Daha önce “başörtüsünün bir Yahudi geleneği olduğu” yönündeki iddiaları ile gündeme gelen Filiz, dün de “Kur'an-ı Kerim’de sadece ‘hımar’ kelimesi geçiyor. ‘Hımar’ kelimesi, normal bir örtüyü ifade etmekle birlikte, başörtüsü ve saç olarak kabul ediliyor. Ancak bu kavram sofra örtüsünden tutunda, masa örtüsüne kadar her türlü örtü anlamına da gelir. Buradan başörtüsü anlamı çıkmaz.” ifadelerini kullandı.
İLK TEPKİ S.Ü.’DEN
Filiz’in bu açıklamalarına ilk tepki kendi üniversitesinden geldi. S.Ü. İlahiyat Fakültesi Temel İslâmi Bilimler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Sait Şimşek, Filiz’in uzmanlık alanı dışında konuştuğunu söyledi. Akademisyenlerin uzmanlık alanlarına saygı duyması gerektiğine dikkat çeken Prof. Şimşek, “Başörtüsü konusu Filiz’in alanına girmemektedir. Başörtüsü tefsir, fıkıh ve kelâmcı akademisyenlerin alanına giren bir konudur. Bir akademisyenin kendi uzmanlık alanı dışında yorum yapması hoş karşılanacak bir durum değildir” dedi.
“ALLAH’IN EMRİDİR”
Başörtüsünün Allah’ın emri olduğunun altını çizen Prof. Şimşek, “İslâmiyet daha önceki dinlerin devamıdır. Önemli olan Kur’an-ı Kerim’in konuyla ilgili ayetleri üzerinde durmaktır. Başörtüsü, kültürel bir değerlendirme meselesi değildir.” diye konuştu.
DAHA ÖNCEKİ SÖZLERİ
Şahin Filiz, daha önce de malum medyaya verdiği demeçlerde şu ifadeleri kullanmıştı: “Yahudi geleneğini inceledim. Yahudilerde, ‘Başörtüsüz kadınlar iffetsizdir, namussuzdur. İffet ve namusun korunmasının ölçüsü başörtüsüdür. Baş çirkindir, örtülmesi gerekir. Başörtüsüz hiçbir kadın dışarı çıkmamalıdır. Yahudi geleneği direkt olarak İslâm’ı etkilemiştir. Yoksa İslâm’da başörtüsü kesinlikle söz konusu değildir.”
Vakit