Bir damla su idik. O suyun:
Ne kulağı vardı ne de ayağı,
Ne saçı vardı ne de gözleri,
Ne ciğeri vardı ne de böbreği,
Ne derisi vardı ne de kemiği, kası, siniri,
O sadece bir damla suydu... Bir tek damla...
O bir damla suyun cinsi, cibilliyeti de bilinmiyordu:
Erkek miydi, kadın mıydı?
Esmer miydi, beyaz mıydı?
Kısa boylu muydu, uzun boylu mu?
Zayıf mıydı, şişman mıydı?
Bilemezdik, çünkü görülen sadece bir damla suydu...
Yine o bir damla suyun hüviyetini de bilmiyorduk:
Hangi ırktandı, hangi renktendi?
Hangi dile sahipti; hangi kelamı konuşacaktı?
Ne şeklini görebiliyorduk ne de vasfını.
Netice olarak o bir damla suydu.
O bir damla suyun hangi inanca sahip olduğunu da bilemiyorduk:
Kafir miydi, mü"min mi?
Fasık mıydı, facir miydi?
Müşrik miydi, münafık mı?
Her ne kadar akide kimliğini tayin etmeye yetkimiz olmasa bile, o bir damla suyu bir sıfat bekliyordu.
Bir damla suya baktıkça neler düşünmüyorduk ki?
Gün gelecek, ya iman edecek ya da inkâr edecekti,
Ya laik olacak ya ateist,
Ya sosyalist olacak ya faşist,
Ya da dört başı ma"mur bir Müslüman olacak.
Amma mutlaka olacaktı. Kaçınılmaz bir sondu bu...
Kim bilirdi ki bir damla suyun;
Zengin mi olacağını, fakir mi olacağını,
Cömert mi olacağını, cimri mi olacağını,
Adil olarak mı, zalim olarak mı yaşayacağını, kim bilebilirdi?... Bu neticeleri kim tespit edebilirdi?
O sadece bir damla erlik suyu idi. O bir damla su gün gelecek:
Toplumu ya ıslah, ya tahrip ya da tamir edecek,
Ya dini tebliğ edenlerden, ya edilenlerden ya da karşı çıkanlardan olacak,
Ya Allah diyecek ya da küfre gidecek...
Mutlaka bunlardan biri olacaktı...
O bir damla erlik suyu, kavşak noktasına geldiğinde, kesin bir tercihini yapacaktır.
O bir damla suyu, Rabbimiz, erkek ve kadının bünyesinden çıkaracak (Tarık. 7)
Daha sonra emin olan bir karargaha yerleştirecek.(Mü"minun. 13)
O karargahta bir damla suyu aşılanmış yumurta haline dönüştürecek, sonra bir parça et haline çevirecek, o eti kemiklere dönüştürecek, tekrar kemiklere et giydirecek, daha sonra güzel bir yaratılışla onu insan haline getirecekti.(Mü"minun. 14)
"Allah, her canlıyı sudan yarattı." (Nur.45)
"Sudan (meniden) bir insan yarattı." (Furkan. 54)
"İnsan, atılan bir sudan yaratıldı." (Tarık.6)
"Biz, insanı en güzel biçimde yarattık." (Tin:4)
O bir damla su merhale merhale ilerliyor ve insan olarak ortaya çıkıyordu. Evet, o bir damla su artık insandı. Kadın veya erkek olarak insandı o. Bir damla suyu insan olarak insanlığın arasına katan Yaratıcı, yarattığı insanın iyiliğini istiyor, yaratıcısına itaat etmesi için neler yapmamıştı ki?
- Yeryüzünün tamamını ve gökteki olan her şeyi onun emrine vermişti.
- İnsana rehberlik yapması için Kur"an"ı, göndermişti.
- Yabancı eller, fikir ve ideolojilerin, batıl düzenlerin ağına düşmemesi için neler neler yapmıştı:
Allah hiçbir insanın göğsünde iki kalp koymamıştır.(Ahzâb.4) İkiyüzlü olmaması için, çift standartlı yaşamaması için ona bir tek kalp verdi.
Yeryüzünde başıboş gezmesine razı olmamış, onu iki temel vazifeye davet etmiştir. Sadece iki şey istemişti, sadece ve sadece iki şey istemişti, sadece iki şey: "İnan ve inancını yaşa." (Tin. 6)
akit