Malatya İnönü İnönü Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü'nden 1985 yılında mezun olan 47 yaşındaki Günnur Akçay Konur, öğrencilik yıllarında başlayan, "28 Şubat" sonrası İzmir'de bir okula atandığı dönem ve sonrasında yaşadığı zorlu "başörtüsü yasağı günlerini", AA muhabirine anlattı.
"Başörtüsü yasağı" ile öğrencilik yıllarında tanıştığını ifade eden Konur, başörtüsünün serbest bırakılması için mücadele verdiğini dile getirdi. Üniversiteden 1985 yılında mezun olduktan sonra uzun süre kamuda çalışamadığını anlatan Konur, müracaatı üzerine 1998 yılında İzmir'de Tire Kutsan Anadolu Lisesi'nde göreve başladığını, ancak baskılar artınca bir yıl sonra müfettişlerin "daha sonra mesleğe geri dönebilmesi için istifa etmesi" tavsiyeleri doğrultusunda sicilinin bozulmaması amacıyla istifa etmek zorunda kaldığını söyledi.
"Mahkeme ceza verdi"
İstifasının ardından öğretmenlik mesleğine özel sektörde devam ettiğini ifade eden Konur, başörtülü olması nedeniyle resmi kurumlara gönderilmesi gereken evraklarını türlü bahanelerle başka kişiler aracılığıyla gönderdiğini üzüntüyle hatırladığını dile getirdi.
Buca ilçesindeki bir özel anaokulunda idareci olduğu 2002 yılında, çalıştığı kurumun ihbarı üzerine polis ekiplerince okulun basıldığını belirten Konur, "Kanun ve nizama aykırı dini eğitim vermek amacıyla dersane açmak" suçlamasıyla İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkarak ceza aldığını, cezasının 5 yıl ertelendiğini kaydetti.
İğneleyici ifade ve aşağılamaların kendisinde travmalara yol açtığını anlatan Konur, kapıya gelen her resmi kişinin gerilim oluşturduğu 28 Şubat sürecini en ağır şekilde yaşadığını kaydetti.
Aldığı cezaların kendisini hiçbir zaman yıldırmadığını ve umutsuzluğa sevk etmediğini ifade eden Konur, Mazlum-Der ve Başörtüsü'ne Özgürlük Platformu gibi sivil toplum kuruluşlarında görev aldığını, mücadelesine aktif olarak devam ettiğini söyledi.
"Devlet benden özür diliyor, kabul etmemek olmaz"
Yaşadıklarını anlatırken zaman zaman duygulanarak gözyaşı döken Konur, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 28 Şubat mağduru öğretmenlerin göreve geri dönmesiyle ilgili düzenlemesinin ardından kamudaki görevine dönebilmek için dilekçe verdiğini kaydetti.
Talebine olumlu cevap gelince de atama yazısına istinaden 18 Aralık'ta Karabağlar İlkkurşun Anadolu Lisesi'nde yeniden göreve başladığını belirten Konur, şunları söyledi:
"Aslında bu mücadele sadece 28 Şubat süreciyle başlamadı. Bu süreç, hayatımın 27 yılını aldı. Kendinizi her ortamda doğru ifade etmeye çalışıyorsunuz. Bir şekilde size yaftaladıkları kimliğe karşı "ben bu değilim"i ifade etmeye çalışıyorsunuz. Hakkımızı aramak için öğrencilik yıllarımızdan itibaren meydanlara çıktığımızda bizlere terörist kimliği yaftalanmak istendi. Sürekli olarak 'ben bu değilim, ben, ülkem için kendim için doğru olduğuna inandığım kimliğimi yaşamaya çalışan bir bireyim sadece' diye kendinizi anlatmak için mücadele ediyorsunuz. 'Benden bu ülkeye bu insanlara hiçbir şekilde zarar gelmez' savunması içinde olduk. Aslında yaşadığımız şeylerin hepsi bir noktada travma olarak bizlerde kaldı.
Neyse ki ilk atama kararımı gördüğümüzde şimdi 19 yaşında olan hukuk fakültesi öğrencisi oğlumla sarıldık ağladık. Çünkü geriye dönük bir film şeridi geçiyor gözünüzün önünden. Gerçekten de farklı bir duygu. Çalıştığım kurumda çok mutluydum arkadaşlarımı çok seviyordum. Gerçekten de orayı bırakmak bana çok zor geldi. Eşim orada kalmamı istemişti. Ama ben eşime şunu söyledim, 'devlet benden özür diliyor. Bu özrü kabul etmemek olmaz. Ben bu özrü kabul edeceğim' dedim ve başladım. Şu anda gelmiş olduğumuz nokta, ben, insan olarak, başörtülü bir kadın olarak bana verilen değerin tadını çıkarmaya çalışıyorum. Başka bir şey değil. Buradaki öğrencilerimle başörtülü olarak çalışma noktasında hiçbir sıkıntım yok. Demek ki hiçbir sıkıntı da olmayacakmış."
Kaynak: AA