Suriye'nin Mezze bölgesinde düzenlenen ve çok sayıda Suriyelinin katıldığı gösteriye ilişkin tespitlerde bulunan Hamalı Selefi Alim Şeyh Adnan Arur, "Biz, Muaviye radiyallahu anha tabii olan kişileriz. Bununla da gurur duyuyoruz" dedi.
Şeyh Arur, 18 Şubat'ta Safa ve Visal başta olmak üzere Selefi çizgide yayın yapan bir çok televizyondan canlı yayınlanan konuşmasında şunları söyledi: "Evet! Nasıl ki Homs ehli, Halid Bin Velid'in torunlarıdır... Şam ehli de Muaviye'nin (r.a) torunlarıdır. Başımız dik! Kuran ve Nebevi Sünnet'in emrettiği üzere biz Muaviye'ye tabii olanlarız. Bununla da gurur duyuyoruz!"
Suudi Arabistan'da yaşayan Şeyh Arur, Suriye Devrimi öncesinde Şiilere karşı verdiği mücadelesiyle tanınmaktaydı. Şeyh Arur'un bazı Suriyeli devrimcilerin yanı sıra Suriye Ordusu'na karşı silahlı eylemler düzenleyen Özgür Suriye Ordusu'nun üst düzey subayları üzerinde etkin rol oynadığı bilinmekte. Öyle ki Şeyh Arur, Suriye Ordusu'ndan ayrılan subayların rütbesini terfi ettirme yetkisini kendisinde görebilmekte.
Şeyh Arur son olarak Suriye Ordusu'ndan ayrılarak Özgür Suriye Ordusu'nu kuran Riyad Es'ad'la Aralık ayında ordudan ayrıldığını ilan eden Tuğgeneral Mustafa Şeyh arasındaki krizin çözümünü sağlayan isim olmuştu.
Suriye muhalefetinin siyasi kanadında yaşanan koltuk kavgası bir süre öncesine kadar askeri kanadında da yaşanmıştı. Askeri kanattaki koltuk kavgası, Suriye Ordusu'ndan çok önceleri ayrılarak askeri kanadın başına gelenlerle, Suriye Ordusu'ndan sonradan ayrılan üst rütbeli subaylar arasında yaşanıyor. Yani Albay Riyad Es'ad'la Tuğgeneral Mustafa Şeyh arasında yaşandı. Özgür Suriye Ordusu'nun batılılar nezdinde de pirim yapmaya başlaması, söz konusu kavgayı daha da şiddetlendirdi.
Tuğgeneral Mustafa Şeyh, Aralık ayı sonunda Suriye Ordusu'ndan ayrıldığını açıklamıştı. Ayrıldığı dönemde Özgür Suriye Ordusu kaynakları, Mustafa Şeyh'in Özgür Suriye Ordusu'na katıldığını duyurmuştu. Fakat Ocak ayı içerisinde Riyad Es'ad'la Mustafa Şeyh arasında kriz patlak verdi. Es'ad, Temmuz ayının ilk günlerinde Suriye Ordusu'ndan ayrıldığına dikkat çekerek Özgür Suriye Ordusu'na komuta etmeye devam etmekte ısrar etti. Mustafa Şeyh ise rütbesinin Riyad Es'ad'dan üst olmasına dikkat çekerek, Riyad Es'ad'ın komutasında altında çalışmak istemedi.
Bundan ötürü Mustafa Şeyh, Yüksek Askeri Konsey adlı bir oluşumla Şubat ayında yeniden ortaya çıktı. Riyad Es'ad, Mustafa Şeyh'in devrime değil rejime hizmet ettiğini açıkladı. İki komutan arasında yaşanan bu kriz, Şeyh Arur tarafından çözüme kavuşturuldu. Şeyh Arur, Safa TV'de yaptığı açıklamasında, Riyad Es'ad'ın meydandaki operasyonları düzenleyen Özgür Suriye Ordusu'na komuta etmeye devam edeceğini, Mustafa Şeyh'in ise operasyonları planlayan Yüksek Askeri Konsey'in başına geleceğini söyledi.
Benzeri kriz, Yarbay Hüseyin Harmuş'la Riyad Es'ad arasında yaşanmıştı. Riyad Es'ad, 29 Temmuz'a Özgür Suriye Ordusu'nu kurmasına rağmen Hüseyin Harmuş, 25 Ağustos'a kadar Özgür Suriye Hareketi adı altında resmi açıklamalar yapmaya devam etti, Özgür Suriye Ordusu'na katılmadı. Şeyh Arur, Harmuş'la Özgür Suriye Ordusu subayları arasındaki krizin çözümü için devreye girmişti. Fakat kriz çözüme kavuşmadan Harmuş'un Suriye istihbaratının elinde düşmüştü.
