Amerikan dergisi " National Interest " , Bab al-Mandab kuşatmasının dokuzuncu ayına girmesiyle birlikte, ABD'nin Kızıldeniz ve Aden Körfezi'ndeki Yemen tehdidine "eşit tepki" verme zorluğuyla karşı karşıya olduğunu söyledi .
Dergi, Washington'un, "açık yaradaki kanamayı durdurmak" amacıyla Pasifik Okyanusu'ndan "Roosevelt" ve "Lincoln" uçak gemilerini "Ford" ve "Eisenhower"a katılmaya göndererek Bab al'ı ayağa kaldırdığına dikkat çekti. -Mandab, uçak gemilerini günün her saatinde orada bulundurması gereken Avrupa'nın Atlantik bölgelerine ve Hint Okyanusu'na eşdeğer önemde.
Dergi, ABD'nin sorunun temel nedenlerini ele almak yerine, Yemenlilerin füzelerini ve insansız hava araçlarını vurmak için 1 milyar dolar değerinde nadir, elde edilmesi zor mühimmat harcamayı seçtiğini söyledi.
Derginin açıklamasına göre Beyaz Saray ve Savunma Bakanlığı, Donanmanın sürekli hizmet vermesi gereken yeni bir fiili "Aden İstasyonu" oluşturdu ve bu da zaten çok küçük olan filoyu daha da zorladı.
Dergi şu soruyu sordu: Yemen'in Kızıldeniz'den geçen küresel deniz ticaretinin %14'üne yönelik tehdidi, ABD uçak gemisi gücünün üçte birinin neredeyse kalıcı olarak tahsis edilmesini haklı kılıyor mu? Donanmanın Çin'e karşı bir savaşı caydırmak ve belki de kazanmak için ihtiyaç duyduğu silahların aynısını harcamayı haklı çıkarır mı? Kısacası tepki Amerika'nın stratejik çıkarlarıyla tutarlı mıydı?
Dergi, "eşit tepki"yi tanımlarken, eşitliğin yaygın ve yanlış tanımının, kendinize karşı benzer düzeyde güç kullanmanız olduğunu, ancak stratejik düzeyde sorunun çabaların, harcanan kaynakların ve eşitlikle ilgili olduğunu düşündü. elde edilen sonuçların değeri ile alternatif maliyetler.
Dergiye göre bu sorunun cevabı kesinlikle “hayır”.
Gazete sözlerini şu şekilde tamamladı: “ABD'nin Yemen tehdidiyle mücadele etmek için gösterdiği tüm çabalara rağmen Bab el-Mendeb hâlâ çok tehlikeli olmaya devam ediyor ve eğer Kızıldeniz üzerinden trafiğin güvenliğinin sağlanması ABD için hayati bir çıkarsa, Biden'ın stratejisinin bu zorlukla yüzleşmede yetersiz olduğu ortaya çıktı.”