İslami grupların, toplumsal kuruluşların ve bilim adamlarının da bulunduğu Almanya İslam Forumu ile birlikte yürüttü. Bilgilendirme broşürünün hazırlanmasında Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'nden (DİTİB) Bekir Alboğa, Kültürlerarası Konsey Başkanı Dr. Jürgen Micksch ve Türkiye Kökenli Vatandaşlar Konseyi'nden Dr. Yaşar Bilgin de aktif rol üstlendi. Sekiz bilim adamının da destek verdiği broşür, Almanca hazırlandı, Türk Alman Sağlık Vakfı da Türkçeye tercüme etti. Çalışmanın çıkış noktasında ise İslam hakkında Almanların kafa karışıklığının üst düzeyde olduğu tespiti yer aldı. Broşürde, şeriatın tanımı, kaynakları, imanın şartları, İslam'ın şartları öz bir şekilde anlatılıyor. Helal-haram, farz, mekruh ve mubah gibi kavramlar açıklanıyor. Bazı ülkelerde halen yaşanan töre cinayeti ya da "zoraki evliliklerin" İslam'la bağdaşmadığı ve kınandığı vurgulanıyor. Müslümanların Kur'an-ı Kerim'e dayanan itikatlarına göre, yaşadıkları ülkede geçerli olan yasalara uydukları ifade ediliyor.
Kültürlerarası Konsey Başkanı Dr. Jürgen Micksch, çalışmanın etkisini, "Broşür gazetelerde yayınlandıktan sonra İslam'a yönelik saldırılarda azalma oldu." sözleriyle özetliyor. Tartışmaların sağlam bir zemine oturmasına katkıda bulunduklarını ifade eden Micksch, önümüzdeki dönemde İslam düşmanlığı ve bunun nasıl azaltılabileceği konusuna eğileceklerini kaydediyor.
Kültürlerarası Konsey'in hazırladığı broşür, Almanya'da yaşayan Müslümanlar tarafından memnuniyetle karşılanırken, İslam'la ilgili temel bilgilerin özet olarak verildiği broşürde, tartışılan bazı kavramlar da açık bir şekilde tanımlanıyor. Şeriat için, "İnsanın Allah'a ilişkin doğru davranışını ve aynı zamanda başka insanlara ve mahlukata karşı genel manada davranışını tarif eder." deniyor. Şeriatın kaynakları ise Kur'an-ı Kerim, Peygamber'in yaşantısında uyguladığı "sünnet" ve İslam alimlerinin konsensüsü olan "icma" olarak sıralanıyor. Önemli tespitlerde de bulunulan broşürde şu görüşün altı çiziliyor: "Bazı kişiler, Müslümanların Almanya'da çoğu kere anayasaya aykırı görülen şeriatı getirmek istediklerini iddia etmekte. Almanya'da çoğu Müslüman için şeriatın getirilmesi söz konusu değil."
Müslüman toplumun hakim olduğu ülkelerde şeriata yönelik çok farklı modeller bulunduğu ifade edilen metinde, Suudi Arabistan ve Türkiye örnekleri anlatılıyor. Bazı ülkelerde halen yaşanan töre cinayeti ya da "zoraki evliliklerin" İslam'la bağdaşmadığı ve kınandığı vurgulanıyor. 'Şeriat ve anayasa' başlıklı bölümde ise 'Müslümanların Kur'an-ı Kerim'e dayanan itikatlarına göre, yaşadıkları ülkede geçerli olan yasaya uymaları çok doğaldır.'' denildi.
Kültürlerarası konsey: Almanya'da 1994'te kurulan Interkultureller Rat'ın bünyesinde bilim dünyasından medyaya, sendika ve işveren kesimlerinden din ve göçmen kuruluşları temsilcilerine kadar değişik köken ve görüşe sahip insanlar bulunuyor. Diyalog çalışmalarına ağırlık veren konseyin üyeleri arasında Almanya Yabancılar Meclisleri Başkanı Memet Kılıç, Almanya Türk Toplumu'ndan Şener Sargut ve Avrupa Birliği Hessen Temsilciliği'nden Ozan Ceyhun ve Türk Alman Sağlık Vakfı Başkanı Dr. Yaşar Bilgin gibi isimler de yer alıyor.
Alman İslam Forumu: 2002'de Interkultureller Rat in Deutschland (Almanya Kültürler Arası Konsey) ve Rat der Türkeistämmigen Staatsbürger in Deutschland (Almanya Türkiye Kökenli Vatandaşlar Konseyi) tarafından Frankfurt'ta kuruldu. Bugün artık Karl-Konrad-und-Ria-Göben-Vakfı'na ait.
zaman