Anket işi, bereketli bir iş, anlaşılan.
Bir anket yapıyor ve onu usulüne uygun bir şekilde yorumlayarak, talep edene teslim ediyorsun. Sonra duyulan ihtiyaca göre, aynı anketi tekrar biçimlendirip, yorumluyor ve tekrar hizmete sunuyorsun.
Alan memnun, satan memnun oldukça problem yokmuş gibi gözüküyor.
Türkiye Malezyalaşıyor mu, şeklinde formüle edilen bir soru, aylar öncesinin en önemli gündem maddelerinden birisi idi.
O günlerde, Kanal D ve 32. Gün için yapılmış bir anket, ‘Malezyalaşmıyoruz’ şeklinde yorumlanmaya müsait bir anketti ve birilerinin yüreğine su serpmişti. Daha doğrusu o niyete uygun olarak kullanılmıştı.
Anket, başörtüsü kullanan kadınların oranının azalmaya başladığını, müjdeliyordu(!).
Şimdi de, Milliyet gazetesi, o anketten kısa bir süre önce yapıldığı anlaşılan yeni bir anketi yayınlamaya başladı.
Gündelik Yaşamda Din, Laiklik ve Türban...
Bu ankete göre ise, bırakın Malezyalaşmayı, nerdeyse Suudi Arabistan oluyoruz(!).
Birbirine yakın günlerde ve yapan firmaların da birbirine yakın olduğu bilinen, birbirine -taban tabana demesek de,- oldukça zıt neticeler içeren iki anket!..
Anketlerin neden yapıldığı ayrı bir husus ama yayınlanması ile ilgili zamanlamaların neleri hesap ettiği, ne tür vazifeler görmesinin hedeflendiği, tam bir uzmanlık konusu.
Anketlerin vazifesi