Eee, bu dünya etme bulma dünyasıdır. Eden bulur.. “Gülme komşuna gelir başına” denmişti. Gülmeyelim ama, bunlara dünü hatırlatmak gerek.
Şu bizim RTL, ZDF, BBC, CNN’e ne oldu.. “Cesur yürek”ler, “Kırmızı fularlı kız”lar yok ortada.. Avrupa şampiyonası tehlikede bu arada.. Piyanistler nerede canlı heykeller, “TOMA’ya karşı Gezi olaylarında simge haline gelen ‘kırmızı kadın’ın ardından bu 1 Mayıs’ta da Ankara Kızılay’da çantalı kadın” vardı değil mi? Bir de siyahlı kadın vardı..
Gezinin 3. yılı değil mi? Sahi niye bizim STK’lar, milletvekilleri gözlemci olarak Avrupa’ya gitmiyor.. Göstericilere karşı orantısız güç kullanımı, toplantı ve gösteri yasağı, olağanüstü hal uygulamaları ve göçmen kamplarının durumu vahim..
Ankara´daki Gezi Parkı eylemlerinde yer alan terör örgütleri şu şekilde sıralandı. PKK, DHKP/C, MLKP, TİKB, TKİP, THKP/C, DEVRİMCİ YOL-DEVRİMCİ GENÇLİK, DSİH, TKEP/L, THKP/C, DİRENİŞ ve TKKKÖ. Bütün sol partiler vardı. Antikapitalist Müslümanlar gibi nevzuhur gruplar da PR yaptılar bu arada..
Canvas ve Otpor gibi CIA destekli örgütler, İngiliz istihbaratının desteklediği gruplar bir anda devreye girdiler. Belli sermaye grupları sahne aldılar. Bütün bu olup bitenlerin gerisinde bir üst akıl olmalıydı..
Paralel yapı da işin içindeydi.. Femen de karıştı Gezi’ye. En son bunlar Can Dündar’a destek için medyadaydılar.. Şeriata karşılar, Erdoğan’a karşılar ama Can Dündar’ı çok seviyorlar..
Batı aleme nizam verme gayretinde iken kendi içini düzenlemeyi unuttu..
Düşünsenize Belçika, Fehriye Erdal’ı 15 yıl aradan sonra yargılamaya karar verdi.. Teröre karşı bunlar değil mi? Terör örgütü Brüksel’de şehir merkezine çadır kuruyor, Belçika’daki kiliseler ve STK’larla işbirliği imzalıyor, kimsenin sesi çıkmıyor..
Türkiye AB’ye üye olacak değil mi? Türkiye NATO üyesi değil mi?
NATO üyesi bir ülkede Suriye’de terör örgütüne silah, istihbarat vermenin ötesinde onların armasını takıp üniformasına birlikte operasyon yapıyor..
Fransa Charlie Hebdo olayından sonra olağanüstü hal ilan etti ve bu durum hâlâ devam ediyor.. Son grevlerden sonra şampiyonanın yapılması tehlikede..
Batıdaki bu belirsizlik ve kargaşa ortamı terör örgütleri için bir fırsata dönüşebilir. Ya da batının derin güçleri, dış tehdidi örgütleyerek içeride birlik ve disiplin sağlamak için düğmeye basabilir..
Bugün Fransa’da yaşananlar yarın İspanya, İtalya, Almanya, İngiltere, Almanya’da, Hollanda’da sokakları kan gölüne çevirebilir.. Bu ateş yarın ABD’yi de yakabilir..
Amerikalı, İngiliz, Fransız, Alman, İsrail vatandaşı çok sayıda istihbarat elemanı bölgedeki örgütlerin içinde değişik isimlerle faaliyet gösteriyor..
ABD’li askerlerin üniformalarına PYD etiketi yapıştırması istisnai bir durum değil.. PKK içinde kod adı ile çalışan istihbarat elemanları bulunuyor..
Eşref Bitlis’ten başlamak gerek sanırım bölgede oynanan kirli oyunu anlamak için. Ya da Apo’nun tarihçe-i hayatına bir bakmak gerek.
ABD ve Batı güya teröre karşı, ama terör örgütleri ile kol kola. ABD ve Batı güya demokrasi istiyor ve insan haklarını savunuyor, ama öte yandan darbeciler ve diktatörlerle kol koladırlar.
ABD ve Batı uyuşturucuya karşı ama, uyuşturucu örgütleri ile de kol kola.
ABD ve Batı barışçı, ama en büyük silah üreticisi ve çatışma bölgelerinde savaşan taraflara silah satmak için silah mafyası ile kol kola.
ABD ve Batı emek ve hür teşebbüsten yana, ama en büyük kara para onların bankasında, en büyük yolsuzluklar onların off-shore’larında.. En büyük kayıt dışı ekonomi ve kara para aklayıcıları kendileri.. Borsa manipülatörleri, spekülatörler kendi dostları..
ABD ve Batı çevrecidir değil mi, çevreyi en çok kirletenler, tahrip edenler de kendileri..
ABD ve Batı laik geçinirler ama, İslamofobia da, Paralel yapı da, DAEŞ de onların eseri..
Sağı solu yok bunların, aynı ülkelerin çocuklarının kanları ve gözyaşları üzerinde kendilerine iktidar ve servet üretmek isterler. Dostları ve ilkeleri yok, çıkarları var..
Batılılar için göreceksiniz gelecek günler geçen günleri aratacak.. Kızılderililerin, kara derililerin ve sarı ırkın ahı beyaz adamı vuracak.. Bilimleri ile sanatları ile, yaşam tarzları, dinleri, aileleri ile bir uygarlık için tarihin sonu.. Batı bir başka medeniyetle savaşacak mecale de sahip değil. Batı kendi içinde çökecek gibi sanki.. Hem de 2023’ü beklemeden. Victor Hugo’nun “Europe” ütopyası başlamadan bitecek gibi..
Ha, bu arada FEMEN değil de bir çıplak gösteride tek başına biri Paris’te protestosunu gerçekleştirdi..
Sahi, bizim “Antikapitalist”ler neredeler bu arada.. Uluslararası konferansların abonesi göstericiler de yok ortalıkta bu arada.. İlle de birilerinin düğmeye mi basması gerekiyor..
Bizim Geziciler, Paris direnişini selamlamadılar..
Bu arada; Paris direnişinin şu ana kadar “Diren Gezi” gibi bir logosu olmadı. Markalaşmadı yani. “Çarşı” gibi bir futbol fanatiği grup tarafından da desteklenmedi. Muhalefet desteği de yok.. Enerji ve ulaşım sektöründe grev yayılıyor. Ülkede zaten olağanüstü hal var. Güvenliği polis yanında jandarma sağlıyor. Basın oto sansür uyguluyor. STK’lar sessiz. Üniversitelerde bir hareketlilik yok henüz. Toplantı ve gösteriler sınırlandırılmış vaziyette. Tutuklamalar ve gözaltılar konusunda barolar ayağa kalkmadılar. Yargı ve sorgulamalarla ilgili insan hakları temelinde kimsenin sesi çıkmıyor, kaba, orantısız şiddet ve kısıtlılık haline rağmen..
Bu kapitalizmin krizi. Bugün sendika, yarın başka bir gerekçe ile insanlar sokağa çıkarsa şaşmamak gerek. Batı için gelecek günler, geçen günleri aratabilir. Selam ve dua ile.
yeniakit