Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti'nin Bursa ilçe belediye başkan adayları tanıtım toplantısında konuştu.
17 Aralık operasoynu sonrası başlayan Cemaat tartışmasına değinen Arınç, "Başbakanımızın içi yanıyor da onun için bazı şeyleri yüksek perdeden söylüyor, siz onun bildiklerini bilseydiniz daha kötü şeyler söylerdiniz" dedi.
CEMAATE: BİZ YOKSAK SİZ DE YOKSUNUZ
AK Parti Hükümetinin bütün güzelliklerin sigortası olduğunu söyleyen Arınç, "11 yıl önce neyin çilesini çekiyorduk, 11 yıldan beri neyin mutluluğunu yaşıyoruz. Bu hükümet varsa, o cemaat de, o cemaatler de var olacaktır. Bu hükümet olmazsa, o cemaat de bütün cemaatler de yok olacaktır. Cemaatlerin eskiden irtica yuvası olduğunu söylerlerdi. Şimdi AK Parti ile bir mücadele olduğu için dünün CHP'lileri bile bugün başka bir yerde saf tutmaya başladılar. Bunda da bir Allah'ın hikmeti var tabi" diye konuştu.
Bu ülkede yaşayan insanların inançlarını farklı şekillerde yerine getirebildiğini belirten Arınç, "Bu ülkede yaşayan insanlar pek çok hayri hizmetlerin içerisinde bulunabilir ve biz de onlara destek oluruz. Ama Türkiye'de bir cemaat yok. Onlarca cemaat var. Onlar, '11 yıldan beri büyük bir huzur içindeyiz. Çok güzel çalışıyoruz. Hiçbir ayrımcılığa tabi tutulmuyoruz. Kursumuz, evimiz, lojmanımız basılacak endişesi içinde değiliz. Geçmişte böyleydi, siz geldiniz her şey serbest oldu' diyorlar. Her şeyin garantisi biziz. O cemaatler beni çok iyi bilir. Ben onları çok iyi biliyorum. Bursa'dan bu cümleme dikkat etsinler. Biz varsak, siz de varsınız. Biz yoksak siz de yoksunuz. Biz yoksak, çözüm süreci de yok. Biz yoksak, cenazeler gelmeye devam eder. Biz yoksak, karakollar basılmaya devam eder. Biz yoksak ülkenin insanları birbirlerine düşmanlıklarını arttırırlar. Biz varız ki Diyarbakır, Hakkari'sinde, Batma'nın da sabah 3'lere kadar insanlar başları dik alınları açık gezebiliyorlar" dedi. Ülkede ayrımcılığı ortadan kaldırdıklarını ifade eden Arınç, hükümetin gitmesi halinde tekrar ayrımcılıkların olacağını, tekrar baskıların, zulümlerin olacağını öne sürdü.
'BİZ GİDERSEK, EKONOMİ ÇÖKER, MAAŞ ÖDEYEMEZLER'
AK Parti Hükümeti'nin gitmesi halinde ekonominin çökeceğini söyleyen Arınç konuşmasına şu sözlerle devam etti:
"Biz gidersek, Necdet Sezer'in elindeki Anayasa kitapçığını fırlatmasında bir hükümetin düştüğü gibi, ekonominin tepe taklak olduğu gibi, Doların 600'den bir milyon 600'e çıktığı günlere döneriz. Ekonomi çöker, maaş ödeyemezler. Çiftçiye destek veremezler. Yüksek hızlı trenden vazgeçerler. Yapamazlar. Biz yapıyoruz bunları. Bu insanlar mı senede 11 katrilyon çiftçi kesimine destek verecek? Bu insanlar mı Türkiye'nin başını dik tutacak? Sosyal Güvenlik Kurumu'nda herkesin tedavi olması için hepinizin istediğiniz hastanede muayeneden geçmeniz için 70 katrilyon veriyoruz, hazineden. Bunlar mı verecek? 70 kuruş veremezler. Her şey tersine döner. Bu kadar açık söylüyorum. Para, üretim, ihracat, hamle, yatırım olmaz. Kalkınma olmaz. İnsanlar birbirlerine düşerler. Ben buluyorum, buluşturuyorum, her ay milyarları veriyorum. Allah'ın bereketi var. Otoyol, otoban yapıyorum, hastane yapıyorum, katrilyon para harcıyorum, daha ne istiyorsunuz? Biz yoksak bunlardan hiçbir şey beklemeyin."
'BAŞBAKAN'IN İÇİ YANIYOR'
"İş bu kadar vahim ve ciddidir" diyen Başbakan Yardımcısı Arınç, şunları söyledi:
"Benim dostlarıma söyleyeceğim bir şey var. Cemaatler güzel insanlardır. Hiç birisiyle bir sıkıntımız yok. Eğitim, sağlık hizmetleri fevkalade önemlidir. kardeşlik hukuku, inanç ahlak sistemi fevkalade önemlidir. Ne başınızdakilerle ne cemaatimizin güzel insanlarıyla hangi cemaat olursa olsun-hepsini biliyorum ve hepsiyle dostum- ben sadece onların duasını isteyen bir insanım. Hiçbir maddi hesabım yok. Başbakanımızın için yanıyor da onun için bazı şeyleri yüksek perdeden söylüyor. Siz onun bildiklerini bilseydiniz, daha kötü şeyler söylerdiniz. Şuna emin olun bu yüzbinlerle, onbinlerle, milyonlarla hiçbir meselimiz yok. Hepsi kardeşim, hepsi gönlümüzde, başımızın üstünde. Onların başarısına dua eder, onlardan da başarımız için dua bekleriz. Bu taraflardan görünüp de belli siyasi hesaplarla alçakça bu hükümeti yıkmak isteyenler var. Bize dua etsinler. Onların hakkından da gelelim, Türkiye rahatlasın. Her şey ortaya çıktı, tedbirler alındı, hiçbir telaşınız olmasın."