Sakarya Adalet Girişimi, 371. hafta eyleminde başörtülü öğrencilere yönelik baskı ve şiddeti kınarken, Suriye'de akan kanın durması için sorumluluk çağrısı yaptı. Eylemde Adana'da İncirlik Üssü'ne yapılan yürüyüşe destek verilirken, Türkiye'deki tüm NATO ve Amerikan üslerinin kapatılması istendi.
Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu, 371. hafta basın açıklamasını Ribat Eğitim Vakfı Sakarya Şubesi adına Mithat Aykaç okudu. Gaziantep'de Sedanur Ağsu adlı öğrencinin tecrit ve darp edilmesiyle gündeme gelen yasakla ilgili "Hiçbir kurumun idaresi, idarecisi, görevlisi, başörtülü kız çocuğuna, başörtülüye ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapamaz. Milli Eğitim Bakanlığı ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri harekete geçip okullarda keyfi ve ideolojik davranışlarda bulunan personellerine gerekeni yapmalıdırlar ve yaşanan zulümler son bulmalıdır" Başörtüsüne her alanda sınırsız özgürlük sağlanmalıdır." denildi.
Suriye'de 19 aydır devam eden sürecin herkesin içini kanattığı ifade edilen açıklamada "Suriye kan, gözyaşı ve ölüme terk edilmiş bulunuyor. Esed'in üç hafta içinde gideceği söylendi, aradan 19 ay geçtiği hâlde hemen gidecek gibi de görünmüyor Bir an önce ateşi söndürmek gerekirken, yazık ki hâlâ ateşe benzin dökmeye çalışanlar var. Yetmiyormuş gibi bir yandan Türkiye'yi askerî müdahaleye, diğer yandan dört İslam ülkesini birbiriyle savaşmaya sürüklemek istiyorlar. Türkiye, İran ve Mısır bir araya gelip olaya el koyması bir çözüm gibi gözüküyor" Sünni-Şii/Türkiye-İran çatışması tuzağına düşülmeyecek olursa üç büyük İslam ülkesinin prensipte üzerine vardığı mutabakat bu kanlı savaşı sona erdirebilir, ya da kalınan yerden iç savaşa devam edilir." denildi.
İncirlik Yürüyüşü'ne destek!
Adana'da ABD'ye Karşı İslami Gençlik İnisiyatifi tarafından İncirlik Üssü'ne yapılan yürüyüşe temsilci gönderen Sakarya Adalet Girişimi, basın açıklamasında da başta İncirlik üssü olmak üzere Türkiye'deki bütün NATO ve Amerikan üslerinin kapatılması çağrısı yaptı. Aykaç, konuyla ilgili "Amerikalı katillerin İslam topraklarını, vatanımızı kirletmeleri bize utanç veriyor. Yıllardır Adana İncirlik Üssü'nü bir işgal üssü gibi kullanan Amerikalı askerlerin ülkemizden defolup gitmesini istiyoruz.
ABD emperyalizminin yıkımlarına yenilerinin eklenmemesi için, Ortadoğu'da daha fazla çocuk ve kadının ölmemesi için, kendi onurumuz ve geleceğimiz için, savaş, katliam ve talana karşı durmak için İncirlik Üssü kapatılmalıdır" Amerika ve İsrail'in Ortadoğu'yu kana bulama planlarına engel olmak için, Türkiye'yi adım adım cephe haline getiren gelişmeleri boşa çıkarmak için, İncirlik Üssü kapatılsın diyoruz. Ortadoğu'da barış için, ezilen halkların kardeşliği için, yarınlarımızın özgürlüğü için, İncirlik Üssü kapatılsın diyoruz." ifadelerine yer verildi. Eylemde "Katil ABD, Adana'dan defol" sloganlarıyla son buldu.
SAKARYA ADALET GİRİŞİMİ 371. BASIN AÇIKLAMASI
371. kez yine meydanlardayız. Mücadelemiz yeryüzünde akıl, nesil, can, mal ve din emniyetlerinin sağlandığı zamana kadar devam edecektir.
