İşte Baykal'ın gündeme bomba gibi düşecek sözleri:
Bugün siyasal tarihimizde daima olumsuzca hatırlanacak bir olayla ilgili konuşacağım. Ana muhalefet merkezindeki bir oda devletin güvenlik güçleri tarafından dinlendi ve dinci bir gazetenin manşetinde yer aldı.
Bu normal bir telefon dinlemesi değildir... Telefon dinlemeden çok farklı bir şey. Çünkü bu bir ortam dinlemesi... Çalışma ortamında dinlendiği ortaya çıktı ve bunların dinci gazete ile çok yakın bir çalışma içinde olduğu görülmüştür. Türkiye'de devletin içinin çürüdüğü bu olayla açıkça ortaya çıkmıştır. İnsan hakları ve demokrasi bu iktidar döneminde demek hiç önemli değil. Türkiye'de devlet artık bildiğimiz devlet olmaktan çıkmıştır.
Şu saate kadar bu olay karşısında herhangi bir özür soruşturma ve araştırma olmamıştır. Türkiye'de rejimin ne hale geldiği ortaya çıkmıştır. Sanki dünyanın en normal olayı yaşandı. Bu tablo iyi bir tablo değildir. Hukuk hukuk olmaktan çıkmıştır. Dünyanın herhangi bir yerinde böyle bir şey olsa olaydan sorumlu bakan ve Başbakanın görevden ayrılması söz konusu olurdu...Yer yerinden oynardı.
Bu dinlemenin meşruiyeti yoktur. Bu böyle gitmez. Gidemez. Bu vahim bir manzaradır.
Devlet elindeki teknik imkanları milletin parasıyla sağlamıştır. O araçlar ülkenin bütünlüğünü ve vatandaşın huzurunu korumak verilmiştir. Ancak öyle anlaşılıyor ki bu imkanlar, bir grup tarafından bir kısım insanlara karşı kullanılıyor.
Ülkenin güvenlik güçleri, istihbaratı ve İçişleri Bakanlığı ne hale gelmiştir. Böyle yıldırma ve sindirme taktikleriyle rakiplerinizi etkiniz altına alamazsınız.