HİŞAM KERAR
PKK, Türkiye'yle komşuları arasındaki sıkıntının mayası olarak kalacak. Şu an Türkiye'yle Irak arasındaki sorun ilk veya onuncu kez ortaya çıkmadı. Bu sıkıntı onlarca kez yaşandı. Benzer sorunlar Türkiye'yle Suriye arasında da birçok kez yaşanmıştı. Bu ülkelerin Türkiye sınırlarında Ankara'dan ayrılmak için savaşan Türkiye Kürtlerini temsil eden Kürtler bulunmasaydı, bu sorunlar çıkmazdı. Söz konusu olan, etnik veya dini azınlıkların sorunu. Bu sorunun diyalogla çözümü imkânsızlaşınca da Kürtler silaha sarıldı. Türkiye'de, Irak ve daha küçük ölçekte Suriye'de bunu gördük...Kürtlerin sorunu hiçbir komşu ülkenin kendilerine, komşu bir ülkede devlet kurma izni vermemesi. Zira komşu ülkede bir devlet kurulursa 'burada' da kurulabilir. 'Ayrılma virüsü', Asya'daki kuş gribi gibi bulaşıcı.
Irak'taki Kürtlerin ayrılması bir kırmızı çizgi. Keza Türkiye'de de öyle. Türkiye'yle Irak arasında PKK üzerine yaşanan sıkıntıda en trajik nokta, gelişmelerin Irak'taki işgalin gölgesinde meydana gelmesi. İşgal altındaki Irak askeri açıdan zayıf. Dahası, işgalin gölgesinde Irak'ın Türkiye'ye komşu Kürt bölgesindeki kontrolü iyice zayıfladı.
Belki de Türkiye'yi Kürt bölgesini işgal etmeye teşvik eden şey, merkezi Irak hükümetinin zayıf olması. Türkiye Irak Kürdistanı'nı işgal ederse, acaba işgalci ABD Türkiye'ye karşı savaşa girer mi? Etik açıdan, işgal altındaki Irak topraklarının birliğinin sorumlusu ABD; dolayısıyla da Irak'ın bütünlüğünü ve selametini koruması öngörülüyor.
Fakat ABD, Türkiye'yle koalisyonu nedeniyle böyle davranmayabilir. Bu koalisyon, İncirlik üssünden Irak'taki güçleri için lojistik destek alan ABD'nin çıkarına. Amerikalı bir general bir hafta önce ABD'yi temize çıkarma çabası içinde, Irak ordusunun Türk işgaline karşı koyacağını ve savaşacağını ifade etmişti. Peki Amerikan işgalinin Irak ordusunu dağıtması sonrası hangi ordudan söz ediliyor? ABD Türkiye'ye Kürdistan'a girmeme çağrısı yaptı. Fakat bu çağrı havada kalacak. Böylelikle bölge yeni bir krizle tutuşacak. ABD Irak'ı işgal ederek cehennem kapılarını açmasaydı bu noktaya gelinmezdi. Bu cümle, savaş uyarısını yapan Arap Birliği Genel Sekreteri Emir Musa'ya ait.
(İran'da Arapça yayımlanan Vifak gazetesi, 24 Ekim 2007)