Beş yıl sonra nasıl bir dünyada yaşayacağız!
Dört/beş yıl sonra petrol fiyatları ne kadar olacak? Altın kaç dolara yükselecek? Ya doların küresel gücü ne olacak? Daha ilk dönemlerini yaşadığımız küresel ekonomik krizin dünyaya bedeli ne olacak? Asıl etkisini bu yılın ikinci yarısında göstermeye mi başlayacak? Gıda krizi, açlık krizi ve milyonların isyanın yanısıra, finansal sistemin kendini kurtarmak için dünyayı ateşe vermesini mi izleyeceğiz? Dünya ne tür siyasi ve sosyal sarsıntılar yaşayacak? Birlikte bakalım"
Avrupa Birliği için 21. yüzyıla yönelik eğilimleri sorgulayan "The Laboratoire européen d'Anticipation Politique Europe 2020 (LEAP/E2020)" adlı kuruluşun 2006'da yayınladığı, geleceğe yönelik siyasi ve ekonomik tabloyu içeren raporu, küresel ekonomik kriz konusunda ilk somut göstergeleri içeriyordu.
Europe 2020 Alarm/ Global Systemic Rupture/Iran/USA-Release of global world crisis" adlı çalışmada; ekonomik, güvenlik ve siyasi açıdan dünyanın büyük bir krize sürüklendiği, 1929'daki ekonomik çöküntünün benzerinin yaşanabileceği öne sürülmüş, yedi bölümlük bir kriz analizi yapılmıştı: 1- Dolara duyulan güvensizlik. 2- ABD'deki finansal dengesizlik. 3- Petrol/enerji krizi. 4- Amerika'nın liderlik krizi. 5- İslam dünyasının içinde bulunduğu kriz. 6- Küresel iktidar krizi. 7- Avrupa'nın yönetim krizi. Bu yedi krizin, dünya ölçeğinde sistemik kırılmaya yol açacağı belirtiliyordu. Öyle de oldu... Rapordaki öngörülerin büyük bölümü gerçekleşti.
Aynı kurumun 16 Nisan 2008 tarihli öngörüsünde çok daha somut veriler yer alıyor ve dört ana eğilime dikkat çekiliyor. Bu sefer son derece gerçekçi, somut eğilimler ortaya konuluyor. Sistemik krizin asıl etkisini 2008'yılının ikinci yarısında göstereceği belirtildikten sonra bugünden 20011 ve 2013'e kadar süre içinde, yani üç/beş yıl içinde ortaya çıkması muhtemel gelişmeler sıralanıyor. Son derece dikkat çekici, son derece ciddiye alınması gereken gelişmeler bunlar. Özetle şöyle:
Su ana kadar küresel kriz yüzünden yatırımcılar 1 trilyon dolarlık değer kaybı yaşadı. 2008'in sonunda, ABD hazinesi ve ona bağlı kuruluşlar kurumsal ve finansal olarak varolma savaşı verecek. 2011-2013 arası kurlar arasında hiyerarşik değişimler yaşanacak. Sosyal kriz açısından, açlığa bağlı ayaklanmalardan 25 milyon insanın işsiz kalmasına kadar ABD'de çok büyük bir çöküş yaşanacak.
Sistemik krizin etkileri yeni yeni kendini hissettirmeye başladı. Ve şimdiden bütün dünyayı rehin aldı. Krizin ilk aşamasında yatırımcılar piyasa değeri olarak 1 trilyon dolarlık kayıp yaşadı. İki yıla kadar bu rakam 10 trilyon dolara yükselecek. Bu aşamada büyük bankaların ve şirketlerin ardı ardına çöküşe geçmesi ihtimal dahilinde.
G-7 ekonomik patronlarının, IMF yöneticilerinin devam eden kriz konusunda yapabilecekleri hiçbir şey yok gibi. Çaresiz durumdalar. Ekonomide 2. Dünya Savaşı kriterleri geri gelebilir. Başka örneklerden hareket edelim:
Bu hafta petrol 124 dolara yükseldi. Bu fiyatın yüzde 60'ı spekalüsyon. Anglo-Amerikan petrol şirketleri ve finansal kriz yaşayan bankaların bu spekülasyonda büyük payı var. Peki, bu şekilde devam ederse, yukarıdaki öngörüler ışığında 2012'de petrol ne kadar olacak?
CIBC World Market analizcilerine göre bir varil petrol 200 dolar olacak. Önümüzdeki dört yıl içinde küresel ölçekte enflasyon yükselmesi hesaplanıyor. 1012'de petrol bugünkü değer üzerinden 200 dolar olacak ama doların düşüşü, enflasyona bağlı olarak fiyat o zaman 236 dolar olacak. Bu öngörüyü yapanlar, o gün 1 euronun 5 dolar olacağını, altının ons fiyatının da 2 bin dolara yükseleceğini hesaplıyor. Yani dört yıl sonra. Yani sadece finansal/ekonomik değil, siyasi ve sosyal sonuçlarıyla dünyayı büyük bir dönüşüme zorlayacak krize bağlı olarak.
Goldman Sachs öngörüsüne göre ise petrol fiyatları iki yıl içinde önce 150, sonra 200 dolara yükselecek. Bunun yüzde kaçının spekülasyon olacağını, finansal sistemin çöküşü engellemek için fiyatlar üzerinde nasıl oynayacağını hep birlikte göreceğiz. 100 milyon kişinin daha açlığa sürükleneceği söylenirken para patronları finans sistemini kurtarmak için dünyayı büyük bir felakete sürükleyecekler.
Bir yandan artan gıda sıkıntıları yüzünden ayaklanan milyonlar diğer yanda refahın zirvesinde yaşayanların kaybetmek istemedikleri zenginlik. Dünya büyük bir çatışmaya doğru sürükleniyor. Bu durum, güvenlik politikalarının ve şirketlerin etkisini artırırken, insani değerler üzerinden tamir edilemez yıkımlara yol açabilir. Bu da; "Kanlı elmas" ve "kanlı petrol"den sonra "kanlı gıda" dönemi başlayacak demektir.
yenişafak