28 Şubat sürecinin "dindar avcısı" Batı Çalışma Grubu'nun, SSK'nın başında olduğu dönemde, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nu da adım adım izlediği ortaya çıktı. Kılıçdaroğlu, "Kürtçü - bölücü" diye fişlenmiş.
28 Şubat döneminde irticai faaliyetleri izlemek üzere oluşturulan Batı Çalışma Grubu'nun (BÇG) sadece dindarları değil çeşitli etnik grupları ve sol görüşlü bürokratları da fişlediği ortaya çıktı.
Kurulduğu 28 Şubat 1997 tarihinden itibaren öğretmenlerden müsteşarlara, memurlardan özel sektör yöneticilerine kadar her alanda 'irtica'ya bulaştığı iddia edilen kişileri takip eden BÇG'nin dönemin SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu'nu da yakın mercek altına aldığı ortaya çıktı. BÇG arşivinde yer alan yüzlerce sayfalık belgelerde Kemal Kılıçdaroğlu'nun çalıştığı dönemde kurumda Kürtçü, mezhepçi ve bölücü faaliyetlerde bulunduğu iddia ediliyor.
ÇARPICI BELGELER
Dönemin SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu'nun dosyasında nüfus verilerinden eğitim amaçlı olarak gönderildiği Paris'teki faaliyetlerine kadar çarpıcı bilgilere yer verildiği ortaya çıktı. MİT raporuna atfen düşülen notta Kılıçdaroğlu'nun burslu olarak gönderildiği dönemde Paris Kürt Enstitüsü'nün müdavimlerinden olduğu iddia ediliyor. Kılıçdaroğlu'nun gerçek soyadının Karabulut olduğunu ve 1966 yılında değiştirdiğine dikkat çekilirken, Dersim isyanına katılan Kureyşan aşiretine mensup olduğu iddia ediliyor. Ayrıca annesinin isminin Yamoş olmasına dikkat çekiliyor.
BÖLÜCÜ KADROLAŞMA
Kılıçdaroğlu'nun başkanlığı döneminde 10 bine yakın kişinin işe alındığına dikkat çekilirken, söz konusu şahısların tamamına yakınının 'Alevi - Kürt' olduğunun altı çiziliyor. Ayrıca 100'den fazla PKK ve TKLP terör örgütü mensubunun da kritik noktalara yerleştirildiği belgeleriyle ortaya konurken, "Haklarında kamu hizmetinden ömür boyu men kararı olan çok sayıda örgüt mensubu kritik noktalarda işe alınmıştır. SSK Ankara Başhekimi yapılan Dr. G.A'nın kuruma aldığı ambulans telsizleri kırsalda ölü ele geçirilen PKK militanlarının üzerinde çıkmıştır. İstihbarat kurumlarının uyarılarına rağmen çok sayıda örgüt mensubu Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki kurumlara yönetici olarak atanmıştır" uyarısı yapılıyor.
Yine BÇG fişlerine göre; Kılıçdaroğlu başkanlığı döneminde özellikle bölgesel kadrolaşmaya gitmiş. Batı illerinde ve özellikle büyükşehirlerde yüzde 50'ye varan personel açığı varken Tunceli, Sivas, Elazığ ve Amasya gibi bölgelerde yüzde 80'den fazla personel istihdam edilerek bölgecilik mezhepçilik yapılmış. Söz konusu belgelere göre yüze yakın akrabasını kurumda işe almış. BÇG belgelerinde işe alınan bütün akrabalarının tek tek nüfus örneklerine yer verilmiş.
MAHKEMELERE MARKAJ
'GİZLİ' ibareli BÇG notlarında Kemal Kılıçdaroğlu'na atfedilen iddialardan en dikkat çekici olanı ise yüksek yargı ile olan ilişkileri. Kemal Kılıçdaroğlu'nun özellikle Danıştay 5. dairesi ve bölge idare mahkemesi ile yakın ilişki içinde olduğuna dikkat çeken fişlerde 'idare mahkemesinden ve 5. daireden çok sayıda kararı lehine çıkartmıştır. Mahkeme üyelerinden bazıları ile aynı apartmanda oturmakta ve briç oynamaktadır" bilgisine yer verilmiş.
BATI ÇALIŞMA GRUBU'NUN RAPORUNDAKi DiĞER iDDiALAR
Kılıçdaroğlu döneminde işe alınan bazı görevliler olaylı 1.5.1997 tarihli Kadıköy 1 Mayıs'ında olay çıkarmış, polise saldırmış ve halen polisin takibinde olan kişiler.
Kurumun yaptığı ihalelerde kendisine yakın Alevi - Kürt müteahhitlere 25 trilyonluk ihale kazandırmıştır. İhale alan firmalar ve yapılan usulsüzlükler belgeleriyle dosyaya eklenmiş.
