Ben yapmıyorum sen de yapma!

Merve Kavakçı

 
Başbakan 4+4+4 kanununu geçiren milletvekillerine teşekkür etti. 28 Şubat"ın izlerini silme anlamında görüyor hükümet bunu. Sadece olanı geri çevirmek değil, bir adım daha ötesine götürüp olması gerektiği hale, ideale taşımak. Bahçeli de MHP"sinin desteğinden dolayı memnuniyetini dile getirdi. 28 Şubat"ın mutfağındaki aşçısı değilse de garsonu olan MHP bu sefer akıllıca davrandı ve Kur"an-ı Kerim"e savaş açanların yanında durmadı. Hatırlayınız, Mesut Yılmaz"ın siyasi hayatıma mal olsa da çıkartacağım dediği sekiz yıllık kesintisiz eğitim kanunu MHP"nin de suç ortaklığında cep telefon ücretlerimize eklenen vergiye dönüşüvermişti bir anda. Gerçi sonra halk bunun bedelini MHP"yi 2002 seçimlerinde yok ederek ödetmişti ödetmesine de yine de olan olmuştu ve binlerce genç dimağın geleceği karartılmıştı. Allah"tan bu sefer benzer bir basiretsizliğe arka çıkmadılar onlar da.

Gelelim CHP"ye. CHP, CHP"liliğinde ısrarlı. Şikayetçi değiliz, çünkü halk olarak bize de eğlence çıkıyor. Şekilden şekile giren CHP"yi seyretmek yüzümüze getirdiği gülümseme ile hepimize moral oluyor. Bu kadar mı açıktan millet karşıtlığı olur, bu kadar mı değerlerle savaşılır, ve bu, bu kadar mı eğmeden bükmeden ortalıkta yapılır. Madem yapacaksınız bari biraz stratejize edin de gizli kapaklı yapın olsun yaptığınız, millet tanımasın sizi, bir şey şansın, ama yok! Açıktan açığa Kur"an karşıtlığı! Dediğimiz gibi şikayetçi değiliz. AK Parti"ye oy, bize de seyredenler olarak eğlence çıkıyor. Başbakan ne güzel söyledi, "sen gönderme torununu!" dedi. O zaman mesele ne!. Evet ben göndermeyeceğim ama sen de gönderme!cilik zorbalıktan başka nasıl izah edilir.

Kim diyor ki size Kur"an-ı Kerim"i okuyun... Okuduğunuzla yaşayın. Kimsenin böyle bir derdi yok. Derdi olanın ki kendi okuyamaması, çocuklarına öğretememesi. Hatırlayınız bu ülkede 12 yaşının altındaki çocukların Kur"an-ı Kerim okumaları DSP-MHP-ANAP hükümeti tarafından yasaklandı! Ne zamana kadar? Daha çok yakın bir geçmişe kadar? Daha yeni, AK Parti bunu değiştirme cesaretini gösterebildi. Şimdi sormak lazım: neden benim çocuğumu nasıl yetiştireceğime CHP"li beyaz Türkler karar verecek? Onları benden, bizden üstün kılan nedir ki bir ebeveyn olarak biz, bir anne olarak ben kendi evladımı nasıl yetiştireceğimi onlardan öğreneceğim. Onlar mı karar verecek bu ülkede çocukların nasıl yetişeceğine... Öyle mi. Başbakan en güzelini söyledi, sen yollama torununu Kılıçdaroğlu demekle... Ama yollamak isteyene engel olmak niye.... Kılıçdaroğlu da CHP zihniyetine ayna tutan sözleriyle yine gülümsetti halkımızı: Kur"an-ı üstü kılıflarda saklarız, duvara asarız, besmeleyle ele alırız! İşte CHP"nin din anlayışı! Evet Kur"an-ı Kerim"i saklarsınız, zaten derdiniz onu saklayıp bulunmaz hale getirmek. Üstüne kılıf geçirip duvara asmakla güya saygıdan okunmaz hale getirdiğiniz Yüce Mesaj oracıkta asılı kalsın diye mi indirildi bu insanlığa... Bir defa merak edip açıp okudunuz mu ey CHP"liler karşı çıktığınız Kur"an-ı Kerim"i.

İster okuyun isterseniz okumayın, ne onunla ne de "benim de babam hacı, benim de anneannem başörtülü..." diye başlayan bayağı cümlelerinizle ilgileniyoruz. İster inanın ister inanmayın ama inanana da karışmayın! Öğrenmek isteyene de engel olmayın! Ama şuna inanın bu, size, siyasetçi olarak burada, kul olarak da öteki dünyada yeter, bilesiniz.

yeniakit