M.A. Birand/Hürriyet
Bir türban uğruna, geleceğimiz kararıyor
Başbakan Erdoğan, Bosna Hersek’li öğrencilere hitap ederken “ AB ülkeleri bizi aralarına almadılar. Emin olun bu nedenle Türkiye’nin kaybedecek hiçbir şeyi yoktur” demiş. Sayın Başbakan son derece yanılıyor. Türkiye’nin olduğu gibi, kendisinin ve partisinin de neler kaybettiğini daha şimdiden gözlüyoruz. Türkiye, elindeki en önemli kartı kaybediyor. Bir türban uğruna, ülkenin geleceği kararıyor. AKP de, AB güvencesi kalmadığından dolayı meşruiyetini kaybediyor.
Başbakan’ın Bosna Hersek’te öğrencilerle yaptığı konuşmayı okurken içim sızladı.
Avrupa Birliği ülkelerinin, Türkiye’yi aralarına almak istemediklerine dikkat çeken Erdoğan, bu durumda Türkiye’nin kaybedecek hiçbir şeyi olmadığını söylemiş.
Ne yazık...
Eğer Başbakan buna gerçekten inanıyor ise, durumumuz dramatik demektir.
Önce bir durum tespiti yapalım.
Avrupa ülkeleri arasında sadece 5’i (Fransa, Almanya, Hollanda, Avusturya, Kıbrıs) Türkiye’nin 15 yıl sonra gerçekleşmesi beklenen tam üyeliği konusunda tereddütler ileri sürüyor, tam üyelik yerine İmtiyazlı Ortaklığı tercih ettiklerini belirtiyorlar. Buna karşılık katılma müzakerelerini hiçbir şekilde engellemiyorlar. Geri kalan.22 üye ülke ise, Türkiye’nin tam üyeliğine tam destek veriyor. Yani müzakereler yürümektedir. AB, kendi açısından çalışmaları aksatmamaktadır.
Buna karşılık Türkiye, üç yıldan beri, yapması gerekenlerden hiçbirini yapmamış, iç politika kavgaları nedeniyle kılını dahi kıpırdatmamıştır.
Şimdi kalkıp “AB bizi arasına almıyor” demek, ilişkilerin bugünkü duruma düşmesine bir gerekçe bulmaktan başka bir şey olamaz. Üstelik, bugün gelinen nokta için, karşı tarafı değil, kendimizi suçlamamız gerekiyor.
Bütün bunları bir yana bırakalım.
Benim asıl üstünde durmak istediğim nokta, Başbakan’ın bu sözüyle, AB projesini hiçte benimsemediğini göstermesidir.
Başbakan temel bir yanılgı içindedir.
Eğer bu proje gerçekleşmezse, Türkiye çok şeyler kaybedecektir.
Gayet tabii dünya durmaz, ancak Türkiye Orta Doğu’nun karanlıklarına itilir ve oradan çıkamaz. 1 inci ligde oynayamaz. Halkı zenginleşemez.
Bugün Türkiye’nin AB ile ilişkileri neredeyse durma noktasına geldiyse, bunun nedeni Brüksel’in tutumundan çok, AKP iktidarının 22 Temmuz seçimlerinden yüzde 47 oy aldıktan sonra, başının dönmesi ve türban konusunu gündeme sokarak tüm gidişi alt üst etmesinden dolayıdır.
Türkiye rahatını bozdu.
Türkiye, göz göre göre, tarihinin en önemli projesini kuma gömdü.
AB ilişkilerine gereken duyarlılık gösterilmiş ve reformlar gerektiği şekilde yürütülüyor olsaydı, bugün Türkiye bir türban uğruna böylesine kargaşaya düşmezdi.
Türk kamuoyu da, AKP hakkında bu kadar kuşkulu davranmazdı.
Unutmayalım ki, laikliğin en önemli güvencesi, AB’ye tam üyeliktir.
AB değerleri, aynı zamanda dini inançların da, ibadet özgürlüğünün de, bireysel özgürlüklerin de en önemli garantisidir.
Avrupa çapasını boşlamak üzereyiz.
İnşallah Başbakan bunun ne demek olduğunu görür.
* * *