aycan’ın sözüm ona entelektüel ateist yazarı olarak tanınan Ali Ekber Müslümanların değerlerine ağır hakaretler etti. Bu hakaretleri yaparken bugün kamuoyunda her sakallıya ve örtülüye IŞİD muamelesi yapan solcu aydınların(!) kullandığı sinsi yönteme başvurarak Ehli Sünnet'i ‘’Vahhabi, IŞİD ‘’ gibi kavramları öne sürerek karalamaya çalıştı.
Direk Ehli Sünnet demekten çekinen yazar ‘’vahabilik tepeden tırnağa anti estetiktir’’ diyerek aslında Başörtüsüne, Sakala vb. İslam’ın şekil yönünden şiarlarına saldırdı.
Azerbaycan hükümetini de töhmet altında bırakan Ali Ekber "Ehli Sünnet'in yayılmasına devletin müsaade ettiğini, beni en çok rahatsız eden şeyin Zakatala (Azerbaycan'ın en güzel şehirlerinden biri) gibi bir şehrimizde bu anlayışın yaygınlaşması’’ olduğunu söyledi. Oysa Azerbaycan’ın Anayasasında herkes, şiddete bulaşmadan, kendi inancını özgürce yaşayabilme ve anlatabilme hakkına sahiptir diye bir madde olduğunu da unuttu.
Kafkasya’da Arap Dünyasından gelen vakıfların ve derneklerin kapatılması gerektiğini savunan yazar ‘’Bizim Arapların ve onların anlayışı ile ne alakamız vardır’’ diyerek aslında içinde gizlediği kini kustu.
En büyük bombayı da en sonunda patlatan sözde aydın; hacca gidilmesinin de yasaklanmasını istedi.
Eli Ekber ‘’Vahabiliğin ve IŞİD’in’’ Şia'ya alternatif olarak ortaya çıkarıldığını iddia ederek mezhep savaşını da körüklemeye çalıştı.
Bu skandal açıklamalarından sonra ülkede kendini Selef'e ve Ehli Sünnet'e nispet eden, her konuda yerli yersiz fikir beyan eden sözde davetçilerin tepkisiz kalması da ülke Müslümanları tarafından şaşkınlıkla izlendi.
TİME TÜRK