Eski Başbakan Scott Morrison zamanından alınan karara rağmen bir barış anlaşması imzalanana kadar büyükelçiliği Tel Aviv'de tutmaya devam edeceğini duyurmuştu.
Dışişleri ve Ticaret Bakanlığı'nın internet sayfasında da tarafsız tutumunu koruduğu vurgulanarak Avustralya'nın "İsrail ve gelecekte kurulacak Filistin devletinin uluslararası olarak tanınan sınırlar içerisinde güven ve barış içinde yaşayabileceği iki devletli çözüme" bağlı olduğu vurgulanmıştı.
Dışişleri Bakanı Penny Wong, karar alındığında muhalefette olan İşçi Partisi'nin tek taraflı olarak Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak tanınmasını desteklemediğini açıklamış ve iktidara gelince bu kararı geri alacaklarını söylemişti.
Fakat Guardian gazetesinin konuyla ilgili sorusunun ardından bir kaç gün önce bakanlık sayfasından Morrison döneminde eklenen iki cümle çıkarıldı.
Silinen cümlelerde "Uzun süredir devam eden politikasına uygun bi şekilde, Aralık 2018'de, Avustralya Knesset ve İsrail hükümetinin bir çok kurumunun bulunduğu Batı Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımıştır. Avustralya iki devletli çözüme nihai olarak ulaşıldıktan sonra büyükelçiliğini Batı Kudüs'e taşımayı sabırsızlıkla beklemektedir," ifadeleri yer alıyordu.
Kudüs'ün statüsü işgal rejimi İsrail ve Filistin arasında on yıllardır süren krizin en hassas konularından biri. Çünkü hem İsrailliler hem de Filistinliler Kudüs'ü başkentleri olarak görüyor.
Siyonist İsrail'in 1967'deki Altı Gün Savaşı'ndan sonra ele geçirdiği Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Gazze Şeridi uluslararası toplum tarafından işgal altındaki Filistin toprakları olarak tanınıyor.
Yahudi liderler ise Kudüs'ü İsrail'ini ebedi ve bölünmez başkenti olarak tanımlıyor.(Ajanslar)