"Biz herkesin hukukunu savunuruz. Senin de gün oldu, hukukunu biz savunduk." diyen Baykal, Başbakan Erdoğan'a şöyle seslendi: "Sen milletvekili bile olamıyordun, başbakan olamıyordun. Senin başbakan olma hakkını, hukukunu CHP Genel Başkanı Deniz Baykal savundu."
Kapatma davasıyla ilgili olarak da üstü kapalı yorum yapan CHP Genel Başkanı Baykal, "Birileri giderayak Türkiye'yi karıştırmak için elinden geleni yapıyor." diyerek, AK Parti'nin kapatılacağını ima etti. İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Devlet Büyüklerini Koruma Şubesi ekipleri, Baykal'ın ziyaretleri için olağanüstü güvenlik tedbirleri aldı. Baykal'ın yakın korumalığını yapan İzmir polisinin özel eğitimli timlerinde MP5 silahların bulunması dikkat çekti. Onlara, Özel Harekat Şubesi timleri de çatılarda koruma tedbiri olarak yardımcı oldu. Bu önlemlerin İstanbul'daki saldırı sonrası alındığı kaydedildi.
Deniz Baykal, bir dizi açılış için geldiği İzmir gezisinin ikinci gününde Balçova Belediyesi önünde halkla buluştu. Yerel seçimler öncesinde Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya'ya moral veren Baykal, "Balçova'yı hep sevdim ama bugün daha çok sevdim. Burası benim için eski bir gözağrısıdır. Bugün yüzümüz gülüyor. Türkiye'de işlerin yoluna gireceğine inandığımız için gülüyor. Korkacak bir şey yok. Korkunuzu alın, inancınızı umudunuzu sahiplenin. Sizin buraya gelmeniz bir meydan okumadır." dedi. Baykal, buradan partisine ait otobüsle Narlıdere Belediyesi hizmet binası açılış törenine geçti.
Deniz Baykal, AK Parti'nin kapatılma davasına da göndermede bulunarak, "Birileri giderayak Türkiye'yi karıştırmak için ellerinden geleni yapıyor. Bu çıkmaz sokak, Türkiye'de kriz ve terör ortamı yaratmaya çalışıyor. Demokrasi diye diye demokrasiyi katlediyorlar. İnsan haklarını katlediyorlar. Bu baskıcı, faşizan uygulama, bu gümbürtü operasyonu, bu kolektif gözaltılar inanılmaz tepki çekmeye başladı." diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın temiz ellerden sözettiğini, bunu istiyorsa önce kendi çevresine bakması gerektiğini iddia eden Baykal, "Senin arkanda 13 dosya var. Sen önce onun hesabını ver. Dokunulmazlıklar bir kaldırılıversin, o dosyaların hesabını bir veriver. Anayasa'da dokunulmazlık maddesi var. Varsa var. Bunu Meclis'in kaldırması mümkün. Meclis'teki değişimle 550 milletvekilinin dokunulmazlığı kalksın demiyorum. İki milletvekilinin diyorum. Senin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve benim CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın dokunulmazlığını kaldıralım. Senin halini görelim bakalım. Temiz eller operasyonu, dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla başlar. Türkiye'de temiz eller operasyonu bir başlasın da sen bakalım nerede duruyorsun." dedi.
Ergenekon operasyonu kapsamında, devlete yıllarca hizmet etmiş, terörle mücadelede aktif rol oynamış, Türk ordusunun en üst kademelerinde yıllarca hizmet vermiş kişileri gözaltına aldıkları için Erdoğan'a, "Sen savcı mısın?" dediğini hatırlatan Baykal, "Temiz eller başlarsa, savcı mı olursun başka şey mi olursun. Çetelerle mafyalarla temiz eller için uğraşıyormuş. Bizler buna karşı çıkıyormuşuz, avukatlık yapıyormuşuz. Biz mazlum, mağdur milletin, insan hakları ihlal edilen insanların avukatlığını yapıyoruz. Senin de gün oldu hukukunu biz savunduk. Sen yoksa milletvekili bile olamıyordun, başbakan olamıyordun. İnsan hakları konusunda engel çıkmasın diye mücadele verdik. O zaman bizim avukatlığımızdan şikayet etmiyordun. Şimdi sen zulüm ediyorsun, baskı yapıyorsun. Senin zulmüne baskına karşı çıkmak da benim boynumun borcu." diye konuştu.