Açıklamada din özgürlüğü ve ifade özgürlüğü üzerine vurgu yapılarak. Halkın inançlarıyla uğraşanların bu tutumlarını terk etmeleri istenildi.
Basın Açıklamasının Tam Metni:
DİN ÜZERİNDEN SİYASET YAPILMASI OLDUKÇA ÇİRKİN
Din çağının giderek kendini hissettirdiği ve dinin yeniden hayatın merkezine oturduğu bir süreci yaşıyoruz. Uluslar arası güç, yanlış din anlayışı üzerinden tanrıyı kıyamete zorlarken Haçlı seferlerinin başladığını açıklamıştı. Küresel savaş havası yine geldi kapıya dayandı.
Toplum mühendisleri toplumda gerginlik ve yarımcılığı artırmak için senaryo üzerine senaryo yazıyorlar. Başörtüsüne kısmi olarak getirilmeye çalışılan özgürlük talepleri geri çevrilirken, halkın iradesini yok saymaya çalışırlarken, adeta haddini bildirmeye çalışıyorlar halka.
Artık siyasetçiler din üzerinden politika üretiyor, ekonomi dini düşünceden besleniyor, doğru ya da yanlış herkes dinden referanslı görüşler ileri sürüyor.
Son olarak muhalefet partisi kongresinden din de bizim, millette bizim sloganları bizleri heyecanlandırmıştı. Umutlarımızı yeşermişti. Acaba din ile kavgalı bu siyasi çizgi dine yaklaşma kararı mı almıştı? diye. Ancak çok geçmedi ve genel sekreterinin haccı ve İslam peygamberini tahkir eden diyalogları bunun gerçekçi olmadığını gösterdi.
Daha Önder Sav'ın şokunu atlatmadan yeni bir açıklama geldi. Bu kez Genel Başkandan.
Humeyni bozuntusu bir Ortadoğu İslam devleti mi olmak istiyoruz? Sorusunu sorarak.
Bilge insanın Söylediği gibi; hangi mezhep, ülke, coğrafya ve etnik kimlikten olursa olsun nihayette bir dini lider idi ve milyonlarca insanın takip ettiği fıkhi içtihatların sahibiydi. CHP liderinin, bu şekilde din üzerinden politika yapması çok çirkin olmuştur.
Hep Türkiye'deki Caferi Müslümanlardan, hem merhum müçtehidi sevenlerden hem de tüm din görevlilerinden özür dilemelidir.
İnsan hakları, evrensel değerler, adalet ve barışa vurgu yaparak 126. basın açıklamamızı da burada bitirmiş oluyoruz.
Kamuoyuna saygıyla.
Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu Adına
Mazlumder Yönetim Kurulu Üyesi ALİ DALAZ