ANKARA İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ PLATFORMU'NUN
29 ARALIK 2012 TARİHLİ 360. BASIN AÇIKLAMASI
Değerli basın mensupları, kıymetli dostlarımız. Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu'nun düzenlediği basın açıklamasına hoş geldiniz.
Platform olarak, hak ve özgürlüklerin önündeki tüm engeller kalkıncaya kadar mücâdelemizi devam ettireceğimizi, çeşitli defalar dile getirmiştik. Bugüne kadar maalesef, hak ve özgürlüklerin kullanılması yönünde, ciddi adımlar atılmamıştır. Dün, hiçbir kanuni yasak olmamasına rağmen, kız çocuklarımız başörtüsü sebebiyle üniversitelere sokulmuyordu. Yine başörtülü kamu görevlileri okullara, devlet dairelerine sokulmuyor, avukat hanımlar barolardan atılıyordu. Bugünkü gelinen noktada ise, bölünmüş parçalanmış bir özgürlüğün, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yayımladığı bir genelge ile, adeta bir ulusa dağıtılıyormuş havası ile verildiğini görüyoruz. Evet, kızlarımız, sadece İmam Hatip Liselerine gidiyorsa başını örtebilecek, düz lise ve meslek okullarına gidiyorsa, başını açacaktır.
Bazı açıklamalarımızda dile getirdiğimiz gibi, şurası kesinlikle bilinmeli ki, İslâm'da ruhbanlık yoktur. Din adamı sınıfı ayırımı yapılamaz. İlahi tekliflerde bütün Müslümanlar eşittirler. Hacısı hocası diye bir ayrıcalık yoktur. Dolayısıyla başörtüsü emri karşısında bûluğ çağına gelmiş tüm kızlarımız aynı şekilde tesettüre girmek zorundadır. Bu onun hem sorumluluğu, hem de ifade özgürlüğü açısından en tabii hakkıdır. Bu hak, hiçbir gerekçe arkasına sığınılarak engellenemez. Bu böyle olduğu gibi, aynı şekilde kadın ayırımcılığı yapılarak, başörtüsü bahanesiyle "Kamusal Alan", "Hizmet Alan Hizmet Veren" gibi hukuki olmayan kavramlarla, örtülü hanımların çalışmasına da engel olunamaz.
Onun için diyoruz ki, başörtüsü Allah'ın emridir. Bunda asla pazarlık söz konusu olamaz.
Onun için diyoruz ki, "Bölünmüş Parçalanmış Özgürlüklere Hayır!"
Onun için diyoruz ki, başörtüsü bahanesiyle öğrenim ve çalışma hakkını gasbedip, kadın ayırımcılığı yapan tüm yasakçı zihniyetlere hayır!
Ve, bu hakların sonuna kadar savunucusu olacağımızı bir kez daha tekrarlıyor, üniversite öncesi, üniversite hayatı ve mezun olduktan sonra hizmet alanlarında çalışma ve inancını ifade etme hakkının hukuki statü kazanmasına kadar da bu konuyu kamuoyunun gündemine taşımaya devam edeceğimizi buradan ilan ediyoruz.
"Darbe Hukuku Değişmeli" diyen, öteden beri Türkiye'de bir başörtüsü sorunu olduğu ve buna ilgisiz kalamayacaklarını dile getiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçtaroğlu, bugüne kadar bu konuda her hangi bir somut adım atmamıştır. Üstüne üstlük CHP Tekirdağ Merkez İlçe Gençlik Kolları Başkanı Önay Taşdelen'in Twitir hesabından başörtülülere "Nankör Köpek" demesi karşısında hâla sessizliğini korumaktadır. Kendisinden başörtülülerden özür dilemesini ve adı geçen şahsı partiden ihraç etmesini bekliyoruz. Önay Taşdelen'i ise, insanların inançlarına saygılı ve ötekine tahammülü olmaya dâvet ederken, sergilediği çağdışı tutumu sebebiyle de buradan kınıyoruz.
