Her türlü baskı ve zorbalıklara rağmen İslâm’a olan ilginin artması, ırkçı Hıristiyan Almanları endişelendirdi. 3.5 milyon Müslümanın yaşadığı Almanya’da, her türlü baskı ve zorbalıklara rağmen İslâm’a olan ilginin giderek büyümesi, bu ülkedeki İslâm düşmanı ırkçı Hıristiyan Almanları telaşlandırdı.
Almanya'daki radikal İslâm korkusunu gidermek amacıyla Müslüman kuruluşlar belirli günlerde camilerin kapılarını Almanlara açsa da, önyargılar sürüyor.
Araştırma sonuçlarına göre ülkede yaşayan Müslümanların yüzde 14'ü demokrasi karşıtı. Uzmanlar sonuçların, toplumun diğer kesimlerinde yapılan araştırmalardan çok da farklı bir sonuç vermediğine dikkat çekiyor. Hamburglu kriminoloji profesörü Peter Wetzels ve Katrin Brettfeld tarafından yapılan araştırma sonuçlarına göre ülkede yaşayan Müslümanların yüzde 40'ının "radikal eğilimleri" var. Ancak "radikal eğilimler", şiddet eğilimine de sahip olunduğu anlamına gelmiyor. Hatta demokrasiye düşman olunduğu sonucu da kesinlikle çıkartılmamalı. Radikal eğilimlerin anlamı "dine güçlü bağlılık" demek.
DEMOKRASİ KARŞITLIĞI MÜSLÜMANLARA ÖZGÜ MÜ?
Öte yandan araştırma Almanya'da yaşayan Müslümanların, Müslüman olmayanlardan çok da farklı düşünmediğini gözler önüne serdi. Frankfurt Oder'deki Viadrina Üniversitesi'nden Antropolog Werner Schiffauer bu nedenle araştırma sonuçlarının yanlış yorumlanarak Müslümanların adeta demokrasi düşmanı haline getirilmesine karşı çıkıyor. Schiffauer araştırmanın sadece Müslümanlar arasında değil Müslüman olmayanlar arasında da yüzde 14'lik bir oranla anti-demokratik düşüncelere sahip insanların bulunduğuna dikkat çekti. Antropolog yine her iki tarafta da aynı oranda diğerine karşı düşmanlık olduğunu ifade etti ve "Müslümanlarda Yahudi düşmanlığı, Müslüman olmayanlarda ise İslâm düşmanlığı var" diye konuştu.
‘MÜSLÜMANLARI HEDEF ALMAK ANKETIN RUHUNA AYKIRI’
Alman bilimadamı sorunların aşılması için tüm taraflarla işbirliği yapılması gerektiğine işaret ederek "Bu araştırmanın ruhuna tamamıyla aykırı bir şekilde kalkıp Müslümanları ya da İslâmı bir sorun haline getirirsek bu sorunu çözmeye dönük çabalara zarar vermiş oluruz. Çünkü onlar demokratikleşme sürecindeki ortaklarımız" dedi.
ALMANLARIN DA YÜZDE 60'I KOYU DINDAR
Araştırmayı yapan uzmanlardan Peter Wetzels de aynı görüşte. Bazı haberlerde, araştırmada yer almayan sonuçlara yer verilmesine tepki gösteren Wetzels, Almanya'daki Müslümanların çoğunluğunun toplumsal normlarla uyumlu olduğunun ve demokrasi karşıtı olmadıklarının altını çizdi. Müslümanlar arasında yüzde 14'lük çok küçük bir grubun demokrasiye direndiklerine ve dolaysıyla şiddet yanlısı olduğuna işaret eden Alman uzman, Müslüman olmayanlar arasında da hem de aynı oranda demokrasiyi reddeden ve şiddet yanlısı olanların bulunduğuna dikkat çekti. Wetzels ayrıca, kısa bir süre önce yayımlanan ve Almanların yüzde 60'ının koyu dindar olduğunu ortaya koyan araştırma sonuçlarını hatırlatarak, Müslümanların yüzde 40'ının radikal eğilimlere sahip olmasını endişe verici bulmadığını söyledi.
İÇIŞLERI BAKANLIĞI MÜDAHALE ETTI MI?
Wetzels, araştırmanın İçişleri Bakanlığı'nın talimatıyla yapıldığı yönündeki iddiaları ise yalanladı. Alman uzman, araştırmanın daha önce yapılan ve dinle suçun işlenmesi arasındaki bağı inceleyen araştırmalara dayanarak yapıldığını söyledi ve İçişleri Bakanlığı'nın sadece projeyi desteklediğini ancak bir görevlendirme veya araştırmanın içeriğine müdahalenin sözkonusu olmadığını ifade etti.
ENTEGRASYON KONUSUNDA DIYALOG GEREKLI
Araştırmayı yapan uzmanlar Almanya'da yaşayan Müslüman halkın ne tür tutum ve düşünceleri benimsediğini ve bunlara neyin kaynaklık ettiğini belirlemek istediklerini aktardılar. Araştırmayı yapan profesörlerden Wetzels, bunun ancak uyum süreci ve diyalog yoluyla yapılabileceğine işaret etti ve "Kanımca entegrasyon konusunda başlayan diyalog gerekli. Ve bu sorunların aşılmasında diyalog dışında bir çözüm de yok" diye konuştu. Alman profesör son olarak "bir grubun tamamını temsil etmeyen ve azınlıkta kalan kimselerden yola çıkarak kimseyi itham etmemek gerektiğini" vurguladı ve bunun yapılması halinde sorunun büyüyeceğini söyleyerek uyarıda bulundu.
Avrupa’nın en büyük Müslüman nüfusunu barındıran Almanya’da, İslâm’a karşı önyargı ve korku giderek büyüyor. 3.5 milyon Müslümanın yaşadığı Almanya’da yapılan araştırmada, bu ülkede yaşayan Müslümanların yüzde 14'ünün demokrasi karşıtı çıkması ‘radikal İslâm’ tartışmasını alevlendirdi.
Hamburglu kriminoloji profesörü Peter Wetzels ve Katrin Brettfeld tarafından Almanya’da yapılan araştırma sonuçlarına göre ülkede yaşayan Müslümanların yüzde 40'ının "radikal eğilimleri" var. Ancak "radikal eğilimler", şiddet eğilimine de sahip olunduğu anlamına gelmiyor. Hatta demokrasiye düşman olunduğu sonucu da kesinlikle çıkartılmamalı. Radikal eğilimlerin anlamı "dine güçlü bağlılık" demek. Wetzels ayrıca, kısa bir süre önce yayımlanan ve Almanların yüzde 60'ının koyu dindar olduğunu ortaya koyan araştırma sonuçlarını hatırlatarak, Müslümanların yüzde 40'ının radikal eğilimlere sahip olmasını endişe verici bulmadığını söyledi.
Araştırma Almanya'da yaşayan Müslümanların, Müslüman olmayanlardan çok da farklı düşünmediğini gözler önüne serdi. Frankfurt Oder'deki Viadrina Üniversitesi'nden Antropolog Werner Schiffauer bu nedenle araştırma sonuçlarının yanlış yorumlanarak Müslümanların adeta demokrasi düşmanı haline getirilmesine karşı çıktı.
VAKİT