Arif Doğan: Ben Hiçbir Yerle Röportaj Yapmadım!

Taraf Gazetesinin manşetten verdiği 'Hizbulkontra tabiî ki var' başlıklı haber ile ilgili iddiaları araştırmak için görüştüğümüz Emekli Albay Arif Doğan, Taraf gazetesinde çıkan haberlerin asılsız olduğunu söyledi

İşte Arif Doğan ile yapılan görüşmenin tam metni...

Muhabir: Taraf gazetesinde çıkan bir iddia ile ilgili birkaç soru soracaktım.

Arif Doğan: Hangi gazete?

Muhabir: Taraf gazetesi

Arif Doğan: Bugün mü çıktı?

Muhabir: Evet

Arif Doğan: Şimdi bakın bir şey söyleyeyim sağlığım hiç müsait değil. Ben hiçbir yerle röportaj yapmadım. Bakın ben yargılanıyorum. Ben rahatsızım da Allah izin verirse hâkim ve savcılarımız gelip benim ifademi alacaklar. Ölmeden bir doğruları söyleyeyim ondan sonra herkesle röportaj yaparım. Böyle soracağınız sorular sağlıksız vereceğim cevaplar sağlıksız olur. O yazılanların yüzde sekseni yalan tamam mı?

Muhabir: Hizbullah ile ilgili bir iddia vardı, Hüseyin Velioğlu'nu tanıdığınız konusunda iddialar vardı. Böyle bir beyanınız oldu mu yoksa bu da mı yalan?

Arif Doğan: Şimdi bakın, ben ne diyorum siz bana ne soruyorsunuz. Hangisinin yalan hangisinin doğru olduğunu ben biliyorum. Ben ifade verdikten sonra istediğiniz şeyi sorabilirsiniz. Arayan arkadaşlara, sizlere gençlere kırmadan üç kelime söylüyorum 503 kelime olarak karşıma geliyor. Onun için bağışlayın beni. Bakın sürekli oksijen alıyorum size cevap veremiyorum. İnanır mısınız 12 tane ilaç aldım şerefimle söylüyorum beni bağışlayın. Biraz da kendime duruşmaya kadar bakmam lazım yoksa oturarak bile duramam. Belim sakat çünkü.

Muhabir: Yani bu söylenen iddialar yalan öyle mi?

Arif Doğan: Sonra görüşürüz ben hiç kimseyle röportaj yapmadım. Ama bir basın bir haberleşme hürriyetim var. Böyle gençleri kırmıyorum, üç kelime söylüyorum 503 kelime olarak karşıma çıkıyor. Ne kadar ayıp ya.

Muhabir:

Teşekkürler geçmiş olsun.





ILKHA

Medya-Makale Haberleri

Ahmet Turgut: Filistin’i hem Siyonistlerden hem Allah’tan korkanlar değil, sadece Allah’tan korkanlar kurtaracak
Abdurrahman Dilipak: Apo’yu İstanbul’a kim getirdi?
Abdurrahman Dilipak: Keyfiniz nasıl?
Abdurrahman Dilipak: Suriye nereye?
Abdurrahman Dilipak: Zamane cinlerinin esrarı