Ben Batı dedim siz buna Amerika’yı da dahil edin.
“Batının İslam düşmanlığı” derken ilk etapta liderlerini, yöneticilerini kast ettiğimi, halklarının tamamını öyle görmediğimi de belirtmeliyim.
Bu emperyalist ülke yönetimlerinin tamamına yakınının “Siyasal İslam” düşmanı olduğunu da unutmayalım. Yine siz bu Siyasal İslam’a, tesettüre bürünen bayanlarımızı da dahil edin.
Kısacası bunların düşmanlıkları hayatın her alanında Müslümanca var olmak isteyen herkesedir.
Bize ilginç geliyor ama bir başka gerçek daha var ki; halkı Müslüman olan ülkelerin kralları ve dikta yöneticileri de aynen efendileri gibi “Siyasal İslam” düşmanıdırlar, hem de efendilerinden çok daha azgınca düşmanlar, ülkelerindeki Müslümanları efendilerinin yapmadığı şekilde cezalandırmaktalar.
Zaten bu krallar ve darbeciler zindanlarını Siyasal İslamcılarla doldurduklarından, darağaçlarında sallandırdıklarından dolayı oturmaktadırlar koltuklarında. Amerika’nın yanında, siyonist terör devletinin yanında, Batılı yöneticilerin yanında bunun için değerlidirler.
Amerika’nın şu son yaptırımları bir yana son yıllarda yaptığı bütün gâvurlukları varıp “Siyasal İslam” düşmanlığına dayanmaktadır. Başka değil, Müslümanca var olmak isteyenlerle savaştığı için PKK ve türevlerine binlerce TIR silah göndermektedir.
Aslında FETÖ’ye olan desteğinin asıl sebebi de bu değil midir?
Aslında buraya kadar bilinen şeyleri tekrar ettim, sorumuza gelelim; Müslümanca var olmak isteyenlere emperyalizmin düşmanlığının sonu nereye varır?
Emperyalist liderlerinin kışkırtmasıyla Batıdaki halkların önemli bir bölümü de İslam’a ve İslam’ın şiarlarına düşman olsalar da elhamdülillah küçümsenemeyecek kadar bunun karşısında dikilenler de bulunmaktadır.
Bu işin sonu nereye varır derken bu kesimi, dışarıdan varanlarla birlikte Batının yerli Müslümanlarını da göz önüne alarak soruyorum.
Özellikle bu emperyalist ülkelerde yaşayan Müslümanlar kendi içlerinden Müslüman âlimlerini, aydınlarını ve teorisyenlerini çıkarmalıdır. Bizim gibilerin böyle uzaktan akıl vermesinin fazla bir işe yarayacağını zannetmiyorum.
Onları küfrün öfkesinden, hıncından koruyacak, azgınların şerrinden uzak tutacak bilge insanlarla bu dava bütün bir yeryüzünü bürüyecektir inşaallah.
Biliyor musunuz? Peygamber Aleyhisselam’ın en dikkat çeken yönlerinden biri de, ashabını her türlü kötülükten korumasıdır.
Öyle ya; “Sana tabi olan müminler üzerine merhamet kanadını indir” (Şuara, 205) buyurmuştu onun Rabbi.