Diğer yandan, dünyanın hâla seyirci kaldığı, Suriye dramına, hattâ ondan öte katliamına değinmek istiyoruz. Açıklanan istatistiklere göre Suriye'de Esed güçleri 15 Mart 2011'den buyana düzenlediği operasyonlarda 41 bin 129'u sivil 5 bin 47'si Özgür Suriye Ordusu asker olmak üzere 46 bin 176 kişi hayatını kabetmiştir. Esed güçleri camileri, hastaneleri, ekmek fırınlarını bombalıyor, zehirli gaz ve kimyasal silahlar kullanarak masum insanları, yaşlı genç, kadın erkek, çoluk çocuk demeden katlediyor. İnsanlar ekmek, mazot, benzin, elektrik sıkıntısı çekiyor, ısınma ve sağlık sorunları had safhaya gelmiş durumda. Dolayısıyla Suriye'ye ilgisiz kalmayalım, ulaştırabileceğimiz her türlü yardımları SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI aracılığıyla ulaştıralım
Bütün insanların akıl, nesil, can, mal ve din emniyetlerinin sağlandığı bir dünyada buluşmak temennisiyle katılımlarınız için teşekkür ederiz.
ANKARA İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ PLATFORMU
Ülkemizde başörtüsü düşmanları iğrenç zihniyeti sürdürmeye devam ediyor.
Başörtüsüne özgürlük isteyen bayanlara ağır hakarette bulunan CHP Tekirdağ gençlik kolları başkanı Önay TAŞDELEN'e biz hakaret etmyeceğiz ancak hakaret içeren kelimelerin tamamı kendileri için geçerlidir. İnsanlara hakaret edip inançlarına yapılan saygısızlığı kınıyoruz.
2012-39595 sayılı MEB yönetmenliği hala yürürlükte bu çifte standart ve hukuksuz yönetmeliği Milli Eğitim bakanı derhal geri çekmelidir.
Milli şairimiz ne güzel söylemiş şiirinde
Ne kürküdür, Ne kolyesi, Nede süsü
Bacıma şahsiyet veren örtüsüdür örtüsü
Mehmet Akif ERSOY
Milli şairimizi buradan rahmetle anıyoruz.
GMO başörtüsü düşmanlığını devam ettiriyor!
Gıda mühendisleri odası başörtülü oldukları gerekçesiyle bayan mühendislere yetki belgesi vermiyor. Bu çarpık tutumlarından dolayı GMO yönetimini kınıyoruz. İlgili bakanlığı göreve davet ediyoruz.
Akdeniz üniversitesi tıp fakültesi Meteroloji binasına, açılması planlanan mescide karşı çıkan Doç.Dr. İlker BELEK ile yandaşları yaptıkları basın açıklamasında mescit açılması kabul edemeyeceklerini belirttiler. Soruyoruz mescit karşıtlarına! Bırakın bilim adamı olmayı bir insan ibadethaneye hangi zihniyetle karşı çıkar. İlimden yoksun fukaraları telin ediyoruz.
Öte yandan komşumuz Suriye'de Baas rejimi ve başındaki diktatörü masum halkını katletmeye devam ediyor. 23 Aralık 2012 tarihinde katil Beşar Esad'a bağlı uçaklar ekmek fırını önünde bekleyen insanların üzerine bomba yağdırdı. En az 100'e yakın sivil çocuk kadın yaşlı hayatını kaybetti. Aslında her gün yüzlerce insanı bombalayarak öldüren Baaslı caninin devredilmesi için ülkemizdeki ve tüm dünyadaki kardeşlerimizi dua etmeye yardımlarını artırarak daha fazla destek vermeye çağırıyoruz. İnanıyoruz ki rabbimiz hak yolda olanları muvaffak edecektir. İnşaallah
Zalimin zulmü, diktatörlerin sonu, gelene dek mücadelemiz devam edecektir. Gelecek hafta cumartesi saat 12:30'da buluşmak üzere Allah'a emanet olunuz.