Başörtülülere ikinci sınıf muamelesi kabul edilemez!
Türkiye yüzde 99′u Müslüman olduğu iddia edilen bir ülkedir. Ancak inançları gereği kız ço¬cuklarının başörtüleriyle okullara gitmesine müsaade edilmiyor. Okullarına giden kız çocukları okul idarecileri tarafından çocuk yaşlarına bakılmadan yaka paça okuldan uzaklaştırılıyor. Hiçbir kurumun idaresi, idarecisi, görevlisi, başörtülü kız çocuğuna, başörtülüye ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapamaz. Milli Eğitim Bakanlığı ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri harekete geçip okullarda keyfi ve ideolojik davranışlarda bulunan personellerine gerekeni yapmalıdırlar ve yaşanan zulümler son bulmalıdır.
12 Eylül darbe süreci yargılanırken, 28 Şubatçılar için soruşturma başlatılırken, birileri¬nin başörtü zulmünü sürdürme çabası içinde olması kabul edilemez bir durumdur. İnsan¬ların dini inançlarının gereklerini günlük yaşamlarında icra etmeleri bir başkasının inisiyatifinde değil¬dir. Ulus devlet, bütün kurumlarıyla çocuklarımızdan, haklarımızdan, örtümüzden, inançlarımızdan ellerini çekmesi gerekmektedir. Başörtüsüne her alanda sınırsız özgürlük sağlanmalıdır.
Bir gün Allah'a hesap vereceğine inanan Müslümanlar da bu konuda üzerine düşeni yapmalı, hakkını almak için gerekli çabayı göstermelidir. Hep hırsızlar, hep şeytanlar suçlanarak bir yere varılamaz ve Allah'ın doğuştan verdiği haklar da elde edilemez. Unutulmasın ki, Müslümanlar bunun hesabını veremezler.
Suriye'deki yangın durdurulsun!
Suriye'de 19 aydır süren iç savaş hepimizin içini kanatıyor. Şimdiye kadar 30 bin kişi hayatını kaybetti; 100 bin insan kayıp; 400 bin kişi hapishanelerde; 2,5 milyon insan kendi ülkesinde yer değiştirip mülteci durumuna düştü. Türkiye, Ürdün ve Lübnan'daki 250 bin mülteciyi zorlu kış şartları bekliyor. Su, elektrik, ulaşım vb. altyapı sistemi çökmüş durumda. Bunda herkesin, devlet ve hükümetlerin, bölgesel ve küresel güçlerin kendi müdahaleleri oranında sorumlulukları var.
Amerika ve Batı'nın hiçbir zaman sözlerine güvenilmeyip, bölgeye sokulmamalıydı. Bölge ülkeleri işbirliği yapsaydı; küresel/harici güçlere safça güvenilmeseydi dram bu boyutlarda olmazdı. Maalesef olan oldu. Suriye meselesi yüzünden bölge ülkeleri de birbirine düştü. Sıfır ihtilaf komşuluk ilişkisinden hasmâne ilişkiye geçildi. Suriye'nin iç dengeleri, bölgesel güç ilişkileri ve küresel yeni kamplaşmalar neticesinde halkı Müslüman bir ülke, göz göre göre yangın yerine dönmüştür. Suriye kan, gözyaşı ve ölüme terk edilmiş bulunuyor. Esed'in üç hafta içinde gideceği söylendi, aradan 19 ay geçtiği hâlde hemen gidecek gibi de görünmüyor Bir an önce ateşi söndürmek gerekirken, yazık ki hâlâ ateşe benzin dökmeye çalışanlar var. Yetmiyormuş gibi bir yandan Türkiye'yi askerî müdahaleye, diğer yandan dört İslam ülkesini birbiriyle savaşmaya sürüklemek istiyorlar.