Kurumun bankalardaki parasını gizleyerek, kurumun bina ve arsalarını Emlak Bank'a devrederek ve Libya'daki müteahhitlere yanlış prim oranı uygulayarak devleti trilyonlarca lira zarara uğratmıştır.
Kılıçdaroğlu , PKK'ya 1992 yılında 25 milyon TL ve 9 milyon TL olmak üzere iki defa para yardımı yaparken yakalanan, örgütle doğrudan irtibatları delillendirilmiş Dr, M.I., mahkeme kararıyla görevden alınmasına rağmen önce Van, ardından da Kars devlet hastanesine başhekim olarak atamıştır.
Örgüte yakınlığı ile bilinen doktorları ve idarecileri Doğu ve Güneydoğu'ya atayarak kadrolaşma hareketi yapmıştır.
Raporun sonuç bölümünde ise; "Sonuç olarak, uğruna binlerce şehit verdiğimiz ülkemizin bölünmez bütünlüğünü hedef alan ve irticai faaliyetlere benzer yakın tehlike arzeden Kürtçülük, mezhepçilik ve bölücülük faaliyetlerini alenen sürdüren Kemal Kılıçdaroğlu'nun faaliyetleri için tedbir alınmalıdır" deniliyor.
BÇG'NiN FiKiR BABASI ORGENERAL ÇEVİK BiR
Tarihe 28 Şubat kararları olarak geçen 28 Şubat 1997 Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında alınan 18 maddelik kararlardan birisi. Toplantıda alınan kararların uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi için MGK bünyesinde oluşturulan Batı Çalışma Grubu, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya'ya bağlı olarak çalıştı. Fikir babası ise, dönemin güçlü ismi Org. Çevik Bir'di.
Çevik Bir emekli olduktan sonra "amaç irtica hakkında bilgi bankası oluşturmak" şeklinde grubun felsefesini özetledi. Valiler, devlet memurları, işadamları, gazeteciler, üniversite öğretim üyeleri irtica ile mücadele adına fişlenmiştir. Bazı öğretim üyelerinin ünvanları alınmış, bazılarının görev yerleri değişmişti. Kurulduğu dönem içinde hiçbir yasal dayanağı olmayan bu grup eski başbakanlardan Mesut Yılmaz döneminde yasallaştırılmış, daha sonra ise başbakanlık takip kuruluna dönüştürülmüştür.
Haber: Adem Yavuz Aslan/Bugün
28 Şubat döneminde irticai faaliyetleri izlemek üzere oluşturulan Batı Çalışma Grubu'nun (BÇG) sadece dindarları değil çeşitli etnik grupları ve sol görüşlü bürokratları da fişlediği ortaya çıktı.
Kurulduğu 28 Şubat 1997 tarihinden itibaren öğretmenlerden müsteşarlara, memurlardan özel sektör yöneticilerine kadar her alanda 'irtica'ya bulaştığı iddia edilen kişileri takip eden BÇG'nin dönemin SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu'nu da yakın mercek altına aldığı ortaya çıktı. BÇG arşivinde yer alan yüzlerce sayfalık belgelerde Kemal Kılıçdaroğlu'nun çalıştığı dönemde kurumda Kürtçü, mezhepçi ve bölücü faaliyetlerde bulunduğu iddia ediliyor.
ÇARPICI BELGELER
Dönemin SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu'nun dosyasında nüfus verilerinden eğitim amaçlı olarak gönderildiği Paris'teki faaliyetlerine kadar çarpıcı bilgilere yer verildiği ortaya çıktı. MİT raporuna atfen düşülen notta Kılıçdaroğlu'nun burslu olarak gönderildiği dönemde Paris Kürt Enstitüsü'nün müdavimlerinden olduğu iddia ediliyor. Kılıçdaroğlu'nun gerçek soyadının Karabulut olduğunu ve 1966 yılında değiştirdiğine dikkat çekilirken, Dersim isyanına katılan Kureyşan aşiretine mensup olduğu iddia ediliyor. Ayrıca annesinin isminin Yamoş olmasına dikkat çekiliyor.
BÖLÜCÜ KADROLAŞMA
Kılıçdaroğlu'nun başkanlığı döneminde 10 bine yakın kişinin işe alındığına dikkat çekilirken, söz konusu şahısların tamamına yakınının 'Alevi - Kürt' olduğunun altı çiziliyor. Ayrıca 100'den fazla PKK ve TKLP terör örgütü mensubunun da kritik noktalara yerleştirildiği belgeleriyle ortaya konurken, "Haklarında kamu hizmetinden ömür boyu men kararı olan çok sayıda örgüt mensubu kritik noktalarda işe alınmıştır. SSK Ankara Başhekimi yapılan Dr. G.A'nın kuruma aldığı ambulans telsizleri kırsalda ölü ele geçirilen PKK militanlarının üzerinde çıkmıştır. İstihbarat kurumlarının uyarılarına rağmen çok sayıda örgüt mensubu Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki kurumlara yönetici olarak atanmıştır" uyarısı yapılıyor.
