Ülkede siyasi kaos yaşanıyor.
Federal yapılı Belçika'da koalisyon hükümetinin istifasını sunması, ülkenin bölünmesine ilişkin tartışmaları bir kere daha gündeme getirirken, Başbakan Yves Leterme'e yönelik eleştiriler artıyor. İstifanın sunulmasının ardından ülkede siyasi kaos yaşanıyor.
Flaman kesiminin güçlü isimlerinden, Hıristiyan Demokrat Parti (CDV) üyesi Başbakan Yves Leterme'in istifası, Flaman-Valon çekişmesini ve etnik gruplar arasında büyük görüş ayrılıklarını gözler önüne seriyor.
Flamanlar, derin kurumsal reformlarla bölgesel yönetimlerin yetkilerini artırmayı, bölünme adımlarını hızlandırmayı hedefliyor.
Hükümetin istifasını sunmasını değerlendiren aşırı sağcı Vlaams Belang (Flaman Menfaati) partisi, "Belçika'nın sonunun hazırlanması" çağrısında bulundu ve Flaman kesiminin bağımsızlık ilanı isteğini tekrarladı.
Başbakan Leterme, siyasi yaklaşımı ve bazı gafları sebebiyle, özellikle Valonya kesiminde kendini kabul ettirmekte zorlanıyor.
BAŞBAKAN MİLLİ MARŞI BİLİYOR MU?
Geçen yıl, bir milli bayram gününde kendisine yöneltilen soruları cevaplayan Leterme, milli bayramın hangi sebeple kutlandığı sorusunu yanlış cevaplamıştı.
Yves Leterme, kendisine, Belçika'nın milli marşı olan Barabançonne'u bilip bilmediğinin sorulması üzerine, "biraz bildiğini" söylemiş, ardından Fransa'nın milli marşı olan Marseillaise'i söylemeye başlamıştı.
Başbakan adayı Leterme'in, kilisede düzenlenen bir dini tören sırasında cep telefonu ile konuşması da televizyon ekranlarına yansımıştı.
"FLAMAN MENFAATİ BELÇİKA'DAN ÖNCELİKLİ"
Leterme, Flaman Hükümeti Başkanı sıfatı ile bir Fransız gazetesine verdiği demeçte de, "Belçika'nın, tarihin bir kazası olduğunu", Flamanların yaşadığı Flander bölgesinin ve Flaman menfaatinin Belçika'dan öncelikli olduğunu, "Flamanlar ile Valonlar arasında uçurumun derinleştiğini", Belçika halkını oluşturan bu etnik gruplar arasında sadece "Kral ve futbol takımı" kaldığını söylemişti.
Flander'ın bağımsızlığını hedefleyen, ancak "Boşanmak için önce bir çift oluşturmak gerekiyor" diyen Leterme, Belçika'nın bölünmesi halinde Brüksel bölgesine özel bir konum verilmesi gereğini savunmuştu.
Fransızca konuşan Belçikalıları "Flamanca öğrenecek yeteneği ve zekası olmayan insanlar" olarak nitelendiren ve Belçika Kralı'nın dahi iyi Flamanca konuşamadığını savunan Leterme'in bu sözleri Valonlar tarafından hakaret olarak algılanmıştı.
"Belçika'nın gerçeklerine göre Valonların ve Flamanların sınırlarla birbirinden ayrılma hakkı olduğunu" söyleyen Leterme, "Belçika'nın kendi başına bir değeri olmadığını, kurumların şartlara uyarlanmaması halinde bu ülkenin hiçbir geleceği bulunmadığını" anlatmıştı.
Leterme, bu yaklaşımlarının ardından, son genel seçimlerde partisini doruğa taşırken kendisi de 800 bin kadar tercih oyu elde etmişti.
"ÜLKEYE ZAMAN KAYBETTİRDİ"
Hükümetinin istifasını sunan Leterme, Valon ve Flaman basını ile siyasi kesimlerde ağır eleştirilere hedef oluyor.
"Ekonomik kriz döneminde gemisini terk eden kaptan" olarak nitelendirilen Leterme, iş dünyasının tepkilerini de üzerinde topluyor.
"Siyasi cesaretsizlik", "kendi tuzağına düşmek", "gizli bir takvim oluşturmak" gibi ithamlara hedef olan Leterme, Belçika'ya çok vakit kaybettirmekle de suçlanıyor.
Siyasi gözlemciler ise Leterme'in sadece "günah keçisi" rolünü oynadığını, gerçek suçlunun "ülkeyi haritadan silmekte kararlı olan politikacılar" olduğunu, yıllar önce yazılmış bir senaryonun adım adım uygulamasının sürdüğünü belirtiyor.
"ÇEKOSLOVAKYA ÖRNEĞİ" GÜNDEME TAŞINIYOR
Bu arada, Belçika'da koalisyon hükümetinin istifasını sunması, basında ve siyasi çevrelerde ülkenin bölünmesi tartışmalarını ve "Çekoslovakya örneği"ni bir defa daha gündeme taşıyor.
Bazı siyasi partiler, "Valonlarla Flamanların yollarının tamamen ayrıldığını", "bağımsızlık ilanı" vakti geldiğini savunuyor. Aşırı sağ kanatlar, "Belçika'nın haritadan silinmesi" çağrısında bulunurken, diğer siyasi oluşumlar da bu talebe karşı açık tavır sergileyemiyor.
===================
116. günde gelen istifa
Belçika'da bölünme tartışmaları şiddetlenirken, Başbakan Yves Leterme'e yönelik eleştiriler artıyor. Belçika Başbakanı Yves Leterme'in, hükümetinin istifasını Kral II. Albert'e sunmasının ardından ülkede siyasi kaos yaşanıyor. Koalisyon hükümetini geçen yılın Haziran ayında yapılan genel seçimler ve uzun müzakereler ardından 20 Mart 2008'de kuran, 116. gününde istifasını sunan Leterme, ülkedeki Valonlar ile Flamanlar arasında, kurumsal reformlar konusunda görüş farklılıklarının "aşılamaz düzeyde" olduğunu açıkladı. Başbakan ile 4 saat görüşen Kral, siyasi parti başkanlarını kabul ederken istifayı askıda tutuyor. Son seçimlerde 800 bin tercih oyu alarak, güçlü ve iddialı bir politikacı olarak hükümete gelen Leterme, liberal, sosyalist ve muhafazakar koalisyon partileri arasındaki uzlaşma arayışlarının 15 Temmuz'a kadar sonuçlandırılacağını bildirmişti. Siyasi partiler, "acil erken seçim" gereğinden söz ederken, Valonlar ve Flamanlar birbirlerini suçlayan açıklamalar yapıyor. Siyasi kriz, Belçika'yı, "beklenen bölünmeye yakınlaştıran yeni bir adım" olarak değerlendiriliyor.