Barış Konferansı Suç Mafyası ve Oslo’ya Dönüş

Washington’un Kasım ortalarında Filistin-İsrail çekişmesine çözüm formülü belirlemek için yapacağını pohpohladığı...

Washington’un Kasım ortalarında Filistin-İsrail çekişmesine çözüm formülü belirlemek için yapacağını pohpohladığı ‘Barış Konferansı’ aslında bir konferans değil, suç mafyalarını bir araya getiren genel bir üyeler toplantısıdır. Ayrıca ABD yönetiminin düşüncesini sunduğu gibi de uluslararası bir toplantı değildir.

AHMED AMRABİ
ABD’deki Yahudi hareketinin eyyamcılarının, George Bush’un yönetmenliğini yaptığı eserleridir. Toplantının çalışma takvimi konusunda Amerikalı ve İsrailli yetkililerin açıklamaları bu durumu yansıtıyor. Hatta toplantının gidişatının ve varılması gereken sonuçların belirlenmesi yani her şey önceden kararlaştırılmış.

İSRAİL’İN İLKESEL TUTUMU
Bu bağlamdaki en belirgin ve net açıklama, İsrail Başbakanı Ehud Olmert ağzıyla geldi. Olmert konferansın ‘anlaşma bildirisi’ değil, ‘tutumların açıklanmasıyla’ biteceğini ifade etti. İsrail’in şu ilkesel tutumu herkesçe biliniyor: Öz nihai statü konuları etrafında müzakere olmaz. Müzakere sadece ‘terörist’ faaliyetler yani silahlı Filistin direniş eylemleri konusunda İsrail-Filistin güvenlik organları arasında ‘güvenlik eşgüdümü’ başlığı altında ikincil tali konularla sınırlı kalacaktır.

HEDEF OSLO’YU CANLANDIRMAK
Bir başka ifade ile konferansın tek hedefi Oslo anlaşmasının, düzenlemelerinin ve toprak üzerinde görülen sonuçlarının zayıf uluslararası bir sıfat verilerek yeniden üretilmesidir. Görünen o ki ABD yönetimi Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’ın bu eski/yeni diplomatik plana onayını önceden garanti altına aldı.
Mahmud Abbas’ın ABD konferansı düşüncesi çerçevesinde harekete geçmesi için atadığı Filistin takımı Oslo anlaşmasının koyu savunucularından oluşuyor.
Kendisi de 1992’de İsraillilerle gizli müzakerelere başkanlık etmişti. Zira bu takıma veya heyete Ahmed Kureyg başkanlık ediyor, Yaser Abdurabbuh ve Saib Areykat gibi iki üyeyi içeriyor.

FİLİSTİN HEYETİNDE DİRENİŞ GRUPLARI YOK
Ayrıca heyetin Filistin Kurtuluş Örgütü adıyla müzakere edecek olması ve sadece Fetih hareketi temsilcileri dışında hiçbir örgütten üyeyi içermemesi dikkat çekici.
Zira başta Hamas, Halkçı Cephe ve Demokratik Cephe olmak üzere bütün Filistinli örgütler bulunmamaktalar. Bu bağlamda herhangi bir gözlemci ‘uluslararası konferansın’ hatırı sayılır bir çaba ortaya koyamayacağı tespitinde bulunabilir.
Fakat ABD yönetiminin adamları sizi analiz ve tahlil yapmakla sorumlu kılmıyorlar ki.
Zira Amerikan açıklamalarında Bush yönetiminin İsrail-Filistin tarafları arasında ‘anlaşma noktalarını’ içeren ‘önerilmiş’ bir belgeyi hazırladığı belirtildi. Bayan Condoleezza Rice’ın özellikle üstlendiği misyon bu.
Geriye şu soru kalıyor: Acaba bu kötü tiyatro, başkan Mahmud Abbas’ın yönetmenliği içinde sıcak işbirliği olmasaydı minimum derecede başarı sağlayabilir miydi?

Birleşik Arap Emirlikleri’nde yayımlanan El Beyan gazetesi, 22 Eylül 2007, Arapçadan çeviri: Halil Çelik / Vakit

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak: Trump, DSÖ'den önce Gazze ve UCM'ye saldırdı
Abdurrahman Dilipak :Biyolojik bir savaşın içindeyiz
Abdurrahman Dilipak: Emekli olmanın dayanılmazlığı üzerine
Ali Bulaç yazdı: Davutoğlu'nun İslami camia ile toplantısı, Suriye'de Esad'ın devrilişi...
Abdurrahman Dilipak: Yeni salgınlar kapıda!