Bana Niçin Öfkeleniyorsunuz?
Siz Müslüman, ben Müslüman ve siz bana çok kızıyor, köpürüyorsunuz. Acaba bu öfkenin sebepleri, gerekçeleri nedir? Kur"ân"a, Sünnete, Şeriata, fıkha, ahlâk-ı İslâmiyeye aykırı bir şeyler mi yazmışım?.. Hayır, böyle bir şey yok... Olursa ve uyarılırsam hemen hatâmı kabul ederim.
Araştırdım, siz bana şu sebeplerden dolayı kızıyormuşsunuz:
1. Siz bir cemaate mensupmuşsunuz, ben o cemaatin bazı fikir, görüş ve inançlarını (isim vermeden, şahsîleştirmeden) tenkit ediyormuşum...
2. Siz bir "Hazret-i Muhtereme" bağlı imişsiniz. O zatın hiç günah işlemediğine, hatâ yapmadığına, yanılmadığına, mâsum/ismetli olduğuna inanıyormuşsunuz. Benim bazı tenkitlerimin ucu ise o Hazretü"l-Hazerat hazretlerine dokunuyormuş...
3. Siz, Hz. Muhammed Aleyhisselamı, Kur"ân-ı Kerim"i, İslâm dinini inkar eden kafirlerin ehl-i necat (kurtuluş ehli) ve ehl-i cennet olduğuna inanıyormuşsunuz; ben ise bu inançların İslâm ile, Kur"ân ile, Sünnet ile bağdaşmadığını yazıyormuşum. Böylece size ve "dostlarınıza" zarar veriyormuşum...
4. Para, madde, dünya konusunda yazdıklarım dolaylı olarak sizi rahatsız ediyormuş...
Bu sebeplerden ve gerekçelerden dolayı rahatsız olup bana düşmanlık ediyorsanız ben ne yapabilirim?
Doğrudan doğruya yapmadığım, isim vermediğim, şahsîleştirmediğim anonim tenkitlerim dolayısıyla kimseden korkacak ve çekinecek değilim. Bunları iyilik için, salâh için yapıyorum.
Yanlışım varsa açık imza ve adres, telefon numarası vererek gerekçeli şekilde yazın, çok uzun olmamak şartıyla bu sütunlarda basayım. Lütfen şu sorularıma cevap veriniz:
* Siz, Teslis"e inananlarla, Müslümanların Allah inancı birdir diyorsunuz. Bu görüşünüz ve inancınız İslâm"a tamamen zıttır. Kur"an-ı Kerim"de Teslis inancının yanlış olduğu sarih şekilde beyan buyrulmuştur
* Bir kimse, Peygamberimizin risâletini, davetini, Kitabını, dinini duysa, öğrense, bilse ve bunlara iman etmese, İslâm"ın öğretilerine göre o kişi ehl-i necat ve ehl-i cennet olmaz.
Bana kızıp köpürmekle, sövüp saymakla yukarıda açıkladığım yanlış inançları doğrulamak mümkün müdür?
Bu konularda yanlış düşünmediğinizi, sapık inançlar sergilemediğinizi, gücünüz yetiyorsa ispat edin. Mümkün değil ispat edemezsiniz. Çünkü bunlar Yüce İslâm dinine zıt bozuk inançlardır.
Yarın, ahiret aleminde Yüce Huzurda ne cevap vereceksiniz.
Allah, Kitabında tek hak dinin İslâm olduğunu beyan buyuruyor, siz ise üç hak İbrahimî din bulunduğunu söylüyorsunuz. İslâm dünyasının icazetli büyük fakihlerine, müftülerine, allamelerine sorunuz. Bakalım ne diyecekler?
Bozuk inançlar sergileyen Diyalogcular niçin, bütün milletin seyredeceği bir açık oturuma katılmıyorlar? Böyle bir toplantı yapılmasını defalarca teklif ettim. Gündemi daha önceden belli olacak. İhtilâflı/tartışmalı konular açık seçik yazılacak. Öyle mugalata yapmak, havanda su dövmek, lastikli konuşmak yok.