Türkiye, İran ve Mısır bir araya gelip olaya el koyması bir çözüm gibi gözüküyor. Suudiler istekli olmadı ama Türkiye, İran ve Mısır bir araya geldi. Eğer; Türkiye-Suriye sınırında bölge ülkelerinden ve küresel büyük aktörlerden gelecek kışkırtmalar, Sünni-Şii/Türkiye-İran çatışması tuzağına düşülmeyecek olursa üç büyük İslam ülkesinin prensipte üzerine vardığı mutabakat bu kanlı savaşı sona erdirebilir, ya da kalınan yerden iç savaşa devam edilir.
İncirlik Üssü kapatılsın, ABD askerleri Türkiye'den çıkarılsın!
Afganistan'da, Irak'ta mazlum insanları katleden ABD askerleri işledikleri suçlardan ötürü yargılanmaları, tutuklanmaları gerekirken ne yazık ki ülkemizde el üstünde tutuluyorlar. Amerikalı katillerin İslam topraklarını, vatanımızı kirletmeleri bize utanç veriyor. İslami duyarlılığa sahip Müslümanlar olarak, yıllardır Adana İncirlik Üssü'nü bir işgal üssü gibi kullanan Amerikalı askerlerin ülkemizden defolup gitmesini istiyoruz.
ABD emperyalizminin yıkımlarına yenilerinin eklenmemesi için, Ortadoğu'da daha fazla çocuk ve kadının ölmemesi için, kendi onurumuz ve geleceğimiz için, savaş, katliam ve talana karşı durmak için İncirlik Üssü kapatılmalıdır.
ABD tarafından Ortadoğu bölgesinin gözetlenmesi ve istihbarat çalışmalarının yapılabilmesi için tasarlanmış olan İncirlik Üssü, tarihi boyunca ABD'nin Ortadoğu ülkelerine yapmış olduğu saldırılarda kullanılmıştır. Türkiye'yi yönetenlerin İncirlik'te olup bitenleri halktan saklamaya hakları yoktur.
Biz, işgal güçlerini ülkemizde konumlandıran, işgale destek veren, işbirlikçi politikalarla İncirlik Üssü'nü Amerikan toprağı haline getirenlere karşı, İncirlik Üssü kapatılsın diyoruz. Ortadoğu'daki amaçlarını; petrolü denetim altına almak, İsrail'in güvenliğini sağlamak, bölgede mutlak hâkimiyet kurmak ve demokrasi konusunda reformlar geliştirmek olarak ilan eden ABD'nin katliamlarına karşı İncirlik Üssü kapatılsın diyoruz.
Amerika ve İsrail'in Ortadoğu'yu kana bulama planlarına engel olmak için, Türkiye'yi adım adım cephe haline getiren gelişmeleri boşa çıkarmak için, İncirlik Üssü kapatılsın diyoruz. Ortadoğu'da barış için, ezilen halkların kardeşliği için, yarınlarımızın özgürlüğü için, İncirlik Üssü kapatılsın diyoruz.
SAKARYA ADALET GİRİŞİMİ BAŞÖRTÜSÜ PLATFORMU
Adına Ribat Eğitim Vakfı Sakarya Şubesi (Mithat AYKAÇ)
Kayalıpark`ta 266`ncısı düzenlenen basın açıklamasında Gaziantep Türktepe İlköğretim Okulunda Sedanur Ağsu adlı öğrenciye yapılan zulme tepki gösterildi.
Haftalardır tırmanan Suriye krizinin önce Akçakale`de 5 vatandaşın top mermisiyle öldürülmesi, ardından Rusya`nın Suriye`ye giden yolcu uçağının indirilmesiyle en olgun seviyeye ulaştığını ifade eden Bayrama "Dezenformasyonla Türkiye`yi savaşa sokamayanlar istihbarat oyunlarıyla amaçlarına ulaşabilecekler mi? Savaşın çanları bu defa gerçekten kulaklarımızı tırmalıyor. Tırmanan bu kriz fiili bir şekilde Rusya`nın da müdahil olmasıyla farklı bir boyut kazandı. Daha önce perde önünde çokça kalıp Sünni dünyanın öfkesini çeken İran şimdilerde rolünü Rusya ya devretmiş durumda.`` Şeklinde konuştu. (M.Ata Doğu-İLKHA)