Yine BÇG fişlerine göre; Kılıçdaroğlu başkanlığı döneminde özellikle bölgesel kadrolaşmaya gitmiş. Batı illerinde ve özellikle büyükşehirlerde yüzde 50'ye varan personel açığı varken Tunceli, Sivas, Elazığ ve Amasya gibi bölgelerde yüzde 80'den fazla personel istihdam edilerek bölgecilik mezhepçilik yapılmış. Söz konusu belgelere göre yüze yakın akrabasını kurumda işe almış. BÇG belgelerinde işe alınan bütün akrabalarının tek tek nüfus örneklerine yer verilmiş.
MAHKEMELERE MARKAJ
'GİZLİ' ibareli BÇG notlarında Kemal Kılıçdaroğlu'na atfedilen iddialardan en dikkat çekici olanı ise yüksek yargı ile olan ilişkileri. Kemal Kılıçdaroğlu'nun özellikle Danıştay 5. dairesi ve bölge idare mahkemesi ile yakın ilişki içinde olduğuna dikkat çeken fişlerde 'idare mahkemesinden ve 5. daireden çok sayıda kararı lehine çıkartmıştır. Mahkeme üyelerinden bazıları ile aynı apartmanda oturmakta ve briç oynamaktadır" bilgisine yer verilmiş.
BATI ÇALIŞMA GRUBU'NUN RAPORUNDAKi DiĞER iDDiALAR
Kılıçdaroğlu döneminde işe alınan bazı görevliler olaylı 1.5.1997 tarihli Kadıköy 1 Mayıs'ında olay çıkarmış, polise saldırmış ve halen polisin takibinde olan kişiler.
Kurumun yaptığı ihalelerde kendisine yakın Alevi - Kürt müteahhitlere 25 trilyonluk ihale kazandırmıştır. İhale alan firmalar ve yapılan usulsüzlükler belgeleriyle dosyaya eklenmiş.
Kurumun bankalardaki parasını gizleyerek, kurumun bina ve arsalarını Emlak Bank'a devrederek ve Libya'daki müteahhitlere yanlış prim oranı uygulayarak devleti trilyonlarca lira zarara uğratmıştır.
Kılıçdaroğlu , PKK'ya 1992 yılında 25 milyon TL ve 9 milyon TL olmak üzere iki defa para yardımı yaparken yakalanan, örgütle doğrudan irtibatları delillendirilmiş Dr, M.I., mahkeme kararıyla görevden alınmasına rağmen önce Van, ardından da Kars devlet hastanesine başhekim olarak atamıştır.
Örgüte yakınlığı ile bilinen doktorları ve idarecileri Doğu ve Güneydoğu'ya atayarak kadrolaşma hareketi yapmıştır.
Raporun sonuç bölümünde ise; "Sonuç olarak, uğruna binlerce şehit verdiğimiz ülkemizin bölünmez bütünlüğünü hedef alan ve irticai faaliyetlere benzer yakın tehlike arzeden Kürtçülük, mezhepçilik ve bölücülük faaliyetlerini alenen sürdüren Kemal Kılıçdaroğlu'nun faaliyetleri için tedbir alınmalıdır" deniliyor.
BÇG'NiN FiKiR BABASI ORGENERAL ÇEVİK BiR
Tarihe 28 Şubat kararları olarak geçen 28 Şubat 1997 Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında alınan 18 maddelik kararlardan birisi. Toplantıda alınan kararların uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi için MGK bünyesinde oluşturulan Batı Çalışma Grubu, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya'ya bağlı olarak çalıştı. Fikir babası ise, dönemin güçlü ismi Org. Çevik Bir'di.
Çevik Bir emekli olduktan sonra "amaç irtica hakkında bilgi bankası oluşturmak" şeklinde grubun felsefesini özetledi. Valiler, devlet memurları, işadamları, gazeteciler, üniversite öğretim üyeleri irtica ile mücadele adına fişlenmiştir. Bazı öğretim üyelerinin ünvanları alınmış, bazılarının görev yerleri değişmişti. Kurulduğu dönem içinde hiçbir yasal dayanağı olmayan bu grup eski başbakanlardan Mesut Yılmaz döneminde yasallaştırılmış, daha sonra ise başbakanlık takip kuruluna dönüştürülmüştür.
Haber: Adem Yavuz Aslan/Bugün