Akyazı'da 252. Eylem
Yakın geçmişte yaşanan zulüm, adaletsizlik ve insan hakları meseleleriyle ilgili hakikatler yeni yeni ortaya çıkmaktadır. Bu olaylardan biri olan Dersim katliamında o dönemin CHP zihniyetinin ve devlet yöneticilerinin doğrudan sorumlu oldukları artık gün yüzüne çıkmıştır. Tam bir vahşet örneği olan bu olaylarda kadın, çocuk demeden binlerce masum insanı katleden zalim anlayışın bugünkü temsilcileri ise hiç utanmadan hala bu olayları meşru göstermeye çalışmaktadır. Hükümet yetkilisi büyük bir cesaretle devlet adına özür dilediği bu olay tüm yönleriyle araştırılmalı ve sorumluluğu olan herkes açığa çıkarılmalıdır.
Devletin geçmişte yaptığı zulüm ve haksızlıklar sadece Dersim ile sınırlı değildir. İstiklal mahkemeleri adı altında düzmece infaz mangaları oluşturularak birçok ilim irfan sahibi Müslüman şehit edilmiştir. Bu örneklerden biri olan rahmetli İskilipli Atıf Hoca şapka devriminin mazlumları arasında yer almış ve o da idam edilmekten kurtulamamıştır. Darbe dönemlerinde gözaltına alınan, tutuklanan yüzlerce insanımızın işkenceler sonucu hayatını kaybettiği malumdur. Yakın dönemde 28 Şubat olarak meşhur olan askeri cunta döneminde halkın seçtiği bir siyasi iktidar zorla görevden uzaklaştırılmış, İmam-Hatip liseleri ve Kuran kurslarına karşı her türlü baskı ve engellemeler yapılmıştır.
Nihayet geçmişle yüzleşmek ve o dönemin haksız uygulamalarına son vermek için son günlerde çok önemli iki gelişme yaşanmıştır. Bunlardan biri 28 Şubat döneminde yaşanan hukuksuz uygulamalarla ilgili Ankara cumhuriyet savcılığının başlattığı soruşturmadır. İnşallah bu soruşturma sonunda açılacak dava ile 28 Şubat'ın faillerinden adalet önünde hesap sorulabilecektir. Bir diğer önemli gelişme de hiç şüphesiz 28 Şubat'tan beri tamamen keyfi olarak uygulanan katsayı adaletsizliğinin YÖK tarafından kaldırılmasıdır. Böylece YÖK eğitim hakkının korunması ve fırsat eşitliği bakımından çok önemli ve tarihi bir kararın altına imza atarak katsayı zulmünü sona erdirmiştir. İnşallah bundan sonra tüm meslek liselerinin öğrencileri diğer öğrenciler gibi eşit olarak üniversite sınavlarına girebileceklerdir. YÖK yöneticilerini aldıkları bu karar nedeniyle halkımız adına tebrik ediyoruz.
Teröre karşı işbirliği adı altında ABD başkan yardımcısı sozeph bilden'le görüşen T.C. yetkililerine soruyoruz?
Müslüman halkları terörist ilan edip milyonlarca insanı katleden emperyalist güçlerin Siyonist temsilcisiyle hangi teröre karşı güvenerek işbirliği yapacaksınız.
İslam coğrafyasında ise zulüm ve haksızlığa karşı direniş tüm hızıyla devam etmektedir. Afganistan'dan gelen kötü bir haber ise tüm halkımız tarafından derin üzüntü ile karşılanmıştır. Afganistan'daki NATO işgal güçlerine karşı Afgan halkının yanında yer alan 21 kardeşimiz Pakistan sınır bölgesinde ABD ordusunun saldırısı sonucu şehit edilmiştir. Tamamı Türkiyeli olan bu kardeşlerimiz, emperyalist zalimlerin Afganistan'ı kan gölüne çevirmeleri sonucu şehit olan binlerce Müslüman'ın arasına katılmışlardır. Bu kardeşlerimizin ailelerine ve tüm Müslümanlara sabır dilerken, NATO işgali altında bulunan ve ümmetin kanayan yarası haline gelen Afganistan'ın biran önce özgürlüğüne kavuşması en büyük temennimizdir.
Gelecek hafta cumartesi saat 12:30'da buluşmak üzere Allaha emanet olunuz.
Akyazı Adalet ve Özgürlükler Platformu Adına
Mazlumder Akyazı Şube Bşk.
Mahmut ALEMDAR
Ankara İnanç Özgürlüğü Platformunun düzenlediği 304. hafta basın açıklmasına hoş geldiniz.
