Myanmar'da uğradıkları zulümden canlarını zor kurtararak Bangladeş'teki kamplara sığınan Arakanlı Müslümanlar, güvence verilmeden topraklarına geri dönmek istemiyor.
Arakanlı Müslümanlar, bölgenin yakıcı sıcağı ve aşırı nemine rağmen Bangladeş'in Cox's Bazar bölgesinde imkansızlıklar içinde hayata tutunmaya çalışıyor.
Kamplarda, Türkiye ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği başta olmak üzere birçok kuruluştan gelen yardımlarla yaşamaya çalışan Arakanlı Müslümanlar, kampa gelen her yabancıya umutla bakıyor.
Sayıları azımsanmayacak ölçüde çok olan çocuklar kampa gelenlere ilk başta korkuyla baksa da ufacık bir yardım bile gülümsemelerine yetiyor.
Kamplardaki bazı alanlarda eğitim faaliyetleri yürütülse de bu imkanların kısıtlı olması nedeniyle çocuklara hiçbir eğitim sağlanamıyor.
Diğerlerine göre biraz daha şanslı olan Yasin, elindeki Kur'an-ı Kerim ile karşılaştığı gazetecilere sure okuyor. Arakanlı Müslüman, yaşadığı tüm zor koşullara rağmen, buradaki hayatlarının Myanmar'da uğradıkları zulümle karşılaştırıldığında daha iyi olduğunu düşünüyor.
Arakanlılar kendilerine vatandaşlık başta olmak üzere belirli haklar verilmedikçe ve güvenliklerinden emin olmadıkça Myanmar'a dönmek istemiyor.
Yaklaşan muson yağışları bölgeyi tehdit ediyor
Kamplarda son dönemlerde Arakanlıları tedirgin eden konulardan biri de yaklaşan muson yağışları.
Bölgede faaliyet gösteren yardım kuruluşları, insanların bu mevsimde daha güvenli alanlara alınması için evler inşa ediyor.
Bangladeş hükümeti de Arakanlıların daha güvenli bölgelere alınması için çalışmalarını sürdürüyor.
Herhangi bir hak ya da vatandaşlık almadan geri dönmek istemiyorlar
Arakanlı Müslüman Rahmatullah, bölgedeki en büyük kamplardan biri olan Kutupalong-3'te yaşıyor.
Arakan'da eczanesi olan 50 yaşındaki Rahmatullah, 25 Ağustos'ta patlak veren şiddet olaylarının ardından bir sabah Myanmar askerlerinin köylerinin etrafını sarmaya başladığını fark ettiğini anlattı.
Myanmar askerlerinin konuştuğu dili bile anlamayan Rahmatullah, o gün yaşadıklarını şöyle dile getirdi:
"Tüm köylüler dışarı çıkarıldık. Burada bazı köylülere işkence edildi. Köye tekrar döndüğümde tüm evler kül olmuştu. Biz de kaçmaya karar verdik."
Ailesiyle dağlardan ve deniz yolunu kullanarak 14 günde Bangladeş'e ulaşan Rahmatullah, kopmak zorunda bırakıldığı topraklarına, Myanmar ve Bangladeş hükümetinin imzaladığı anlaşma çerçevesinde dönmek istemiyor.
Rahmatullah, "Eğer Myanmar'a dönersek tekrar işkenceye maruz kalmaktan korkuyoruz. Bu nedenle de Myanmar ilk olarak bize vatandaşlık statüsü vermeli. Aksi halde Myanmar'da hiçbir hakkımız ve güvenliğimiz olmayacak. Bu nedenle de geri dönmek istemiyoruz." ifadelerini kullandı.
Kutupalong-3 kampının bir diğer sakini 70 yaşındaki Muhammed de Arakan'da kendi halinde bir çiftçiyken bir gün Myanmar askerlerinin gelerek bu toprağın ona ait olmadığını, tarlasını ekemeyeceğini söylediğini, bir sabah uyandığında köydeki evlerin, bahçelerin yandığını gördüğünü anlattı.
Myanmar askerlerinin sadece Müslümanlara ait ev ve bahçelere saldırdığını, Budistlerininkine dokunmadıklarını söyleyen Muhammed, "Eğer hiçbir hak tanınmadan Myanmar'a dönersek bize tekrar işkence edecekler. Bu nedenle de geri dönmek istemiyorum." dedi.