Arınç'dan Önemli Açıklamalar

CHP ATEŞLE OYNUYOR...

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CHP lideri kemal Kılıçdaroğlu'nun BDP ağzıyla konuştuğunu savunarak, "Kılıçdaroğlu bilmeden konuşuyor. Ortaya bir şey atıyor. Ateşle de oynadığının farkında olması lazım. 'BDP kitlesi beni alkışlayacak ve Başbakana yapılan bana yapılmasın' diye bunu yapıyor. CHP seçmeni bunu değerlendirecektir. Her gittiği yerde söylediğini bir başka ilde vazgeçen bir parti genel başkanı, hasbel kader genel başkan olabilir. Ama lider olamaz. Lider, doğru bildiğini her yerde konuşur" dedi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, TGRT Haber TV'de 'Ankara'nın Gündemi programına konuk oldu. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Arınç, Kemal Kılıçdaroğlu'nun her yerde farklı farklı konuştuğunu iddia etti. Arınç, "Kılıçdaroğlu, BDP'li ağzıyla konuşuyor. Onlardan alkış almaya çalışıyor. O bölgede BDP çizgisinde siyaset yapan insanlara 'biz de varız' demeye gayret ediyor. Geçen sene 'genel af söz konusu olabilir' dedi. Bu söz çok iddialı bir söz. Genel af, suç ve cezayı tamamen ortadan kaldıran siyasi karardır. Bunun içerisinde herkes istifade edecek demektir. Genel affı AK Parti konuşacak olsa CHP, 'Abdullah Öcalan'a özgürlük istiyor' derdi. Bizi haksız yere itham ederdi. Bu genel aftan bahsedince Kılıçdaroğlu, 'ben onu demek istememiştim. Terör her anlamında bitsin. Ondan sonra genel af düşünülebilir' dedi. Genel af terörden sona erdikten sonra konuşulacak bir konu değil. Bunu isteyenler terörün bitmesi için bunu sebep olarak görüyorlar. Kılıçdaroğlu, başka bir yere gidiyor özerklikten bahsediyor. Ana dilde öğretim olmalı diyor. Ama onlar ana dille eğitim olsun diyorlar. Bu konunun kenarından bile geçmiyor. 'Ana dilinin önündeki bütün engelleri kaldıracağız' diyor. Kalktı zaten. Yapılmayan bir şey yok. Köylerin isimleri değiştirildi. Sen ne demek istiyorsun" diye konuştu.

"BDP'NİN HEDEFİNDE AK PARTİ VAR"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Hakkari mitingini değerlendiren Arınç, "Başbakan Erdoğan Hakkari'ye gitti. Sırf onu protesto etmek için baskı ve şantajla halkın meydana gelmesini engelledi. Belediyeler bütün işyerlerini kapattı. Çöp ve molozlar döküldü. Bu kimi karşılamadır. AK Parti'nin genel başkanını karşılamadır. Yakışmıyor. Hedefte AK Parti var. Genel başkanımız demokratik açılım demiş. Yani halkın istediği her makul şeyi en az yüzde 80 yapmışız. BDP'nin söyledikleri ile halkın istedikleri birbirinden farklı. Halk insanca yaşamak istiyor. Kendi kimliğini yaşatmak istiyor. BDP ve o çizgide siyaset yapanlar, ideoloji kavgası yapıyorlar. Türkiye'de ateş sönmesin. Daha çok odun atalım diyorlar. Bizim de sermayemiz devam etsin diyorlar. Uçsuz bucaksız isteklerde bulunuyorlar. Bazen demokratik bilmem ne kongresi topluyorlar. Sivil itaatsizlik yaptılar. Hepsinin elinde taş var. Bunun adı sivil itaatsizlik oluyor. Biz bunun içerisinde kaldık. Meydanda bir avuç insan. Büyük bir cesaret gösterdi. Sokaklarda çöpler toplanmamış ve belediyeler kapalı. Kapenkleri açanlara tehditler yağıyor. Başbakanın oraya gelmesi bile büyük bir cesaret ve kararlıktır. 'Siz burayı teslim alamazsınız' demiştir. Buranın gerçek temsilcisi halkıdır. Ve onun terör örgütü ile hiçbir bağlantısı yoktur. Yüksekova'ya havaalanı yapıyoruz. Buraya üniversite getirdik. Buranın çocukları kendi üniversitesinde okuyor. Yapmaya devam edeceğiz. Örgüt ne derse desin, biz Hakkari'nin halkını kucaklayacağız. Başka birileri başbakana 'gitme' dedi. Her yere gittiği gibi oraya da gitti. 'Ben oradayım' dedi. 81 ilden 80 milletvekili çıkarttım. CHP öyle değil. 25 ilde vekil yok. MHP'nin 30 ilde vekili yok. Ben her yerde varım" dedi.

