Irak'ın Hadisa kasabasında masum sivilleri öldürmekle suçlanan işgalci Amerikalı asker, aynı durumla karşılaşsa yine aynı şeyleri yapacağını söyledi.
Bir televizyon kanalına demeç veren Amerikalı Çavuş Frank Wuterich, Hadisa olaylarında kendilerine karşı düşmanca niyetleri olduğunu düşündüğü 5 silahsız kişiyi öldürdüğünü söyledi.
Irak'ın Hadisa kasabasında 19 Kasım 2005'de, yol kenarına yerleştirilen bir bombanın patlaması sonucu 1 deniz piyadesinin ölmesinden birkaç saat sonra düzenlenen operasyonlarda, aralarında çocukların da bulunduğu 24 Iraklı öldürülmüştü. Olayla ilgili olarak manga komutanı Çavuş Frank Wuterich ile birlikte 7 askere dava açılmıştı. Olayla ilgili 4 deniz piyadesi cinayetle suçlanırken, 4 subaya da olayla bağlantılı suçlardan dava açılmasına karar verilmişti.
Frank Wuterich ise kasıtlı olarak 12 Iraklının öldürülmesi ve askerlerine 6 Iraklının öldürülmesi emrine vermekle suçlanıyordu.
Olay sırasında erkeklere ateş etme konusunda haklı olduğunu savunan Amerikalı asker, buna gerekçe olarak ise "asker yaşında olan askerlerin, yol kenarında patlayan bombanın yakınında bulunan bir aracın içinde olmalarını" gösterdi. Wuterich, bu kişilerin dur ihtarlarına uymak yerine kaçtığını kaydetti.
Frank Wuterich, "Bugün aynı olay olsa yine aynı kararları verirdim. Bu kararlar benim savaş içindeyken aldığım kararlardır ve bu kararları almak zorunda olduğumu biliyorum" diye ekledi.
Hadisa olaylarında Amerikan askerlerince öldürülen 5 erkek, bir aracın içinde patlama yerine yaklaşmaları üzerine vurulmuştu. Geri kalan kadın ve çocuklar ise olaydan sonraki 3 saat içinde Amerikan askerlerinin çevrede yaptıkları operasyonlara öldürülmüşlerdi.
Amerikan ordusu ise olayla ilgili ilk açıklamasında ölenlerin hepsinin, yol kenarına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu ve patlamanın ardından yaşanan silahlı çatışmada arada kalarak hayatlarını kaybettiğini duyurmuştu.
Ancak görgü tanıklarının olayda Amerikan askerlerinden başka ateş eden olmadığını söylemişlerdi. Olayla ilgili bir soruşturma açılması ise saldırılardan hemen sonra çekilen bir videonun Time dergisi tarafından ele geçirilerek yayınlanmasıyla olmuştu.