Besmele ile başlayalım. Her işe, her güne, başladığımız gibi. Besmele ile başlayalım bugüne. Bu yeni döneme. Bu yeni çağın kapısını besmele ile aralayalım bu hafta. Türkiye yeni bir asra ilk adımını atarken Rahman ve Rahim olanın adı ile bereketle duralım kıyama. Referandum sonuçları milletimize hayırlı olsun. Önemli bir yola giriyoruz. Dünün değil, yılların, on yılların tartışması olan bir konuda önemli bir adımı attı milletimiz. Sonunda attık bu adımı. Atabildik. Elhamdülillah! Şimdi bütün kavgalarımızı bir tarafa bırakarak önümüze bakacağız ve insanımızın hayrı için hep beraber şahlanacağız. Bu bugünün, dünün hikâyesi değil, bu evet halkın devrimi hikâyesi. Devrim deyince kimsenin ürkmesine korkmasına gerek yok, milletten gelen yani aşağıdan yukarıya gelen bir halk hareketi bu, ondandır devrimliği. Millet inkılabıdır bu. Millet ihtilalidir bu. Hatırlayalım, inkılap, ihtilal, revolüsyon, reform, devrim nasıl adlandırmak isterseniz isteyiniz değişim Osmanlı’nın yıkılması cumhuriyetin kurulması sürecinde halktan yukarı doğru uzanan bir taleple gelmedi. Tam tersi yukarıdan aşağıya bir devrim yapıldı. Herhangi bir ansiklopedide ihtilal konusunu açınız, Rus, Çin, Fransız ihtilalinde farklı olarak Türkiye konusunu ayrı işler. Hareketin akış yönü farklıdır zira. Türkiye’nin batılılaşma projesi yukarıdan aşağıya doğru sosyal mühendislik çalışması olarak gerçekleşmiş, bir başka deyişle tepede karar verilmiş, halka sorulmamış bilakis halkın gözünden kaçırılarak yapılmıştır bir dizi değişim. Milleti küçümseme, ona güvenmeme de ta o zamanlardan sirayet etmiştir bünyemize.
Askeri vesayet, bürokratik vesayet, elitist vesayet adını ne koyarsanız koyun sonuç itibariyle demos-kratia yani demok-rasi yani halkın kendini yönetmesi olmadı. Olamadı. Millet kendi haline bırakılmadı. Tıpkı Batı’nın süzgecinden geçmeksizin bir şeyin kabul görmesi mümkün olmaz hale getirilmişse, içeride de onların temsilcisi kimi zaman batılı sahiplerinden daha da ileri giden, yani kraldan çok kralcı taklitçilerin vesayeti insanımıza nefes aldırmadı. Bununla geçti on yıllar, yarım asırlar, asır. Tek parti sisteminin baskıcı siyasetinden Menderes ile başlayan millet kalkışması 16 Nisan 2017 referandumu ile sonuçlandı. Reis ve cumhur kavuştu, reis-i cumhur hükümet etme sistemi milletin oyu ile tepede, kabul buldu.
Bundan sonra milletin dediği olacak. Milletin talebi, arzusu doğrultusunda siyaset makinası kendine yol çizecek. Direksiyonda milletin seçtiği, dolaylı değil, direkt seçtiği olacak. Millet iradesinin direkt olarak tecellisi, Allah’ın izni ile gerçekleşecek. Gayret onlardan, tevfik Allah’tan!
yeniakit