"CHP'YE KIRMIZI HALI SERDİLER"

Kılıçdaroğlu'nun mitinginde BDP'li belediyenin bütün kepenkleri açtırdığını ve belediye binasının bütün camların tertemiz yaptığını kaydeden Arınç, "Kırmızı halıyı serdiler. Güller getirdiler. Belediyenin hoparlöründe CHP mitingi çağrısı yapıldı. Kılıçdaroğlu, bunu karşılıksız bırakmadı. 'KCK soruşturması nedir?' dedi. 'Belediye başkanlarını niye cezaevine atıyorsunuz' dedi. Bunu kahraman gibi meydanda söyledi. Bir ülkenin başsavcısına caka satmanın ve birilerine işaret vermek için bu yolu kullanma bir siyasetçiye yakışmıyor. Kürsüye çıktı Özerklikten bahsetti. Bu şartı, Hakkari'de hatırladın. Bursa'da hiç söylemedin. Ben her yerde söylemedin. Niye İzmir'de söylemedin. Kalabalıklar yok mu? Orada söyleyemez. Hakkari'de söyleyecek ki onu meydanı dolduranlardan alkış alsın. Al gülüm ver gülüm. Yerel yönetimler Avrupa Özerklik Şartnamesi 1988 yılında imzalandı. Ama 8 tane çekince ile beraber imzalandı. Biz uluslar arası sözleşmeleri ya aynen imza ederiz, ya da Türkiye adına çekince koyarız. Bizim çekinceli çok sözleşmemiz vardır.

Bu da onlardan bir tanesidir. Bunların dışında bütün özellikleri uygulandı. O zaman CHP'nin ağzından bir şey çıkmadı. Mesela meclisteki bütçe konuşmasında ya da kamu yönetimi ile ilgili Kılıçdaroğlu, ağzını açıp da bu özerklik sözleşmesi her alanda işletelim demedi bana. Aksini yaptı. Biz ilk önce kamu yönetimi temel kanunu çıkardık. Belediyeler ve il özel idareler kanunu çıkardık. Bunun çatısı kamu yönetimi temel kanunuydu. Kamu yönetimini yeniden tanzim eden yerelleşmeye değer veren ve güçlendiren formül düşündük. Ankara'nın hantal yapısından kurtulalım dedik O zaman da Avrupa'nın bu özerklik şartı bu kanun içerisine konuldu. CHP anayasa mahkemesine gitti. Ne münasebet bu çekinceleri niye dikkate almıyorsunuz. Bu çekinceler varken, bu özerklik şartı nereden çıktı. Söz ülkeyi bölmek mi istiyorsunuz' dediler. Vallahi böyle. Ne yüzdür bu Allah aşkına. Cumhurbaşkanı Sezer de veto etti. O kalsın. Şimdi kamu yönetimi temel kanununda açıktan muhalefet eden CHP, şimdi memleket bölünmez. Ben fazla bir şey söylemedim diyor" dedi.

"CHP ATEŞLE OYNUYOR"

CHP'nin ateşle oynadığını söyleyen Arınç, "Belediyeler kendi yapıları gereği zaten özerk kuruluşlar. Kılıçdaroğlu, bilmeden konuşuyor. Ortaya bir şey atıyor. Ateşle de oynadığının farkında olması lazım. 'BDP kitlesi beni alkışlayacak ve Başbakana yapılan bana yapılmasın 'diye bunu yapıyorsa, CHP seçmeni bunu değerlendirecektir. Her gittiği yerden söylediğinde bir başka ilden geldiğinde vazgeçen bir parti genel başkanı hasbel kader genel başkan olabilir. Ama lider olamaz. Lider, doğru bildiğini her yerde konuşur. Biz yerel yönetimlerin güçlendirilmesini istedik. Kanunlar çıkardık. O da bize karşı çıktı. Sen bunu Hakkari'de konuşuyorsun. Ama Ankara'da niye konuşmuyorsun" açıklamasında bulundu.

"HALK İLE TERÖR ÖRGÜTÜ ARASINDA DOĞRU ORANTI YOK"

Halkla terör örgütü mensupları arasındaki ilişkinin doğru orantılı olmadığını dile getiren Arınç, "Halka ile terör örgütü barışık değildir. Kürt kardeşlerimiz milletine bağlıdır. Ortak değerlerine sahip bir kitledir. Orada BDP'nin tek rakibi biziz. Orada başka bir parti yok. Bizi yok etmek için de ellerinden gelen bütün imkanları kullanıyorlar. Kendilerini sevdirerek değil, korkutarak oy almaya çalışıyor" dedi.

"CHP RAPOR YAZMA ŞAMPİYONUDUR"

"CHP masa başında rapor yazmakla şampiyon bir parti" diyen Arınç, "Konuşurlar ve gülüşürler. Ünlü bilim adamları vardır. 20 tane Kürt raporu yazarlar. Hepsi rafları süsler. Biz 'Baykal döneminde şu meseleye siz de değinmiştiniz' dedik. İnkar ettiler. Gazeteler yayınladı. O zamandı dediler Bu raporlar uygulanmamak üzere yapılan şeylerdir. O bölgeden milletvekili adayı bile göstermeyen bir parti, o bölgede AK Parti'ye olan husumeti kökleştirmek için alıveriş içerisindedir. Bizim hiç aklımıza gelmeyen şeyler Kılıçdaroğlu zamanında geliyor. Baykal'dan kimse böyle bir şey beklemez" ifadelerini kullandı.