Temiz Müslümanların Amerika ve İsrail"le iş birliği yapması mümkün müdür? Onlar Irak"ta bir milyon Müslüman"ı katlettiler. Filistin"de yapılanları görüyoruz.
Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) bir Müslüman"ın kabul edip destekleyeceği bir proje midir?
Amerikan ve Yahudi parasıyla İslâm"a hizmet edilebilir mi? (Almayanlara bir şey dediğim yok, sözüm alanlaradır... Almayanlar gocunmasınlar...)
Bendeniz dokuz köyden kovulmuş bir insanım, yaşım ilerledi, herhangi bir dünyevî bir emelim yoktur. Gerçek İslâmiyet"i, Ehl-i Sünnet Müslümanlığını, gerçek Kur"ân Müslümanlığını savunuyorum. Bu savunma esnasında uğrayacağım hakaretler, maruz kalacağım düşmanlıklar ve tükürükler benim için şeref olacaktır.
Cuma Namazında Dükkanlar Kapanmalı
Sultanahmet Divanyolu caddesinde hizmet veren Sedef Büfe"nin sahip ve idarecilerini can u gönülden tebrik ediyorum. Dar bir dükkan, birkaç masa var. Çorba içiliyor, döner yeniliyor, sandviç, meyve suları var. Bu müesseseyi tebrik edişimin sebebi şudur: Camlı kapısında bir levha var, "Cuma namazı esnasında dükkanımız kapalıdır" yazılı.
Kendilerine tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Ticaretleri, kazançları hayırlı ve bereketli olsun. Allah"ın emrini tutuyorlar ve Cuma namazı esnasında dükkanı kapatıyorlar.
1968"de sahibi olduğum BUGÜN gazetesinde Cuma namazı ile ilgili bir makale yazmış, Müslümanların ezandan sonra dükkanlarını, bürolarını, işyerlerini kapatıp camiye gelmelerini istemiştim. Tabiî o günlerin havasında aleyhimde Ağır Ceza Mahkemesinde hemen dava açılmıştı. Birkaç celse sonra yurt dışına çıkmış, bir daha dönememiştim. En sonunda gıyabımda beraat etmişim. O yazıyı "NAMAZI DOSDOĞRU KILMAK" isimli kitabıma koydum.
Zamane sofuları Cuma namazı esnasında dükkanlarını kapatmıyor. Bu bir günahtır.
Diyanet İşleri Başkanlığı"nın bu konuda Müslümanlara nasihat etmesi gerekir.
Özel Diyanet"ler, yani tarikatlar, cemaatler, vakıflar... Din alimleri, tarikat şeyhleri, üstadlar, ağabeyler hep nasihat etmelidir.
Cuma namazı esnasında kazanılan para bereketli olmaz, aksine uğursuzluk getirir.
Dünya hayatı bir imtihandır (sınavdır). Cuma namazı esnasında iş yerini kapatmayanlar, sınavda kötü not alır.
Şimdi devam ediyor mu bilmiyorum, eskiden bazı lokantalar Cumaları bütün gün tatil yaparlardı.
Şimdi beş vakit namaz kılan sofu patron, cumaya giderken, yerine bakanlara dükkanı emanet ediyor. Bizim hacı camide, dükkan para basıyor... Böyle sofuluk, böyle dinibütünlük olmaz.
Sofu Yahudiler cumartesi günü ticaret yapıyor mu? Sevgili Müslümanlar!.. Siz siz olunuz ve Cuma ezanı okununca dükkanlarınızı, işyerlerinizi kapatınız. Sizin için hayırlı olan budur.
Kur"ân"da yazılıdır: Müslümanlar, kazançlarında noksanlık olmasıyla imtihan ediliyor.
milli gazete