En dengeli açıklamayı Obama'nın yaptığı söylenebilir: "İnançlara hakarete de, anlamsız şiddete de karşıyız."
Ortada bir çirkin ittifak var: Yahudi asıllı Amerikan vatandaşı Sam Bacile "provokasyon"un baş aktörü. Resmen "Müslümanlar'ı provoke etmek için bu politik filmi yaptım" diyor. Amerika'da 100 kadar Yahudi, film için Bacile'e 5 milyon dolar vermiş. Bir film değil bu, resmen alçaklık... Küfür. İslam'ın muazzez peygamberine ve bizzat İslam'a küfür. Mesajını "İslam bir kanserdir, nokta" diye özetliyor. Bunu yaparak "anavatana fayda sağlayacağına inanıyor"muş.
Bacile'e, 2011 yılında Florida'da Kur'an'ı yakmasıyla tanınan Amerikalı papaz Terry Jones destek veriyor.
Yine, Amerika'da yaşayan Mısır asıllı Kıpti Hristiyanlar'ın kurduğu Ulusal Amerikan Kıpti Kongresi isimli kuruluşun başkanı Morris Sadek filmi Arapça'ya çevirmiş. Sadek'in şu sözleri naklediliyor ki, bu da Armageddon hesaplarına denk düşüyor: "İsrail devletinin bir gün Gazze ve Batı Şeria'daki Müslüman Araplar'ı da yok edeceğine ve Kudüs'ün tamamını başkent kılacağına yürekten inanıyoruz. İsrail'in zaferi aslında Ortadoğu'daki bütün ezilen halkların zaferi olacaktır..." (Ardan Zentürk, Star, 13 Eylül 2012)
Bunlar, çirkin ittifakı sergiliyor. Bunların uçlarının zaman zaman Avrupa'da da arzı endam ettiğini gözlemek yadırgatıcı değil.
Ne demeli?
Demek ki, İslamofobi'nin Amerika'da, Avrupa'da böyle bir odaklaşma zemini var.
Farklılık
Ama buradan 'Tüm Amerika, tüm Avrupa, tüm Yahudi-Hristiyan dünyası İslamofobi illetine maruz' sonucunu çıkarmak da gerekmiyor.
Onun için başta Obama'nın çıkışını "en dengeli açıklama" olarak niteledim.
Obama da yalnız değil. Vatikan, filmi "İslam'a haksız saldırı" olarak niteledi mesela. Mısır Kıpti Kilisesi, resmen "Kilise İslam'a bu hakareti çok net bir şekilde kınar. Müslümanlar'ın inancına yönelik bu saldırı asla kabul edilemez. Kilise bu tür filmleri yapanlarla bağlantısı olmadığını açıklar" şeklinde bir açıklama yaptı.
Henüz Amerika'daki Yahudi toplumundan bir açıklama yok. Bundan tabii ki o 100 Yahudi'nin Bacile'i finanse etmesinin, bütün Yahudiler'i sorumlu kılması anlamı çıkmaz. Ama böyle bir finansmanın da, ciddi bir İslamofobi hamlesi olduğunu görmek gerekir.
Hakarete tepki ama...
Tepkilere gelirsek...
İslam'a ve Hazreti Peygamber'e yönelik saldırıların Müslümanlar nezdinde tepki görmesi gayet tabiidir. Her inanç grubu, kendi mukaddeslerine yönelen saldırılara karşı tepki gösterir.
Böyle durumlarda ilk akla gelen şeyin Amerika'nın sembollerine, bayrağına, büyükelçisine tepki göstermek olması da tabii anlamlıdır. İslam dünyasında ABD ve AB'ye yönelik duyguların çok da sıcak olmadığı her kamuoyu araştırmasında ortaya çıkıyor. En son Türkiye'de yapılan kamuoyu araştırması da benzeri bir sonuç verdi. Amerika, Avrupa açısından da bunun irdelenmesi gereken bir yönü olduğu muhakkak.
Ama... Libya'daki tepki, dramatiktir.
Bizim, yani İslam dünyasının da tepkilere ilişkin bir değerlendirmesi olmalıdır.
Kaddafi'nin öldürüldüğü sahne, "Arap Baharı"nın insani veçhesine gölge düşürmüştü. İnsan suçları sebebiyle cezalandırılabilir ama bunu kitlesel linç ortamında ve hayvana bile yapılmayacak bir aşağılama ile öldürerek yaparsanız, siz de insanlık kriterleri açısından yara alırsınız. Bu sebeple Kaddafi'yi öldürenler kötü anılacaklar.
Libya'da Amerikan büyükelçisinin fotoğraflarına baktığımızda orada da "Bu olmamalıydı" dedirtecek bir aşağılama gözleniyor. İstiyorsunuz ki bunu yapan, Arap Baharı içinde gelen insan kitleleri olmasın. Baharı bahar olmaktan çıkarıyor bu görüntüler çünkü.
