Ezber Bozmak mı?
"Sorumlu a-dan-mış"! Tanımlaması egemenlerin payandasına mağlup olmamış, Batının beklentisi olan ve kendisine hizmet etmekten kaçınmayan "entelektüel" ve "Geleneksel, Doğulu saray Mollaları" karakterlerine karşı "evrensel İslami değerleri" ki bu değerler " Vahdet" ve "Tevhid'den" uzak düşünülemez, kişisel ve toplumsal sorumluluk bilinciyle Adalet ve Hürriyeti kuşanmış, varlığını ve hayatını bu değerler uğruna savaş ve mücadele alanına sürmüş gerçek bir mücadele İnsanın portresini yaratan ve yansıtandır.
''Yüzeysel'' ve ''şişirme'' oluşumlardan uzak, sembolik, akademik ve kültürel değerler bataklığına saplanmadan kalıcı ve olgun değerler manzumesine adanmış, ilgi çekmenin ötesinde ilginç olanı başmanın kazanımlarına gönül verebilme algısıdır, sorumlu a-dan-mış!
Sorumlu adanmış:
, "Sürekli devrim" bilincinin sınıfsal bir tabakaya ait olmadığını , her müslümanın tabi'i bir Hakkı ve Hakkı olduğu kadar sorumluluk alanına giren değilse en erken süreçle aday olmaya, kendi adına sorumlukuklarını yerine getirendir.
Objeler dünyasındaki değerler dolaylı-dolaysız İnsana ait içsel dünya'yı değersizleştirdiği bilinendir. Emek eşittir metanın dönüşümünden önce dönüşüm için gerekli olan fikirlerin üretimidir. Yalnız meta üretmeyi düşünen fikirde haddi zatında kaale alınmayan fikirdir.
Üretilen fikirlerin İnsan dünyasında var olan bilginin yeniden biçimlenmesini zorunlu kılmalıdır. Birbaşka deyim ile içte var olan fay hatlarının kırılmasını zaruri kılan bir bilgidir bu!
Sınıf mücadelesi ezenle ezilenden öte, bir evrim geçirmiş olmalı ki; Mevcut sınıf mücadelesi, ''bilginin yerli yerinde kullanılmaması'' ve bunun kaçınılmaz sonucu olan hedeften sapma ve kendine yeni bir güzergah edinmesidir!
''Öze dönüş'', mutlak değerlerin asıl kaynağına dönüş demektir. Yepyeni bir bakış ve görüş açısı kazanmış, Tradesyonel yaklaşımdan uzak, statükocu tavırdan sıyrılmış, Zeki kavrayış ve bilgiye dayalı yeni bir diriliş ve sosyal yaşam gerekliliklerini bünyesinde barındıran İslam'a dönüştür bir anlamda.
Bu eleştirel tablo içerisinde, bütün ''ezberleri bozan'', Tevhid, Nübuvvet, Adalet ve Hürriyet temelinde yükselen devrimci nefha'nın (ki bu nefha'nın kendisine ait bir kutsallığı var) teori ve pratiğini birleştiriciliği ile şu ana kadar yaşanan sürekli ''kırılma''ların onarımına anlamlı bir katkı sağlayacağı, aşama, aşama netleşme zorunluluğunu da beraberinde taşıyacağı asıl hedefinde...!
Hedefin kendi yörüngesine oturması ile birlikte, bu zamana kadar alınan geri dönüşümler ''ezberi bozma''nın ''yeni mesaj''ın ne kadar anlamlı olduğunu gösterebilir.
''Salt Fikri mücadele verenler'' ve ''rahatı yerinde olanlar'' için, ''bu dönüşüm'' belkide bir hobi olmaktan öte bir şey değildir! Düşüncenin doruklarına ulaşmak mutlaka taşlı ve dikenli yollardan geçmeyi zorunlu kılar . Ne var ki; ''Düşüncenin özü''nüde ''Tarih Kitapları''nın tozlu sayfalarında aramaktan ziyade kişioğlunun kendi iç dünyasında araması gerektiği kaçınılmaz hakikattır.
Hem mücadeleleri Şehirlerin görkemli Saraylarında değil, belkide ara sokaklardaki kuytu, küflü, nemli başkalarınca varoş kabul edilen yerlerde aramak gerekir! Şunu da eklemek gerekir ki, Özgür yarınlara özlem duyan yürekler, kendilerinde buldukları dinamiklik ve imkanları nisbetinde katkıda bulunabilirler.
Sürekli devrim bilincinin zorunluluğuyla birlikte ''statükoya karşı'' koyabilen özgür hareketlerin yeterli bilniç düzeyine erişmediği taktirde göreceli dönüşümlerin ''devrimci İslam''a katkısı kendisini sorgudan kurtarabilir iddiasında kim bulunabilir ki?
Kaldı ki; devrimlerin kendisi zorunlu olarak kaşrıya tehlike ve tehdit sunarken devrimin kendiside karşının saldırı tehlikesinden kurtulamaz. Olgunun kendisi parçadan bütüne (evrensel) doğru yol alırken, parçanın kendisi ise bütünle alması gerekeni, süreç (zaman) sonra bütünün kemaletini kendisinde bulacaktır.
Bununla beraber ''Dinamik İslam ekolü'' nün öncüleri konumundaki bireylerin yeni çıkışları (ki bu çıkış kendi kilit taşını miheng kabulüne getirtirir), daha sağlıklı tahlillerin gerekliliği ihtiyaç olmanın ötesinde, ''olmazsa olmaz'' aşamasına getirmiştir. Tavını almış demiri döven usta, zaanatkarlığının zerafetini ürettiğine yansıtandır
Muhammed CAN
Frankfurt