Akyazı Adalet Ve Özgürlükler Platformu
Konya'da 277. Eylem
Rahman, Rahim, Allah'ın adıyla,
"Doğrusu, Allah katında ayların sayısı oniki aydır. Gökleri ve yeri yarattığı günkü Allah yazısında (böyle yazılmıştır). Bunlardan dördü haram aylardır. Bu da doğru olan dinin hükmüdür. Bu sebeple bunlar hakkında nefislerinize haksızlık yapmayınız. Müşrikler size karşı topyekün savaştıkları gibi siz de onlara karşı topyekün savaş açın. Ve iyi bilin ki, Allah müttakilerle beraberdir." (Tevbe Sûresi, 36. Âyet.)
Sevgili dostlar değerli basın mensupları;
Allâh-u Teâla yeri ve gökleri yaratmasında hiç bir şeyi sebepsiz yapmamıştır. Ayın ve güneşin hareketlerini bir takvim olarak belirlemiş onlarla günü, ayı ve yılları belirlemiştir. İçerisinde haram ayların bulunmadığı hiç bir takvim bilgisi Allâh katında makbul değildir. Ne dinle alakalı olan ne de tarihi vak'alar kameri takvimin dışında bir takvimle belirlenemez.
Hz. İsa(as) bir İslâm peygamberidir. Allâh O'nun doğum gününü mübarek kılmıştır. Bu bereketli gün Allâh katında makbul olan bir takvim bilgisinin dışında tespit edilemez. Şu an kutlanmakta olan günün İsa (as) ile bir alakası yoktur. O günde işlenen cürümlerleden de İsa (as) ve Annesi beridir. Bu cürümlere İsa (as) ve annesinin adının karıştırılmasını bir sapkınlık olarak nitelendiriyor ve bu cürümlerden teberrimizi ilân ediyoruz.
Batılılaşma hastalığının bu kutlamalarda hangi sapkın duruma geldiği görülmektedir. Bu ifadeden sonra halkımızı bu hastalığın tüm versiyonlarına yönelik tepkili olmaya, şerrin kaynağından uzak durmaya çağırıyoruz.
Batılılaşmanın çirkin yüzü pozitivizm Antalya'da üniversitede mescid karşıtlığı ile yeniden hortladı. Bilimi dinden soyutlayan ve bilim nerkezlerinde mescidlerin olamayacağını savunan bu zihniyete kafanıza Ogüst COMTE kadar taş düşsün! diyoruz. Helvadan heykelini yapın dilediğinizi yerini bira festivali eşliğinde kemirin!...
ODTÜ'de hergele meydanı eksenli olaylar tezgahlanmakta, 60'lı yılların rüyaları görülmekte. Pozitivist bilim yuvalarında(!) siyasal oyunlar sahnelenmektedir. Gençliğimizi bu oyunlara karşı uyanık olmaya bu eylemlerin sonuçlarının üniversitelerdeki İslami Gençliğe yönelik bir baskıya evrilmesine karşı tedbirli olmaya çağırıyoruz. Ayrıca üniversiteler üzerindeki rejimin baskıcı, totaliter uygulamalarını da şiddetle tel'in ediyoruz.
İslâm topraklarından Bangladeş'te Cemaat-i İslami'nin 90 yaşındaki lideri Gulam AZZAM hakkındaki idam kararını tel'in ediyor, bu kararın İslâm'ın aydınlık geleceğini gölgelemeyeceğini belirtip kararın bir an önce iptal edilip Gulam AZZAM ve arkadaşlarının serbest bırakılmasını bekliyoruz. Şair Nazru'l İSLAM'ın, davetçiler için söylediği şu mısrayı haykırıyoruz:
"BAŞKA BİR ŞEY OLMAZ BENİM ORMANIMIN AĞACI,
YA HAKKI SÖYLEYEN MİNBER, YA DA CENNETE GÖTÜREN DARAĞACI"
Tarihin bir ibret levhası olduğu sonu kan ve zulümle bitecek heyecanların bulunmadığı tevhit ve adalet üzere kurulu bir dünyada yaşama umudu ile hepinizi 278. Haftada aynı yer ve saatte buluşmak üzere Allah'a emanet ederiz.