Bitmiş Bir Darbe Nasıl Kaybedildi!

Abdurrahman Dilipak

Latif Erdoğan diyor ki, “Bunların İslam’la alakası kalmadı. Tamamen iktidar olma, başa geçme ihtirasıyla hareket etmişlerdir. Gülen, 16 yaşından sonra özel eğitime tabi tutuldu. Bunu dönemin MİT elemanları gerçekleştirdi. 1950’lerde MİT, CIA demektir. Bu ancak şeytanın aklına gelebilecek bir projedir.”

50 yılı aşkın süredir önce devlet üzerinden, sonra doğrudan ABD’nin, dünya derin devletinin hizmetinde bir adam. “ABD ve Avrupa’yı, Vatikan’ı, İsrail’i, Mason localarını karşına değil, yanına alacaksın” diye çıktılar yola.. Türkiye Paralel Devlet ve Paralel Din’in merkez üssü olacaktı. İngilizler Şerif Hüseyin’i halife ilan etmek istiyorlardı, olmadı. Yeni Halife, hatta Mesih’i bedeninde taşıyan bir Mehdi olarak Gülen “Altın Çağ”ı başlatacaktı..

Hâlâ teslim olmuş değiller.. İddia o ki, içerideki bir takım kilit isimleri ya kaçıracaklar ya da içeride zehirleyerek ya da bir şekilde infaz edecekler. Hapishanelerde isyan da çıkartabilirler, birilerini hasta diye hastaneye, oradan da başka yerlere kaçırabilirler.

Amnesty İnt. Viyana’da Türkiye’deki “Mahkûmlar” için bir izleme, hukuki, insani ve STK-Medya destek merkezi kurmuş. Anlaşılan Stratfor ve Exeter gibi CIA-MI5 örgütleriyle ilişkili “sivil” yapılar buradan dünyaya seslerini duyuracaklar.. Dikkat intihar ya da zehirleme girişimleri devletin infaz operasyonu gibi gösterilebilir.. Bu işi yaptırdıkları adamı da kendileri ihbar edebilir ya da onu da infaz edebilirler..

Bu çete eğer teslim olacak olursa ABD, İngiltere, Almanya, Vatikan, İsrail’de yer yerinden oynar.. P2-İrangate ve Watergate, hatta 11 Eylül, İkiz Kuleler’in vurulmasından daha büyük sarsıntılara sebep olur batı entelijansiyası içinde..

Bu iş, “herkesin bildiği bir sır”. İstihbarat örgütleri de, generaller de, herkes haberdar bu işten. Haberdar değil, doğrudan işin içindeler. Kerry de biliyor olayı. Rus kaynaklarının açıklamaları her şeyi ortaya koyuyor..

Eğer CIA, MI5 gibi örgütler, bu işten habersizce kapatın gitsin! Bunlar niçin varlar.. FSB biliyorsa BND de biliyordur. AISE de.. Vatikan jandarması ya da MOSSAD hepsi biliyordur..

Paralel yapı kolay kolay teslim olmayacak. Teslim edilmeyecek. Bir kere daha deneyecekler, olmadı bir kere daha..

Aslında her şey planlanmıştır ve her şey planlandığı gibi gidiyordu. Saatin erkene alınmak zorunda kalınması her şeyi altüst etti. Ve hesaplayamadıkları bir kaç şey vardı..

Erdoğan 15 dakika ile, Hakan Fidan 20 dakika ile kurtuldu. Neredeyse bütün komutanlar teslim alınmıştı. Başbakan kuşatılmıştı, İçişleri Bakanı havadaydı. Meclis vurulmuştu.

Erdoğan’ın daha yere inmeden, uçakta, canlı yayında halkı meydanlara çağırması ve havaalanına inip ben buradayım demesi, meclis vurulurken Adalet Bakanının, insanları meydanlara çağırırken, biz sığınaklara saklanamayız, gerekirse burada öleceğiz demesi, kenar mahallelerden Ayşe teyzelerin ellerinde pabuçları, köylülerin ellerindeki sopalarla tanklara karşı çıkması hesaplanamamıştı..

Darbeciler eğer yeniden deneyeceklerse bu defa daha fazla şeyi hesaplamaları gerek.. 

Batı suçüstü olmanın paniğini yaşıyor.. Bu süreç böyle devam edecek olursa, bu iş ABD ve AB ülkelerinin başına çok büyük işler açabilir.. Batılılar bir yandan da Türkiye’yi kaybetmekten korkuyorlar. Erdoğan’ın Putin’le konuşması ve Suriye sorununun çözümü için Rusya ile birlikte hareket etme kararı, ABD, AB ve NATO çevrelerinde şok etkisi yaptı..

Batılılar tam anlamı ile Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan oldular. Kaş yapalım derken göz çıkarttılar. Şecaat arzedeyim derken suçüstü oldular.

Hâlâ birileri yeni dalgalarla darbe girişiminin sürdürülmesinden yana. Kimi Türkiye’yi dışlamaktan yana, kimi Türkiye’yi kaybetmekten korkuyor. Kimi bu işin bir bumerang gibi geri dönüp kendilerini vurması  kaygısını taşıyor.

Henüz şuna karar vermediler, Türkiye ile mi yola devam edecekler FETÖ ile mi? Her ikisi ile ya da hem Ankara hem Kandil’le veya Kobani ile yola devam etmek mümkün değil.

Türkiye dış politikada aktif denge politikası uygulayacaktır.. Ankara AB, ABD ve NATO’nun çantasında keklik değildir.. Herkesle dirsek teması içinde olacak, bazı ülkelerle bazı konularda kol kola da girebilir.. Ama el ele tutuşacağı ülkeler de olacak.. Her konuda herkesle anlaşmak zorunda değil..

Şunu görelim, Türkiye alternatifsiz bir ülke değil. Alternatifsiz olan ötekileri.. Türkiye’nin bir çok alternatifi var ve kendisi de yeni bir alternatif oluşturma kapasitesine sahip bir ülke artık.. Türkiye kimseye mahkum, muhtaç ve mecbur değil.. “Hayır” diyebilen bir ülke var..

“Doğu da, batı da Allah’ındır”. Her yerde bizim müttefiklerimiz var. Yeryüzünün bütün açları, mazlumları ve vicdan sahibi erdemli insanları bizim tabii müttefikimizdir.. Her yerde bizim nimet ve külfet dengesine dayalı itilaf yapacağımız insanlar vardır.. Biz insanlığın vicdanının sesi olacağız.

Darbeciler ve bunlara destek veren, sözde dost ve müttefik ülkelerin maskesi düştü. Suçüstü oldular. Yine geç kaldılar, darbeye darbe, darbeciye darbeci diyemediler.. Hâlâ da kem küm ediyorlar.. Oysa her şeyi en ince ayrıntısına kadar planlamışlardı, ama Ankara / Kazanlı ziraatla uğraşan Anadolu insanı, İstanbul’daki kenar mahallelerden gelen eline aldığı pabucu ile tanklara karşı duran Anadolu kadınını hesaba katmadılar..

Tayyib Erdoğan’ı ellerinden kaçırdılar, oysa bütün alternatifler hesap edilmişti. Sonunda Cumhur, Reisi ile buluştu ve büyü bozuldu..

Selam ve dua ile. 

yeniakit