Ben söyleyeyim mi Kılıçdaroğlu

Merve Kavakçı

CHP her minval üzre siyasetsizlikten siyaset üretmeye gayret ediyor. Balkondan belli bir mesafeden objektif ve dahi bilimsel gözlüklerle Türkiye siyasetine bakıldığı takdirde görünen şudur: İktidar partisi yapar eder, yıkar yeniden inşa eder yani üretir. Üretemezse va’dini verir. Tutamadığı sözlere karşı sorumludur, cevabını kendini seçen milletine verir. Ya, ana muhalefet partisi, o ne yapar!? Ya tekerleği yeniden icada heveslenir, ya da iktidar partisinin söylemi üzerinden savrulur da savrulur, bir milim yol ilerleyemez. Ama haksızlık etmeyeyim, seksenler doksanlardaki kadar açıktan millet karşıtlığı yapmıyor eskisi gibi, daha temkinli olmaya gayret ediyor, ama bir yerden kendini açığa veriveriyor, talime rağmen. Eskiden olsa Türkiye laiktir laik kalacak diye çığrınır solun kadınları, şimdi yapmıyorlar mı diyeceksiniz.... Doğru şimdi de yapıyorlar, müftü nikahı istemezlermiş, müftüler götürsün sizi diyesi geliyor insanın, başınıza müftü kadar taş düşsün diyesi geliyor insanın... Cumhurbaşkanı ne güzel söyledi, muhtar yapıyor oluyor, belediye başkanı yapıyor oluyor, onlar gibi yine devlet memuru müftü yapınca neden olmuyor. Olacak iş mi bu... Solcu kadınların işi gücü varsa yoksa din. Ne din düşmanlığıymış anlamadık gitti. Kadınlarını kontrol etmekten aciz CHP, görünen o.. Genel retoriğini ise siyasi doğruluk kisvesi altında düzeltilmiş gösterme gayretinde. Yanlış anlaşılmasın, CHP same old same old yani hep aynı hep aynı, milim insandan yana bir ilerleme değil yaptığı, ama ne var ki daha kurnaz yirmi sene öncesine nazaran. İktidara borçluyuz bunu! Mecburen harekete geçti CHP, bu da geçmiş haliyse bir de geçmese ne olur diyecek gençler... Doğru. Bilmiyorsunuz genççikler. Ah bir bilseniz... Ah bir bilebilseniz. Okusanız öğrenseniz. Araştırsanız öğrenseniz... Geçenlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanı Clinton karşısında eciş bücüş duran CH-DSP’li Ecevit tiplemesini hatırlatması üzerine kendince polemik siyasetine kalkıştı CHP lideri. Neymiş Ecevit’i rahat bırakacakmış Cumhurbaşkanı, eleştirmeyecekmiş. Ne mi yapmış Ecevit... Bir bir kendince gördüğü meziyetlerini sayıyor cevaben Kılıçdaroğlu. “Valla” bizim gördüğümüz bildiğimiz Ecevit’ten çok farklı Kılıçdaroğlu’nun Ecevit’i. Kuyruklarla, tüplerle, borçla harçla, insanların boğazını sıkan hak-sız-lıklarla sembolize oldu mevzubahis siyasetçi ve ürettiği siyaset hep geçmişte. “Kıbrıs fatihiymiş” (!) Haydi ordan diyeceğim Erbakan hocanın tarzıyla.. Sayın Erbakan’dan kendi kulaklarımızla dinlediğimiz bir gerçektir Ecevit korkaklığı, Kıbrıs günlerinde. Kendi gemisini batıran siyasetçidir, bu cenahın gözünde. İnanmıyorsa, şimdi içtiği suların ayrı gitmediği Saadet partililere soruversin bir zahmet. Var mı bunda bir abartma, saptırma...

Bence bundan da mühimi bugünkü FETÖ belasını başımıza çorap misali örendir Ecevit. Anlatayım mı Sayın CHP.... Yok yok. Siz anladınız. Hem de çok iyi anladınız.

yeniakit