"Arap Baharı" denen şey, aslında "İslam Baharı"nın bir parçası. Bize düşen, bu baharın bütün kem davranışlara rağmen, İslam'ın rahmet ikliminden kopmamasını sağlamaktır. İslam'a, Rasulullah'a yönelik densizliklerin tarihe gömülmesi kaçınılmazdır.
Bacile'e, 2011 yılında Florida'da Kur'an'ı yakmasıyla tanınan Amerikalı papaz Terry Jones destek veriyor.
Yine, Amerika'da yaşayan Mısır asıllı Kıpti Hristiyanlar'ın kurduğu Ulusal Amerikan Kıpti Kongresi isimli kuruluşun başkanı Morris Sadek filmi Arapça'ya çevirmiş. Sadek'in şu sözleri naklediliyor ki, bu da Armageddon hesaplarına denk düşüyor: "İsrail devletinin bir gün Gazze ve Batı Şeria'daki Müslüman Araplar'ı da yok edeceğine ve Kudüs'ün tamamını başkent kılacağına yürekten inanıyoruz. İsrail'in zaferi aslında Ortadoğu'daki bütün ezilen halkların zaferi olacaktır..." (Ardan Zentürk, Star, 13 Eylül 2012)
Bunlar, çirkin ittifakı sergiliyor. Bunların uçlarının zaman zaman Avrupa'da da arzı endam ettiğini gözlemek yadırgatıcı değil.
Ne demeli?
Demek ki, İslamofobi'nin Amerika'da, Avrupa'da böyle bir odaklaşma zemini var.
Farklılık
Ama buradan 'Tüm Amerika, tüm Avrupa, tüm Yahudi-Hristiyan dünyası İslamofobi illetine maruz' sonucunu çıkarmak da gerekmiyor.
Onun için başta Obama'nın çıkışını "en dengeli açıklama" olarak niteledim.
Obama da yalnız değil. Vatikan, filmi "İslam'a haksız saldırı" olarak niteledi mesela. Mısır Kıpti Kilisesi, resmen "Kilise İslam'a bu hakareti çok net bir şekilde kınar. Müslümanlar'ın inancına yönelik bu saldırı asla kabul edilemez. Kilise bu tür filmleri yapanlarla bağlantısı olmadığını açıklar" şeklinde bir açıklama yaptı.
Henüz Amerika'daki Yahudi toplumundan bir açıklama yok. Bundan tabii ki o 100 Yahudi'nin Bacile'i finanse etmesinin, bütün Yahudiler'i sorumlu kılması anlamı çıkmaz. Ama böyle bir finansmanın da, ciddi bir İslamofobi hamlesi olduğunu görmek gerekir.
Hakarete tepki ama...
Tepkilere gelirsek...
İslam'a ve Hazreti Peygamber'e yönelik saldırıların Müslümanlar nezdinde tepki görmesi gayet tabiidir. Her inanç grubu, kendi mukaddeslerine yönelen saldırılara karşı tepki gösterir.
Böyle durumlarda ilk akla gelen şeyin Amerika'nın sembollerine, bayrağına, büyükelçisine tepki göstermek olması da tabii anlamlıdır. İslam dünyasında ABD ve AB'ye yönelik duyguların çok da sıcak olmadığı her kamuoyu araştırmasında ortaya çıkıyor. En son Türkiye'de yapılan kamuoyu araştırması da benzeri bir sonuç verdi. Amerika, Avrupa açısından da bunun irdelenmesi gereken bir yönü olduğu muhakkak.
Ama... Libya'daki tepki, dramatiktir.
Bizim, yani İslam dünyasının da tepkilere ilişkin bir değerlendirmesi olmalıdır.
Kaddafi'nin öldürüldüğü sahne, "Arap Baharı"nın insani veçhesine gölge düşürmüştü. İnsan suçları sebebiyle cezalandırılabilir ama bunu kitlesel linç ortamında ve hayvana bile yapılmayacak bir aşağılama ile öldürerek yaparsanız, siz de insanlık kriterleri açısından yara alırsınız. Bu sebeple Kaddafi'yi öldürenler kötü anılacaklar.
Libya'da Amerikan büyükelçisinin fotoğraflarına baktığımızda orada da "Bu olmamalıydı" dedirtecek bir aşağılama gözleniyor. İstiyorsunuz ki bunu yapan, Arap Baharı içinde gelen insan kitleleri olmasın. Baharı bahar olmaktan çıkarıyor bu görüntüler çünkü.
"Arap Baharı" denen şey, aslında "İslam Baharı"nın bir parçası. Bize düşen, bu baharın bütün kem davranışlara rağmen, İslam'ın rahmet ikliminden kopmamasını sağlamaktır. İslam'a, Rasulullah'a yönelik densizliklerin tarihe gömülmesi kaçınılmazdır.
bugün