Dersim üzerinden başlayan özür tartışmaları bir turnusol kağıdı mahiyetinde; saklanan ve farklı bir şekilde gösterilmeye çalışılan yüzleri ortaya çıkardı. Buldukları her fırsatta yerli yersiz Osmanlı idarecilerinin despotluklarından, baskı ve zulümlerinden dem vurup ağız dolusu hakaretlerde bulunan şahısların mevzu bahis cumhuriyet ve özelde de cumhuriyetin kuruluş yılları olduğunda zamanın şartları, günün gerekleri gibi komik bahaneleri ileri sürmeleri nasıl bir ruh dünyasında yaşadıkları ve hayallerinde taşıyor oldukları dünya düzenini net bir şekilde ortaya koyuyor. Yapmış oldukları zulüm ve katliamdan utanç duymaları gerekirken " onlarda baş kaldırmasalardı, hem bak katliam yapılmışsada onları orta çağ karanlığından aydınlığa çıkardık " gibi traji komik ve çok bildik savunmalar, gerekirse toplumu aydınlatmak adına yine aynı ortamı oluşturacak hazır kıtalar olduklarının bir resmidir.
Dersim tartışmalarını la yüsel ilan ettikleri ve dokunan herkesin çarpıldığı Mustafa Kemal'e bağlayarak insanlara göz dağı verilmeye çalışılmakta ve beri taraftan bunların asıl hesaplaşmak istedikleri Atatürk diyerek güvendikleri güçlere ince yollu mesajlar göndermektedirler. Her türlü eksikliğine ve tartışma ortamının sıhhatsiz olmasına rağmen bizler diyoruz ki Dersim bir başlangıç olsun, devlet arşivleri açılsın tek parti döneminde yapılan hukuksuzluklar ve zulümlerle yüzleşilsin, resmi tarih üzerinden topluma empoze edilen yalanlardan ötürü hem bu toplumdan hemde o dönem zulme uğramış kişi ve toplumlardan özür dilenmeli ve gasp edilen itibarları iade edilmelidir. Artık adları birer tarihsel kişilik olan şahısların yapmış olduklarından dolayı özür dileyen mekanizma, yakın dönemde topluma kan kusturan ve halen aramızda dolaşan şahılardan da hesap sormalıdır.
YÖK, 28 Şubat ürünü olan mesleki liseler ve imam hatip lisesi mezunlarının üniversiteye girişte maruz bırakıldığı katsayı adaletsizliğine son verdi. Yıllardır adaletsiz bir biçimde yarıştırılan öğrenciler, artık eşit şartlar altında yarışacaklar. Alınan bu karar sevindirici olmakla birlikte bu yasakla yıllarca adaletsiz bir şekilde sınav maratonuna girmiş ve hayalleri söndürülmüş milyonlarca gencin kaybolan zamanını ve hedeflerini geri getirmeyecektir.
YÖK' ün almış olduğu bu karara paralel olarak hükümet 28 Şubat döneminde zulümleri sabit olan ve toplumda adeta sınıfsal ayrımcılık oluşturan sivil ve askeri bürokratlardan ve dönemin siyasi aktörlerinden hesap sormalı ve bu kişiler hakkında gerekli hukuki süreci başlatmalıdır. Öyle umuyoruz ki askeri vesayetin sivil halk üzerindeki son zulmü olarak 28 Şubat tarih sayfasında yerini alır.
Afganistan'da uygulanan katliam ve tecavüzlere kayıtsız kalmayıp orada kardeşleri ile birlikte acılara göğüs germeye giden 21 Türkiyeli genç ABD'nin kullanmasında her hangi bir sakınca olmayan! Kimyasal silahlarla şehit edildi. Farklı ülkeleri kitle imha silahları bahanesi ile işgal eden ve bölgede adeta soykırım yapan ABD ve müttefikleri ellerindeki bu tür silahları kullanmada ne denli mahir olduklarını bir kez daha ispat etmişlerdir. Ellerinde dünyayı bir kaç kez yok edecek silahlar bulunduran ve bunları kullanmaktan hiçte imtina etmeyen bu çılgınlar ve gözü dönmüşler güruhuna artık dur diyecek bir birlik oluşturulmalıdır. Diğer yandan halklarının teveccühü ile iktidara gelenler, zulümlerini farklı adlar altında kamufle etmeye çalışan bu güruhla ilişkilerini kesmeli, yapmış oldukları zulme ortak olmaktan vaz geçmelidirler.
ANKARA İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ PLATFORMU Adına
İHH ANKARA
Zeynel Abidin ÖZKAN