Mehmet Göktaş /Doğruhaber
Aziz ve Muhterem Müslümanlar!
İstanbul’un fethi nasıl ki dünya tarihinin en önemli dönüm noktalarından biriyse dikkatli olursak bugün de aynı şekilde önemli bir gün olabileceğine inanıyoruz.
Fatih Sultan Mehmed tarafından fethin sembolü olarak o gün camiye çevrilen Ayasofya yüz yıllarca bu kutlu ve şerefli görevi ifa etmiştir.
Fakat bundan seksen altı yıl önce o günün Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal tarafından Müslümanları kahredercesine müzeye çevrilmiştir.
Evet, Ayasofya Fatih’e rağmen cami olmaktan çıkarılmış,
Müslüman millete rağmen ibadete kapatılmış,
Bir işgal kuvvetleri edasıyla,
Bir müstemleke valisi tavrıyla İslami kimliğine son verilmiştir.
O günden bu yana Ayasofya mahzun ve bu aziz millet de mateme bürünmüş tekrar cami olacağı günlerinin hasretini çekip durmuş, yeniden cami olması için yapılan etkinliklerin ardı arkası hiç bir zaman kesilmemiştir
Muhterem Müslümanlar!
Eğer bu millet bugünkü iktidara defalarca seçim kazandırarak yetki vermiş ve arkasında durmuşsa, elbette ondan bir takım beklentileri vardır ki, bunların başında Ayasofya’nın yeniden camiye çevrilmesi gelmektedir. Öyle ya, kapatan bir cumhurbaşkanıysa açacak olan da bir cumhurbaşkanıdır, hem de defalarca seçim kazanan.
Aziz Müslümanlar!
İktidar millete olan borcunun şuuruna varmış, Müslümanların bu konudaki azminin ve kararlılığının farkına varmış olmalı ki elhamdülillah bugün millet olarak bu hasretimiz sona ermektedir. Ellerinden alınan ezanına kavuştuğu gibi Ayasofya’sına da kavuşmuştur.
Ayasofya’yla birlikte attığımız bu adımın millet olarak devamını getirebildiğimiz takdirde dünyadaki dengelerin mazlumlardan yana değişeceğine şahitlik edeceğiz.
Bugün Müslümanlar olarak en mutlu günlerimizden birini yaşadığımız gibi Ayasofya bütün bir dünya için hatta Hıristiyanlık için de hayırlara vesile olacağı düşüncesindeyiz.
İyi bilinmelidir ki Ayasofya’nın müze olarak devam etmesi Hıristiyan dünyası için de bir utanç ve zilletti.
Ey Hıristiyan âlemi, Ayasofya’nın şimdi yeniden camiye çevrilmesiyle Hz. İsa Aleyhisselam’ın mübarek ruhunun huzura kavuştuğuna inanıyoruz. Hz. Meryem’in ruhunun huzurlu ve mutlu olduğuna, Havarilerinin ruhlarının şâd olduğuna inanıyoruz.
Çünkü bugünden sonra Ayasofya’da Hz. İsa’nın Rabbine, Hz. Meryem’in Rabbine, Havarilerin Rabbine, onlardan da önce Hz. İbrahim’in ve Hz. Musa’nın Rabbime ve nihayet Hz. Muhammed’in Rabbine, kısaca bütün insanlığın Rabbine secde edilecek, kıyam edilecek, rükû edilecek ve el açılacak.
Aziz ve muhterem Müslümanlar! Bugün sizlere düşen görev Ayasofya’yı madden ve manen mamur etmektir. Rabbim bu konuda bizleri muvaffak eylesin!
“Elâ inne ahsenelkelâmi ve ebleğannizam..”