Şimdi de başörtüsüne serbestlik getirildiği takdirde “çevre baskısının başı açıkları, başlarını örtemeye zorlayacağı” iddiasını dillendiren kartelin bu iddiasını başörtüsü konusunda çeşitli çevreler tarafından yapılan çok sayıda kamuoyu araştırması yalanlıyor.
Araştırmalar, üniversite öğrencilerinin yüzde 100’ünün başörtülerini kendi özgür iradeleriyle örttüklerini ortaya koyarken kartelin iddialarının aksine başı açıkların önemli bir bölümünün ailesinden, eşinden ve diğer yakın çevresinden tepki gördüğü için başını örtmediğini gösteriyor.
“BAŞÖRTÜSÜNE AİLEM İZİN VERMİYOR”, YÜZDE 30
Başörtüsü yasağını savunan Milliyet ile İHD gibi sol görüşlü bir derneğin yanı sıra, Liberal Düşünce Topluluğu, Gazi Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Mülkiyeliler Vakfı Sosyal Araştırmalar Merkezi, MODUS Araştırma Merkezi ve Mazlumder’in yaptıkları anketlerin tamamında halkın dörtte üçünden fazla bir kesiminin başörtüsüne özgürlük istediğini ortaya koymuştu. OPTİMAR Araştırma Şirketi’nin 21 ilde sadece başı açık bayanlara dönük yaptığı bir araştırma ise, baskı iddiası konusunda çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor. Araştırmaya göre başı açık kadınların yüzde 29,6’sı, “Başınızı örtmeyi hiç düşündünüz mü?” sorusuna, “evet” cevabını verirken, “Hangi sebepten dolayı örtmediniz?” sorusuna, yüzde 21,3’lük bir kesim “ailem, eşim izin vermiyor”, yüzde 29,3’lük bir kesim “çevremden tepki göreceğimi düşündüm”, yüzde 12,2’lik bir kesim ise “işimden, işyerinden dolayı” diye cevap verdiler.
ÇEVRE BASKISINI EN YOĞUN BAŞÖRTÜLÜLER HİSSEDİYOR
Yine araştırmalara göre, devlet kurumları marifetiyle yürütülen yasaklar yüzünden toplumda en büyük baskıyı da başörtülüler görüyor. Liberal Düşünce Topluluğu’nun Avrupa Komisyonu katkılarıyla gerçekleştirdiği ve 2002’de kamuoyuna duyurduğu “Yasal ve Sosyal Yönleriyle Türkiye’de İfade Özgürlüğü” başlıklı proje çerçevesinde öğretim görevlilerince yapılan araştırma sonucuna göre, toplumun yüzde 70’i üniversitelerde başörtüsünün serbest olması gerektiğini dile getirdiler. Çevre baskısı yaşadıkları düşünülen toplumsal kesimlere dönük soruların da yöneltildiği araştırmada, başörtülülerin kendilerini eşcinsellerden bile daha fazla baskı altında hissettikleri ortaya çıktı.
Araştırmaya göre kendilerini baskı altında hissettiklerini belirtme oranlarında, başörtülüler yüzde 78,2 ile ilk sırada yer alırken, bu oran eşcinsellerde yüzde 53, solcularda yüzde 40, Alevilerde 38, gayrimüslimlerde yüzde 21.
BAŞÖRTÜLÜ ÇOĞUNLUK RAHATSIZLIK NEDENİ DEĞİL
1999’da Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından gerçekleştirilen bir başka araştırmada, “Oturduğunuz mahallede tesettürlü kadın ve genç kızlar çoğunlukta olsa, bu durum sizi rahatsız eder mi?” sorusuna katılımcıların yüzde 83,5’i “hayır” cevabını verdi. Araştırmada başörtülü öğrencilerin okula alınmamasını doğru bulmayanların oranı yüzde 76 olarak gerçekleşirken, “Devlet memuru kadınlar isterlerse başlarını örtmelidir” diyenlerin oranı 74,2 çıktı. Aynı araştırmaya göre Türk halkının yarısından fazlası, yüzde 50,2’si dindar insanlara baskı yapıldığına inanıyor. Baskı yapıldığını düşünenlerin yarıdan fazlası ise bu baskıya örnek olarak başörtüsünü gösteriyor.
MİLLİYET'İN ANKETİNDE BİLE...
Başörtüsü, namaz ve Kur’an kursu düşmanlığı ile bilinen Milliyet gazetesinin 2003 tarihinde 7 coğrafi bölgede yaptırdığı araştırmada bile, Türkiye’de her 100 evin 77’sinde başını örten bir kadının olduğu ortaya kondu. Milliyet’in araştırması, Türk kadınların yüzde 64’ünün, sokağa çıkarken, başını kapattığını, halkın dörtte üçünün, yani yüzde 75,5’inin üniversitelerde başörtüsü yasağı uygulanmasına karşı olduğunu gösterdi. Araştırmaya göre, “Devlet dairelerinde çalışan bayanlardan isteyenler başlarını örtmelidir” diyenlerin oranı ise yüzde 62,6 olarak gerçekleşti. Aynı ankete göre Üniversite mezunlarının yüzde 100'ü başörtüsünü “dini inancı gereği” örtündüğünü söyledi.
Vakit