Başörtüsü Yasağı Tam Bir İşkence

Evlatlarını ölüme gönderen anneler hâlâ kışlalara alınmazken, kız kardeşleri de kamu kurum ve kuruluşlarında görev alamıyor, eğitimden mahrum bırakılıyor.

Yurt genelinde başörtüsü yasağına yönelik protestolar bu hafta da devam etti. Başörtüsü mağdurlarının öncülüğünde, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının da desteğiyle iki yılı aşkın süredir her hafta gerçekleştirilen başörtüsüne özgürlük eylemleri, bu hafta da Sakarya, Ankara, Van, Akyazı ve Kocaeli başta olmak üzere diğer birçok ilde de yapıldı.

Hak ihlâli
Ankara İnanç Platformu adına 89. haftada basın açıklaması yapan Muhittin Özdemir, “Vatan için evlatlarını kınalayarak kurban olmaya gönderen bu çocukların anneleri hala kendileri kışlalara, kız çocuklarının ise üniversiteye girememesi, kamu kurum ve kuruluşlarında görev alamaması maalesef Türkiye’nin en büyük çelişkisi ve ayıbı olarak karşımızda durmaktadır. Maalesef başörtüsü yasağı, hala kadına karşı bir şiddet unsuru olarak devam etmektedir. Bu, temel bir hak ihlali olup, Anayasal bir suçtur. Çünkü Anayasaca verilen eğitimde eşitliğe ve çalışma özgürlüğüne bir darbedir. Başörtüsü bahanesiyle okuma hakkı elinden alındığı gibi, kamusal alan diye tarifi bile yapılmamış bir uygulama ile başörtülü bayanların kamu kurum ve kuruluşlarında çalışmaları da engellenmektedir” dedi.

Rektörler Anayasa’nın üstünde olamazlar!
Van’da ise Başörtüsüne Özgürlük Platformu Bileşenleri’nin gerçekleştirdiği eylemde yapılan basın açıklamasında, “Kamusal alan” safsatası dayanak gösterilerek başörtülülere karşı sürdürülen baskı ve zulüm, mutlaka son bulacaktır. Başörtüsü yasağını sürdüren yasakçıların “toplumsal mutabakat”a dâhil olmasını bekleyecek sabrımız kalmamıştır. Esasen 22 Temmuz’da halk başörtüsü yasakçılarına gerekli cevabı vermiştir. Şimdi yeni parlamentodan laf değil icraat beklemekteyiz. Zira başörtüsü mağdurlarının sayısı giderek artmakta ve parlamentoya verdiğimiz kredi tükenmeye yüz tutmaktadır. Parlamento üyeleri iyi bilmelidir ki, “ laf yalama olmuş”tur ve artık icraat beklemekteyiz. Yükseköğretim Kanununun 17. maddesi gereğince Üniversitelerimizde kılık-kıyafet serbesttir. Ayrıca başörtüsünü yasaklayan hiçbir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Yükseköğretimde uygulanmakta olan başörtüsü yasağı, mahkeme kararı gerekçe gösterilerek sürdürülmektedir. Ancak mahkeme kararları, yasal düzenlemeler anlamına gelmemektedir. Kanunlarımızda hiçbir yeri ve değeri bulunmayan “Rektörler Komitesi”nin kararları ise, yasaların üstünde olamaz” denildi. Sakarya Başörtüsü Platformu’nun yaptığı basın açıklamasında ise, başörtüsü yasağının hukuksuz bir uygulama olduğu ve yasağın derhal kaldırılması gerektiği vurguladı.

Akyazı Başörtüsüne Özgürlük Platformu’nun düzenlemiş olduğu 37. basın açıklamasında da, “Anayasanın hiçbir maddesinde kılık kıyafet konusunda yasaklayıcı hiçbir madde olmadığı halde; siz yasakçı ve zorbalar hangi hakla bu kızları üniversitelere almıyor ve baskı yapıyorsunuz. Bunun hesabını bir gün mutlaka vereceksiniz. Yol yakınken gelin bu zorbalıktan vazgeçin” ifadelerine yer verildi. Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformu da İzmit Sabri Yalım Parkı İnsan Hakları Anıtı önünde 131. haftasına giren “Başörtüsüne Özgürlük” eylemini gerçekleştirdi. Eylemde platform adına basın açıklamasını MAZLUMDER Kocaeli Şube Üyesi Sümeyye Gülşen yaptı. Gülşen, “On yıllardır bu ülke insanının hakkını, hukukunu gasp eden onu kamplara bölerek ayrıştıran, sadece eğitim öğretim hakkını değil, düşünce ve ifade hürriyetini, kadının insan hakkını elinden alan ve yaşam hakkına kadar müdahil olan yasak artık tarihe gömülmelidir” dedi.


milli gazete

Sivil Haber Haberleri

Katil İsrail'e kucak açan Uluslararası Olimpiyat Komitesi sınıfta kaldı
Paris Olimpiyatlarının güvenlik işlerinde neden İsrail güçleri kullanılıyor?
Alimlerden Gazze bildirisi: HER MÜSLÜMANA FİLİSTİN SORULACAK
PKK'nin kanlı tarihinden bir kesit: Susa Katliamı!
Diyarbakır bu akşam da Gazze için meydanlardaydı