Bir muhalefet liderinin ’Nisan Yağmuru’ gibi sözleri..

Selâhaddin Çakırgil

Eskiler,  ‘Nisan Yağmuru’ sedefin ağzına düşerse inci olur; yılanın ağzına düşerse, güçlü bir zehir!.  der idi.Yani, hep bereket değil..

Dışarda yağmur atıştırırken, 7 /8  Nisan gece yarısından sonra eve vardığımda, TRT Haber’de Kılıçdaroğlu’nun o akşam yayınlanan proğramının ‘tekrar’ı vardı. Sonuna kadar dinledim.

***

Sunucu, bir kamu kuruluşunda görevlisi olduğunun dikkati içinde, soruları, ‘Böyle söyleniyor!’  havasında sormak nezaketine riayetle, normalde sorulabilecek hususları soramadığını da hissettiriyordu.. Kılıçdaroğlu da, bütün sinir uçları alınmışçasına ve geçmişteki saldırgan uslûbundan uzak bir tavırla cevap veriyordu.

‘Referandum oylamasından ‘Hayır’  çıkarsa, bunun bir seçim olmadığını, onun için de ortaya bir istikrarsızlık ve kaos durumu çıkmasının sözkonusu olamıyacağını, Cumhurbaşkanı’nın, Hükûmet’in, Meclis’in yerinde olacağını’  ısrarla belirtiyor ve‘Niye istikrarsızlık ve kaos olsun ki?’  diyorduKitlelerin, istikrarsızlık korkusuyla‘EVET’diyeceğinden endişeleniyor gibiydi.

Bu lider, daha önce,  ‘Evet’çıkarsa istifa eder misiniz?’ sorusuna,  ‘Niye istifa edeyim? Bu bir seçim değil ki!’  diyordu. Sanki, yenik çıktığı onca seçimlerden sonra istifa etmiş gibi..

***

Bu arada, istişare edilmeden bir anayasa değişikliğinin dayatıldığını söylüyordu da, kendisine, ‘Anayasa değişikliği için yapılan çalışmalara sizin partiniz de davet edildi, ama katılmadınız..’  hatırlatması yine aynı nezaket gereği yapılamadı.

Tabiatiyle, eğer bir özel tv. kanalı olsaydı, proğramın sunucusu,  ‘İyi de, siz 7 Haziran 2015 seçimlerinde AK Parti yüzde 41, kendi partiniz de ancak yüzde 25 oy almış ve AK Parti’siz bir hükûmetin kurulmasının aritmetik olarak mümkün olamıyacağı ap-açık iken, hemen o ilk anda, ‘AK Parti’nin ülkeyi yönetme meşruiyeti kalmamıştır!’  diye beyanat patlatmamış mıydınız? Ve, ancak 1 Kasım seçimleriyle istikrar sağlanabilmişti. Referandumdan bir ‘Hayır’ çıkması halinde aynı şekilde davranmayacak mısınız?’  derdi, herhalde..

***

Sunucunun, ‘’Referandumdan ‘EVET!’  çıkarsa, ‘Cumhurbaşkanı, bütün restoranlarınızı, işyerlerinizi, muhtarlıkları bile kapatabilir’ gibi bir söz söylediniz. Böyle bir şey olabileceğine gerçekten de inanıyor musunuz?’’  kabilinden bir sorusuna ise,  ‘Ana Muhalefet Lideri’miz, ‘Pişkin Teyze’  rolünde karşılık veriyor, ‘Onu, muhatabların konuyu anlamaları için örnek olarak söylüyorum, çünkü böyle şeylerin olmayacağını engelleyen bir sınırlama yok..’  diye karşılık veriyordu; izleyicileri ‘hiçbir şeyi anlamazlar..’  yerine koyarcasına..

Sanki, halkımız Başkan değil de, ancak ‘keloğlan’ masallarındaki gibi bir soytarı kral seçecekmiş gibi..

***

Kaldı ki, mevcud anayasada Cumhurbaşkanı’nın hiçbir siyasî tasarrufundan dolayı sorumluluğu yok iken, getirilmek istenen düzenlemeyle hem Meclis ve Yargı denetiminde olacağı  ve hem de çıkaracağı kararnamelerde kanunlara aykırılık olursa, kanunların esas alınacağı hükmü de getiriliyordu.

***

Sunucunun‘Evet’ oyu verenleri denize dökecekleri’ne dair tehditler savuran m.vekiliniz hakkında herhangi bir disiplin işlemi yapıldı mı?’  sorusuna ise, ‘muhalefet liderimiz’ kısaca, ‘Bunca yoğun çalışmalar içinde öyle bir konuya odaklanamazdık.. Kaldı ki, o görüşe katılmadığımı belirttim’  diye cevap veriyordu. Hangi yöntemlerle yerini aldığı bilinen eski lideri Baykal’ın da aynı minvaldeki sözlerine ise, değinmiyordu bile..

***

Ana Muhalefet liderimiz’,  Cumhurbaşkanı’nın canlı yayınla verilen bir konuşması dolayısiyle, kendi proğramının yarım saat geç başlatılışını, ‘tek adam’lığa olumsuz bir örnek olarak gösterirken, ülkenin 90 yıldır, -kendi partisinin de ilk şefi olan- bir ‘tek adam’a bağlılık yeminleri etmek zorunda kalan kadrolarca yönetildiğini ve onun soyadının, başkasınca alınamayacağına dair özel bir kanun bile çıkarıldığını hatırlamazlıktan geliyordu.

***

Nisan Yağmuru’nun damlacıkları camları tıklatırken, K.K’nın bu sözlerinin ‘inci’ye mi, ‘zehir’e mi dönüşeceğinin düşünüyordum.

stargazete