Alzheimer Tedavisinde Yeni Umut: LMTX/ Dr Sevda Sarıkaya/ stargazetesi
Biliyorsunuz Alzheimer hastalığı henüz tam tedavisi olmayan bir hastalık. Mevcut tedaviler ile hastalığın gidişi yavaşlatılabiliyor, eşlik eden bulgular ortadan kaldırılabiliyor ama hastalık tamamen yok edilemiyor. Alzheimer hastalığı beyin hücre ölümü ile seyreden önce hafızayı etkileyip daha sonra zihnin bütün fonksiyonlarını teker teker ele geçiren illet bir hastalık. Anılarınızı tek tek elinizden alıyor. Dünya üzerinde Alzheimer hasta sayısı da giderek artıyor. Hatta geçtiğimiz ay The Lancet dergisinde yayımlanan bir makalede yaş faktörü eşitlendiğinde2016 yılında Dünya üzerinde Alzheimer hastalığının en fazla görüldüğü bölge Türkiye olarak işaretlenmiş. 2017 yılında, Alzheimer hastalığının tedavisi için yaklaşık 130 molekül üzerinde çalışma yapıldı. Bu çalışmaların çoğu başarısızlıkla sonuçlansa da umut vaad eden moleküller de var. Bundan 2,5 yıl önce Alzheimer hastalığının tedavisi yönünde umud vaad eden moleküllerden olan LMTX® hakkında bir yazı yazmıştım. Bu yazı hakkında çok fazla e-posta aldım, hala da günde birkaç tane bu konu ile ilgili e-postalar gelmekte. Bu molekülün orjinal adı (kimyasal içeriği) Leuco-methylthioninium bishydromethanesulfonate; LMTM’dir. LMTX® ise bu molekül üzerinde çalışan TauRx firmasının henüz piyasaya çıkmayan ilacına verilmiş isimdir. Ekim 2017’de LMTX®’in yeni çalışması yayımlandı. Son günlerde sosyal medyada bu ilaçla ilgili çok fazla bilgi dolaşıyor. O nedenle yazma gereği hissettim. Bu yazıda sizlere hem çalışmaları özetleyip hem de konu hakkındaki fikirlerimi bildireceğim.
Önce LMTX®’in hangi mekanizma üzerinden etki ettiği konusuna değinelim. Biliyorsunuz Alzheimer hastalığında beyinde olmaması gereken bazı anormal protein kalıntıları birikmekte. Bunlardan üzerinde en fazla durulan Beta Amiloid plakları. En çok tedavi çalışması bu anormal protein üzerine. Alzheimer hastalığında beyin hücreleri içerisinde biriken Tau yumakları üzerine yapılan çalışmalar daha az. LMTX® adlı molekül Tau proteini üzerinden etki etmekte.
LMTX® aslında Malarya ve Methemoglobinemi hastalıklarında FDA onaylı olarak kullanılan bir molekül olan metilen blue içerir. İlk faz 2 çalışması Dr. Claude Wischik başkanlığında tamamlanmış olup, Alzheimer hastalığının tedavisine dair ilk umutları 2008 yılında yayımlanan o çalışmada vermiştir. LMTX® üzerinde yapılan ilk faz 3 çalışmanın sonuçları önce hüsrana uğratmıştır. Çalışma datası üzerinde uygulanan istatistik verilerine göre LMTX® kullananlarda diğer gruba göre anlamlı fark görülmemiştir. Fakat sonradan fark edilen bir durum olmuştur. Mevcut Alzheimer ilaçlarını kullanmayıp sadece LMTX® alan gruptaki düzelmenin istatistiksel olarak anlamlı olduğu tespit edilmiştir. Bu da umutları yeniden alevlendirmiştir. Bunun üzerine TauRx firması yeni bir faz 3 klinik çalışma dizayn etmiştir. Sonuçları Ekim 2017’de yayımlanan bu çalışma umutları daha da artırmıştır. Bu çalışmaya ABD, Kanada ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden olmak üzere 108 merkez dahil edilmiş. Çalışma için uygun bulunan 795 erken evre Alzheimer hastası iki gruba ayrılmış. Bir gruba yüksek doz LMTX® (100 gr), diğer gruba ise çok düşük doz LMTX® (4 mg) verilmiş. Düşük doz LMTX® verilen grup kontrol grubu olarak düşünülmüş. Verilen ilaç idrar renginde değişikliğe neden olduğundan dolayı, kontrol grubuna verilen plasebo (yalancı) ilaca az miktarda molekül konmak durumunda kalınmış. Çalışma 18 ay sürmüş. Sadece LMTX® kullanan hasta grubunda zihinsel yetilerdeki bozulmanın, diğer gruplara kıyasla belirgin olarak azaldığı tespit edilmiş. Ayrıca LMTX® kullanan gruptaki beyin atrofisinin (küçülme) normal yaşlanma ile paralel olduğunu, Alzheimer hastasından beklenen küçülmeyi göstermediği de saptanmış. Alzheimer hastalarında görülen PET CT ile saptanan beyin glukoz kullanımındaki azalma, LMTX® kullanan grupta gözlenmemiş. Bu bulgulara dayanarak LMTX®’in piyasadaki diğer Alzheimer ilaçlarına göre üstün olduğunu çok net söyleyebiliriz. Fakat LMTX® ‘in neden diğer Alzheimer ilaçları ile birlikte kullanıldığında etkisiz kaldığını açıklamamız mümkün değil. Yazının sonunda aklınıza takıldığını tahmin ettiğim soruları ve yanıtlarını aşağıya sıralıyorum;
Faz 3 klinik çalışma ne demektir?
Faz 1 ve 2 çalışmalarından geçmiş olan ilaçların, etkinliğinin kanıtlanması ve yan etkilerinin izlenmesi amacıyla dizayn edilen, piyasaya verilmek için FDA onayı almadan önce yapılan son çalışmalardır. İlaçların piyasaya sürülmeden önce geçtikleri son aşamadır. FDA ise ABD’de ilaçların piyasaya çıkmadan önce onay almaları gerekli olan önemli bir kurumdur.
LMTX® ne zaman piyasada olacak? Hastalarımız için ne zaman kullanabileceğiz?
Bunun için çözülmesi gereken birkaç sorun vardır. Muhtemelen LMTX®’in neden diğer Alzheimer ilaçları ile kullanıldığında etki göstermediğini açıklamak için yeni çalışmalar dizayn edilecektir. Bu sorun aşıldıktan sonra, eğer başka problemler çıkmazsa 2 yıl içerisinde FDA onayı alarak piyasaya çıkması mümkündür.
Bu şekil The Lancet dergisinden alınmıştır. 2016 yılında yaş faktörü eşitlendiğinde dünyadaki Demans sıklığını göstermektedir. Kırmızı alan en fazla, koyu mavi alan ise en az görüldüğü ülkeleri temsil etmektedir.