"HİÇ KİMSE BAŞSAVCIDAN HESAP SORAMAZ"

Bir gazetecinin "KCK soruşturması çerçevesinde ana muhalefet parti liderinin cumhuriyet başsavcısına baskı yapmasını ve eleştirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusuna Arınç, "Bir siyasetçi intihar denecek kadar büyük bir yanlıştır. Aynı zamanda ağır bir suçtur. Adli yargıyı engellemeye teşebbüstür. Hiç kimse başsavcıdan hesap soramaz. Soruşturma safhası değil, iddianamesi yapılmış ve soruşturması başlatılan konu hakkında iddianamesi 'bunlar masumdur' demek Silivri ile bağlantı kurmuş bir parti için çok şaşılacak bir şey değil. Gelenekleri olan bir siyasi partinin Türkiye'nin bütünlüğü olan bir partinin yaptığı tamamen suçtur. Ben iddia etmiyorum. PKK'nın şehir yapılanması var. Belediye başkanları ve valileri vardır. Bu bir terör örgütü yapılandırmalısıdır. Bir büyükşehir belediye başkanının yanında, hiçbir sıfatı olmadığı halde birisi görevlendirilmiştir derken herkes ne istediğini anlayabiliyor. Sadece bu insanlar ifade vermeye götürülürken ellerine kelepçe takılmış ve sıraya girmişlerdir. Kim olursa olsun esir kampa götürülüyormuşçasına çekilmesi ya kasıtlıdır ve ya da büyük bir yanlıştır. Bir dava devam ederken sana bunları savunmak düşer. Türkiye'de öncelikle kendi partisin bütün kurumlarının sormasında fayda var" diye konuştu.

"ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN REFERANDUMA GİDECEĞİZ"

Türkiye'de darbe anayasalarının virgülüne bile dokunmak istemeyenlerin AK Parti'yi kapatmak istediğini savunan Arınç, "Kendi oylarımızla 336'yı bulduk. Referandumda ağır sözler yedik. Başbakanımız '70 maddesi değişmiş bir anaya ile yürüyemeyiz' dedi. İnsan odaklı bir anayasa yapmalıyız. 1960yıldan beri 2 darbe anayasası ile yönetiliyoruz. Bunun alt yapısın hazırladık. Diğer partilere de bunu söyledik. Ortak nokta aramak istedik. Tekrar iktidara geleceğimiz tartışılmıyor. Birilerini korkulu rüyası geldik.

Öyle bir anayasa yapalım ki, bu anayasayı meclisten 367 değil, 467 ile de çıkarsak yine de referanduma Buna da kimse itiraz etmemeli. CHP eminim ki buna yanaşmıyor. MHP ucundan kenarından geçmiyor. 2 seneden fazla uzamaması lazım. Parantez açarsak, bize en az 330 oy lazım. Bunu bulduk mu milletin önüne götürürüz. Bulamazsak kimse bize kabahat bulursun" şeklinde konuştu.

"12 HAZİRAN SİYASETE ŞEKİL VERECEK"

MHP'deki kaset operasyonlarını çirkin şeyler olduğunu söyleyen Arınç, "Bunlar çirkin şeyler. Bu kasetler yayınlandıkça iki türlü endişe oluyor. Neden bu özel hayata müdahale ediliyor. Kim bu gizli çekimleri yapanlar? Ayıplar ve kabahatler araştırılmamalı. Yayınlanmamalı. İnsanlar kendi yaptıkları ile günah da olsa sevapta olma karşılığını kendi bulmalıdır. Kaset meselesinde AK partinin suçlaması deli saçmasıdır. Seçim sonuçları Türkiye'de bazı sorgulamalara yol açacak. Lider değişikliği demeyelim.

Uykuları kaçmasın. parti tabanları ve yönetimleri bizim milletle bağımız ne zaman koptu diyecek 12 Haziran seçim sonuçlarının siyasete çok fazla şekil verecek" dedi.

Komplo üretme yeteneğinin olmadığının altını çizen Arınç, "Kaset olaylarından AK Parti sorumlu tutulamaz. Böyle bir kepazeliğin içerisine girmeyiz. Biz başkasının özeline saygı duyan insanlarız. İktidarımız boyunca siyaseti itibarlaştırdı. Kasetlerle ilişkimiz olamaz" ifadelerini kullandı.



ajanslar

Politika Haberleri

HÜDA PAR'dan Bahçeli'nin çıkışına ilişkin ilk açıklama
HÜDA PAR'dan çok sert açıklama! İpini koparmış haysiyetsizler...
HÜDA PAR Milletvekilleri Meclis'te Şehid Heniyye ve Yahya Sinvar posterlerini açtı
HÜDA PAR'dan soykırım davası açıklaması: Gecikmiş de olsa önemli bir adım
"Ülkemde siyonist istemiyorum"