Dava bitmesine bitti de, tartışması sürecek..
Aslında bu tartışmanın sürmesi önemli. Bu süreç davanın sonuçlanmasından çok daha önemli. Bu şekilde toplumsal hafıza canlanıyor ve darbeye karşı toplumsal bir bilinç oluşuyor..
Sanıklar sonuna kadar direndiler, meydan okudular, tehdit ettiler, ama sonuç bekledikleri gibi olmadı.. Süreç henüz tamamlanmış değil.. Yargıtay aşaması var.. Eğer karar Yargıtay'da onanırsa, o zaman yeni bir süreç başlayacak.. Önce Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkını kullanmayı deneyeceklerdir. Ya da AİHM'e gidecekler, BM İnsan Hakları Komiserliği'nin kapısını çalacaklar ya da.. Karar bozulursa, yeniden yargılama yapılacak, yeniden karar verilecek, yeniden bir temyiz süreci başlayacak.
Eğer Yargıtay kararı bozar, yerel mahkeme kararında direnirse, o zaman dava Yargıtay Genel Kurulu'na gidecek. AYM de ileriki aşamada yeniden yargılama kararı verebilir AİHM de..
AİHM normalde 5 yılda ancak karar veriyor.. O zamana kadar kim öle, kim kala.. Belki erken karar da verebilir.. Bütün bu süreçte, konu hep gündemde kalacak. Hep konuşulacak.. Varsayalım Balyoz davasından yakalarını kurtarmış olsalar bile, 28 Şubat'tan yakayı ele verebilirler. Hâlâ bu kapı açık..
Balyoz planı davasının 108. duruşmasında kararını açıklayan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, Çetin Doğan, Özden Örnek ve İbrahim Fırtına'ya 20 yıl hapis cezası verdi. MHP İstanbul milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan, emekli Orgeneral Ergin Saygun, YAŞ üyesi Orgeneral Bilgin Balanlı, emekli Korgeneral Nejat Bek, emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık, emekli Albay Cemal Temizöz, emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri ve Koramiral Deniz Cora'nın da aralarında bulunduğu 78 kişiye 18 yıl hapis cezası verildi. Emekli Albay Dursun Çiçek, Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok, Albay Ali Türkşen, emekli Albay Erdal Akyazan ve HAVELSAN Genel Müdürü Ömer Faruk Ağa Yarman'ın da aralarında bulunduğu 216 sanığa da 16'şar yıl hapis cezası verildi. Tutuksuz yargılanan 35 sanık için ise beraat kararı verildi. Emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün dosyası duruşmalara katılamadığı gerekçesiyle ayrıldı. Mayıs ayında Bilgin Balanlı aleyhime 100.000 liralık tazminat davası açmıştı, iddianameye atıfla bazı iddiaları dile getirdiğim için..
Çetin Doğan'la da daha önce mahkemelik olmuştum.. Taa 2000 yılında, "Paşalar söz dinlemezse" başlıklı yazım sebebi ile 7 yıl askeri mahkemede yargılandım..
Ne mahkemeydi ama o mahkeme. Müşteki kişi 1. Ordu Komutanı. 6. Kolordu askeri mahkemesinde yargılanıyorum.. Hakimlerden birini re'sen komutan atıyor, verilen kararı beğenmediği zaman da komutan emirle temyiz edebiliyor. Diğer hakimlerin sicil amiri de yine aynı kişi.
Suçum ise askerin siyasi otoriteye boyun eğmesini söylemek ve darbenin ülkeye, millet ve darbecilere fayda sağlamadığı şeklinde bir uyarı.. Hurşit Tolon, Ateş paşa da müştekiler arasında idi.. O gün sıradan eleştirileri bile suç gibi görüp üzerimize yürüyorlardı. "Kızım sana söylüyorum, gelinim sen dinle" kabilinden ibret-i alem olsun diye cezalandırma yoluna gidiyorlardı.
Şimdi, düne dair ne varsa inkar ediyorlar..
Bu dünya etme bulma dünyasıdır. Ne demişler: Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste..
O günlerden kalma 312 General davası hâlâ devam ediyor..
Erkaya davası 10 Ekim'de Ankara'da yeniden görülmeye başlanacak..
Eee, söz dinlemeyen paşaların akıbeti işte böyle oluyor..
Olanları sonuna kadar inkar etme yolunu seçtiler. Yargılamayı engellemeye çalıştılar. Sonuç ortada..
Sanki bu memlekette ordu daha önce hiç darbe yapmamış gibi.
Sanki o demeçlerin hepsi yalanmış gibi.. Sanki hiçbir şey olmamış gibi,
Milletin vicdanına sığınma yolunu seçmediler. Özür dilemediler..
Kimbilir, belki de, ya yurt dışındaki derin dostlarına güvendiler, ya da dışarıdaki, hâlâ görevleri başındaki eski arkadaşlarına.. Ama o günden bugüne köprülerin altından çok sular aktı..
Şimdi her şeyi yeni baştan düşünmeleri gerek.
Bana kalırsa bu sadece Balyoz davası ile ilgili bir sonuç. Önümüzdeki günlerde dava konusu olacak daha birçok konu gündeme gelecek.
28 Şubat davası başlamadı daha. Muhsin Yazıcıoğlu davası da öyle..
Bakalım bu karardan sonra milletvekili seçilenlerin durumu ne olacak?
CHP Ergenekon'un avukatlığını sürdürmeye devam edecek mi?
MHP'li ve CHP'li sanıkların Silivri kardeşliğinin siyasi sonuçları siyaset sahnesine nasıl yansıyacak?
Sanık avukatlarından Hüseyin Ersöz, sanıklardan bazıları adına bir metin okudu. "Toplu tutuklama ve yargılama ile işlenen hukuk cinayeti hukuk katliamına dönüştü. Katledilen cumhuriyet ve geleceğimizdir" diye başlayan metin "Adalet ve özgürlüğün olmadığı bir ülkede demokrasi de olmaz" diye devam ediyor ve "Devletin TSK'ya karşı emperyalist güçlerle cumhuriyet düşmanlarının kurduğu komployu görmemesi kabul edilemez" (...) "İzleyeceğimiz yol başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk'ün yoludur. Vatan sağolsun" şeklinde sonuçlanıyor.. Keşke görevleri başında oldukları zaman yaptıklarını da düşünselerdi biraz. Biz birçok şeyi iddianameden okuyarak öğrenmedik. Yaşayarak öğrendik. Bu sözlere, kendi çocuklarını bile inandıramazlar.. İşler bu noktaya geldikten sonra, bugüne kadar beraber oldukları kişiler de şimdi bu olayları yeniden düşüneceklerdir.. Balyozcular için gelecek günler, geçen günleri aratmasın sakın.
Ha bu sonuç, darbecilere ders olsun.. Darbecilerin avukatlığına soyunanlara da!
Selam ve dua ile..
yeniakit