Şeyh Arur, 18 Şubat'ta Safa ve Visal başta olmak üzere Selefi çizgide yayın yapan bir çok televizyondan canlı yayınlanan konuşmasında şunları söyledi: "Evet! Nasıl ki Homs ehli, Halid Bin Velid'in torunlarıdır... Şam ehli de Muaviye'nin (r.a) torunlarıdır. Başımız dik! Kuran ve Nebevi Sünnet'in emrettiği üzere biz Muaviye'ye tabii olanlarız. Bununla da gurur duyuyoruz!"
Suudi Arabistan'da yaşayan Şeyh Arur, Suriye Devrimi öncesinde Şiilere karşı verdiği mücadelesiyle tanınmaktaydı. Şeyh Arur'un bazı Suriyeli devrimcilerin yanı sıra Suriye Ordusu'na karşı silahlı eylemler düzenleyen Özgür Suriye Ordusu'nun üst düzey subayları üzerinde etkin rol oynadığı bilinmekte. Öyle ki Şeyh Arur, Suriye Ordusu'ndan ayrılan subayların rütbesini terfi ettirme yetkisini kendisinde görebilmekte.
Şeyh Arur son olarak Suriye Ordusu'ndan ayrılarak Özgür Suriye Ordusu'nu kuran Riyad Es'ad'la Aralık ayında ordudan ayrıldığını ilan eden Tuğgeneral Mustafa Şeyh arasındaki krizin çözümünü sağlayan isim olmuştu.
Suriye muhalefetinin siyasi kanadında yaşanan koltuk kavgası bir süre öncesine kadar askeri kanadında da yaşanmıştı. Askeri kanattaki koltuk kavgası, Suriye Ordusu'ndan çok önceleri ayrılarak askeri kanadın başına gelenlerle, Suriye Ordusu'ndan sonradan ayrılan üst rütbeli subaylar arasında yaşanıyor. Yani Albay Riyad Es'ad'la Tuğgeneral Mustafa Şeyh arasında yaşandı. Özgür Suriye Ordusu'nun batılılar nezdinde de pirim yapmaya başlaması, söz konusu kavgayı daha da şiddetlendirdi.
Tuğgeneral Mustafa Şeyh, Aralık ayı sonunda Suriye Ordusu'ndan ayrıldığını açıklamıştı. Ayrıldığı dönemde Özgür Suriye Ordusu kaynakları, Mustafa Şeyh'in Özgür Suriye Ordusu'na katıldığını duyurmuştu. Fakat Ocak ayı içerisinde Riyad Es'ad'la Mustafa Şeyh arasında kriz patlak verdi. Es'ad, Temmuz ayının ilk günlerinde Suriye Ordusu'ndan ayrıldığına dikkat çekerek Özgür Suriye Ordusu'na komuta etmeye devam etmekte ısrar etti. Mustafa Şeyh ise rütbesinin Riyad Es'ad'dan üst olmasına dikkat çekerek, Riyad Es'ad'ın komutasında altında çalışmak istemedi.
Bundan ötürü Mustafa Şeyh, Yüksek Askeri Konsey adlı bir oluşumla Şubat ayında yeniden ortaya çıktı. Riyad Es'ad, Mustafa Şeyh'in devrime değil rejime hizmet ettiğini açıkladı. İki komutan arasında yaşanan bu kriz, Şeyh Arur tarafından çözüme kavuşturuldu. Şeyh Arur, Safa TV'de yaptığı açıklamasında, Riyad Es'ad'ın meydandaki operasyonları düzenleyen Özgür Suriye Ordusu'na komuta etmeye devam edeceğini, Mustafa Şeyh'in ise operasyonları planlayan Yüksek Askeri Konsey'in başına geleceğini söyledi.
Benzeri kriz, Yarbay Hüseyin Harmuş'la Riyad Es'ad arasında yaşanmıştı. Riyad Es'ad, 29 Temmuz'a Özgür Suriye Ordusu'nu kurmasına rağmen Hüseyin Harmuş, 25 Ağustos'a kadar Özgür Suriye Hareketi adı altında resmi açıklamalar yapmaya devam etti, Özgür Suriye Ordusu'na katılmadı. Şeyh Arur, Harmuş'la Özgür Suriye Ordusu subayları arasındaki krizin çözümü için devreye girmişti. Fakat kriz çözüme kavuşmadan Harmuş'un Suriye istihbaratının elinde düşmüştü.
isra haber