Ekrem İmamoğlu ‘Kazandığımız seçimi iptal ederek hakkımızı yediler ama buraya takılıp kalmayalım, seçimin yenileneceği 23 Haziran gününe odaklanalım, taşkınlık yapmadan ve kimseyi ötekileştirmeden işimize bakalım, güler yüzlü bir demokrasi mücadelesi verelim, yüreklere umut ve sevinç aşılayalım; her şey çok güzel olacak’ dedi ve sanatçılardan destek istedi.
Bunun üzerine birçok sanatçı sosyal medyada “Her şey çok güzel olacak” etiketiyle mesaj paylaştı.
Bunda ne fenalık var Allah aşkına?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin yenilenmesi kararına öfkelenen kitlelerin öfkesini kamçılamıyor, dizginliyorlar.
Taşkınlığa çağırmıyor, bilakis taşkınlık potansiyelini bastırıyorlar.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli niye “Yerin dibine batsın sizin güzeliniz!” diye gürleyecek kadar öfkelendi ki?
AK Parti’nin YSK temsilcisi (Isparta Milletvekili) Recep Özel niye o iğrenç çağrışımlı “Adalet terazinizi sileyim, paslanmasın” lafını edecek kadar kendini kaybetti ki?
AK Parti’li Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı o sanatçılara karşı niye boykot ilan etti ki?
Neler oluyor?
Kaçırdığım bir şey mi var?
CHP ile siyasi rekabetin gereği olarak İmamoğlu’nu ve ona açıkça destek veren sanatçıları eleştirmelerine kimsenin bir diyeceği olamaz (CHP’liler de AK Parti’ye açıkça destek veren sanatçıları eleştiriyor); ama provokasyona müsait sert havanın “Her şey çok güzel olacak” sloganıyla yumuşatılmasının bir hatırı olsa gerek… Ne bu şiddet bu celal?
***
İmamoğlu 23 Haziran’a odaklanmaktan bahsediyor.
Gülse Birsel “Seçim varsa oy verilir” diyor, Cem Davran “Bir oy bir oydur deyip hasta annemi kucaklayıp oy vermeye gideceğim yine” diyor…
Sokağı değil seçim sandığını işaret eden İmamoğlu ve o sanatçılar iyi bir şey yapıyor, güzel bir şey yapıyor, takdire şayan bir şey yapıyor.
AK Parti ve MHP onlara ‘Siyasi fikir ayrılıklarımız bir yana; bu kritik süreçte sağduyulu davrandığınız ve sağduyu telkin ettiğiniz için size teşekkür ederiz’ dese yeridir.
Ben şahsen öyle diyorum.
***
Havanın yumuşaması sadece 23 Haziran’a kadarki sürecin esenliği için değil, ondan sonrasının esenliği için de önemli.
Hava ne kadar yumuşarsa, 23 Haziran’ın -sandıktan kim çıkarsa çıksın- kaçınılmaz komplikasyonlarıyla baş etmek o kadar kolay olur.